Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın son günlerde kamusal yaşam ve siyasete ilişkin dinsel söylemlerini değerlendiren İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, “Diyanet İşleri doğruları konuşan bir makam olmalıdır. Konuşturulan makam olmaktan uzak kalmalıdır” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, “Ramazan Günlükleri” adlı kitabında “Cahiliye döneminde insanlar, ‘Sabahınız hayat olsun’ gibi sözler söylerlerdi. Bizde bazı kimselerin kullandığı, ‘Günaydın, tünaydın’ ifadelerine benzer ifadelerdi bunlar” ifadesini kullanmasına pek çok tepki geldi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, partisinin Manisa İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı açıklamada, Erbaş’ın son günlerde kamusal yaşam ve siyasete ilişkin dinsel söylemlerini değerlendirdi.
“İSTİYORLAR TÜRKİYE’DE LAİKLİK, DİNDARLIK ÜZERİNDEN TARTIŞMA YAŞANSIN”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamalarında esas konunun Türkiye’de laiklik ve dindarlık üzerinden tartışma yaratmak olduğunu iddiasında bulunan İYİ Partili Dervişoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Ben Diyanet İşleri Başkanlığı’na Atatürk’ün kurduğu bir kurum gözüyle bakıyorum. Siyasetin tartışma alanında bulunmama arzusu taşıyorum. Diyanet işleri başkanına da bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Kendisine ve başında bulunduğu kurumu iç siyasi tartışmaların odağına çekecek açıklama ve eylemlerde azami ölçüde uzak durması gerekir.
İstiyorlar ki Türkiye’de laiklik üzerinden, sekülerlik üzerinden, anti laik, dindarlık üzerinden bir tartışma yaşansın. Biz İYİ Parti olarak bu tuzağa düşmeyeceğimizi dile getiriyoruz. Dolayısıyla benim Diyanet İşleri Başkanlığı müessesine bakışımda bir değişiklik olmaz. O müesseseyi de başkanı yanlış işler yapıyor diye maksadı aşan bir dille eleştirmeye kalkışıp iktidarın tuzağına düşmem.
Kimse bunu benden beklemesin. Neden ısrarla konuşuyor bunca eleştiriye rağmen onu bir doğru düşünmek lazım. Demek ki bekledikleri karşılığı bulamıyorlar, kamuoyunda istedikleri gibi tartışılmıyorlar ki sürekli tartışma konusu yaratabilmek için konuşuyorlar.
Ben konuşturulduğu kanaatini taşıyorum. İktidara da bu yoldan vazgeçmesini tavsiye ediyorum. Bir konuştunuz tepki gördünüz. Bir daha konuştunuz yine tepki gördünüz. Ama tepkiler beklenen düzeyde olmadığı için dozunu artırarak konuşturuluyorsunuz. Diyanet İşleri doğruları konuşan bir makam olmalıdır. Konuşturulan makam olmaktan uzak kalmalıdır.”
