Eski Merkez Bankası Başkanı ve İyi Partili Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası’nın iki yılda yaklaşık 128 milyar dolar rezerv kaybı yaşamasına ilişkin Şahap Kavcıoğlu’na seslenerek “Bu konuda eminim bilgi vermeyeceksiniz ama araştırın. Çünkü günü geldiğinde bu konu mahkeme konusu yapılacak” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda (TCMB) başkanlık yapmış olan İyi Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’na geçmişteki döviz satışlarının yöntemini araştırmasını, bunun ileride hukuki bir konuya dönüşeceğini söyledi.
Berat Albayrak’ın görevden ayrıldığı Kasım 2020 öncesinde, uygulanan alışılagelmişin dışındaki politikalarla 2 yılda TCMB kendine ait rezervlerinin büyük bölümünü kaybetmişti.
“İleride mahkeme konusu yapılacak”
Yılmaz, “Üç kamu bankası aracılığıyla döviz satılmış… Ödeme emrini kim vermiş, mekanizma nasıl çalışmış? Bu son derece önemli. Yeni bir yönetim geldiğinde, günü geldiğinde bu konu araştırılacak buna emin olabilirsiniz” dedi ve ekledi:
“TCMB dövizi yani ABD muhabirlerindeki parası Halkbank’a Ziraat’e nasıl gidiyor? Ödemeyi kim yapıyor? Nasıl çalıştırıldı bu sistem? Bu konuda eminim bilgi vermeyeceksiniz ama araştırın. Çünkü bu ileride mahkeme konusu yapılacak.”
Rezervler eksi 60 milyar dolara ulaşmıştı
Bankacıların hesaplamasına göre, TCMB ilgili iki yılda yaklaşık 128 milyar dolar rezerv kaybı yaşadı. TCMB’nin rezervlerindeki kayıp lokal bankalarla gerçekleştirilen swaplar nedeniyle brüt rezervlere aynı ölçüde yansımadı.
Bankacıların hesaplamalarına göre, mülkiyeti TCMB’ye ait olan döviz rezervleri yaklaşık olarak eksi 38 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bu rakam en yüksek eksi 60 milyar dolara ulaşmıştı.
Erdoğan ve AKP’li yetkililer döviz satışlarının pandemi döneminde bir gereklilik olduğunu savunuyorlar ve bu sayede IMF gibi daha ağır faturalardan kaçınabildiklerini belirtiyorlar.
Yılmaz, TCMB’nin İstanbul’a taşınmasının anlamı olmadığını “bir inşaat projesi” olarak gördüğü İstanbul finans merkezine TCMB’nin dahil olmaması gerektiğini de söyledi.
Yılmaz, TCMB’nin başkanı haricinde PPK üyelerinin de faiz kararlarında oy kullandığını ancak hangi yönde oy kullanıldığının açıklanmadığını hatırlatarak, “PPK içinde mutlaka aynı görüşü paylaşmayan Kurul üyeleri vardır. Herkese haksızlık yapılmasın” dedi.