Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, “Yeni oyunlara hazırlıklı olmak” başlıklı bugünkü yazısında görüşlerine yönelik yapılan eleştirilere tepki gösterdi. Dilipak, “Bill Gates klonladığı sivrisinekleri doğaya salınca tabii bilimsel oluyor. Ama bunun tabiatta sebep olacağı yıkıma ilişkin kaygılar bilime karşı çıkmak oluyor. TİME kapak yaparsa WİFİ silah olabiliyor, ben RF bombası dersem, ‘Uykusuz’a kapak konusu oluyorum. The Economist kapaktan duyurursa bu bilimsel, ben söylersem hayal ürünü oluyor*” diye yazdı.
Dilipak, devamında da şunları kaydetti:
“Adamın biri, ‘bakanlıktan onaylı’ içinde eser yasal sınırlar içinde Bor kullanıyor. Adam böyle bir şey yaptık diye paylaşmak için evime ziyarete geliyor, ben de almıyorum, satmıyorum, böyle alternatif ürünler de var diyorum.
Onlar sabah akşam onaylanmamış, dünyada ilk kez uygulanan aşıların, yasaklanan ilaçların tanıtımını yapıyor, öve öve bitiremiyor, onlara bir şey diyen yok, benim tek bir Twitter paylaşımım, o da ‘böyle bir şey de var’ dediğim için benim üzerimden firma, firma üzerinden ben, bizlerin üzerinden, dünyada bir numaralı zenginliğimiz olan ve Türkiye için hayati öneme sahip Bor hedef seçiliyor. Cahilsiniz.
O gıda takviyesi ürün bakanlık onaylı. Kaldı ki, bu ilaç olmadığı için içinde ya da kutusunda prospektüsü de yok.** Bir laboratuvardan alınan, gıda takviyesinin içeriği ile ilgili, içindeki maddelerin yüksek dozda alınması halindeki risk olarak not edilmiş bir bilgi var. Aynı notun bin beteri bu enjekte edilen sıvı ve verilen ilaçlarla ilgili var, onlara kimse değinmiyor. Aynı laboratuvarın, söz konusu üründeki miktarı itibarı ile böyle bir risk oluşturmadığına ilişkin yeni laboratuvar bilgisi firmanın sayfasında yayınlanınca bir lobi böyle bir haberi yaymaya başlamış. Bizim malum media ve sosyal media da bu habere atlıyor. Bu konuda firmayı aradım, onlar da hukuki süreç başlatacaklarını söylediler.
Bu süreç, daha önce de dediğim, önemli bir süreç. Kim kimdir, kim nerede duruyor, kim belli konu, olay ve kişilere karşı nasıl tepki veriyor çok daha iyi bir şekilde anlaşılıyor.
Bu süreçte birileri kahramanları hain, hainleri kahraman ilan edebiliyor. Aslında genelde kahramanların da hataları olabilir, hainlerin de doğru söyledikleri olabilir.”