Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresini 6 ay uzatma kararına ilişkin, “Güvenlik Konseyi’nin bir tarafın rızasını yansıtmayan bir çözüm modelini dayatmaya çalışması gerçeklikten kopuk ve çelişkili bir tutumdur” açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Adası’nda konuşlu BM Barış Gücü Misyonu’nun görev süresinin uzatılmasına ilişkin BM Güvenlik Kurulu kararı hakkında açıklama yayımladı. Bakanlığın açıklamasında, söz konusu kararla ilgili Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri’nin tutumunun tümüyle desteklendiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın söz konusu kararla ilgili olarak yaptığı açıklamayı tümüyle destekliyoruz. Söz konusu karar alınırken bu yönde yapılan tüm çağrı ve ikazlara rağmen KKTC makamlarının rızası BM kural ve ilkelerine aykırı olarak yine alınmamıştır. Yasal bir düzenleme yapılmasından bugüne kadar ısrarla imtina edilmiş, ancak BM Barış Gücü, KKTC makamlarının iyi niyetli yaklaşımı çerçevesinde faaliyetlerini sürdürebilmiştir. Bu konuda KKTC makamlarının bundan sonra atacağı adımlara desteğimiz tamdır. Güvenlik Konseyi’nin bir yandan Ada’daki taraflara çözümü bulmalarını söylerken, diğer yandan 50 yılı aşkın süredir denenmiş, tüketilmiş, sonuç vermediği kanıtlanmış ve bir tarafın rızasını yansıtmayan bir çözüm modelini dayatmaya çalışması gerçeklikten kopuk ve çelişkili bir tutumdur.”
“Yine bir çifte standart örneği”
BM Güvenlik Konseyi’nin, KKTC makamlarının Maraş’ta attığı uluslararası hukuka uygun adımları eleştirmesinin de mülkiyet haklarının ihlali olduğu belirtilen açıklamada, “Ayrıca Konsey’in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de attığı gerginliği artıran ve Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayan tek taraflı adımları görmezden gelmesi yine bir çifte standart örneğidir. Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözümün sağlanabilmesi için Güvenlik Konseyi’ni ve uluslararası toplumu Ada’daki gerçekleri temel alan samimi ve yapıcı bir tutum benimsemeye, bu amaçla Kıbrıs Türk halkının müktesep hakları olan, egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.