Mersin’deki polisevini hedef alan terör saldırısı sonrası iktidarından gelen ilk açıklama saldırganın isminin Dilşah Ercan olduğu, bu ismin daha önce CHP’nin tutuklu gazeteciler raporunda yer aldığına yönelik olmuştu.
Sonrasında saldırıda yer alan kişinin Ercan olmadığı yönünde şüpheler üzerine Kılıçdaroğlu’ndan iktidarı suçlayan ifadeler gelmiş, CHP iktidarı büyük bir kumpas kurmakla suçlamıştı.
Kısa Dalga‘dan Ersan Atar’ın haberine göre, Ercan olayında yeni gelişmeler yaşandı.
Habere göre, saldırının hemen sabahında Dilşah Ercan’ın Mersin’deki ailesinin evine giden polis ekipleri aile fertlerini gözaltına aldı. Gözaltına alınan 12 kişi içinde, Dilşah Ercan’ın babası Şerafettin Ercan, kardeşleri Muray Yasin ve Aysel Ercan da yer aldı.
İddiaya göre Dilşah Ercan’ın aile bireylerinin ifadesi alınırken bir ara Şerafettin Ercan ve diğer isimler Mersin Emniyet’inde bir başka odaya geçirildiler. Bu odada Ercan’ın aile bireylerine bir takım görüntüler izletildi. Bu görüntüler saldırı sırasında kameraların kaydettiği görüntülerdi. Dilşah Ercan’ın babası ve diğer aile bireylerine bu odada, “Gördüğünüz bu şahıs kızınız mı?” diye soruldu ve teşhis yapmaları istendi. Dilşah Ercan’ın babası Şerafettin Ercan, görüntülerdeki kişinin kızı olmadığını söyledi. Diğer aile bireyleri de görüntülerdeki kişinin Dilşah Ercan olmadığını, bu görüntülerdeki kişileri de tanımadıklarını söylediler.
Yine bir başka iddiaya göre; Dilşah Ercan’ın aile bireyleri daha sonra yeniden sorgu odasına alındı, ifade alma işlemine burada devam edildi. Bu aşamada kendilerine bir bütün soru halinde, “Dilşah Ercan’ı en son ne zaman gördükleri, son günlerde eve gelip gelmediği, geldiğinde bir çantası bulunup bulunmadığı, çantası varsa içinde ne olduğunu bilip bilmedikleri” soruldu.
Dilşah Ercan’ın babası Şerafettin Ercan ve diğer aile bireyleri bu “blok halindeki” soruya karşılık, kızlarını en son 2014 yılında salıverildikten sonra Mersin’e geldiğini, bir iki hafta kaldıktan sonra Diyarbakır’a gidiyorum diyerek evden ayrıldığını, ondan sonra da hiç görmediklerini söylediler. Şerafettin Ercan’ın ifadesini, “Kızımı en son 10-15 yıl önce gördüm, İlk kaybolduğunda kayıp başvurusu yaptım, sonrasında da hiç haber alamadım” diye detaylandırdığı biliniyor.