Eber Gölü can çekişiyor

eber

Afyonkarahisar’ın Çay ilçesi Eber beldesinde, tektonik kökenli son buzul çağı göllerinden Eber Gölü’ndeki kuruyan alan oranı, bu yaz yüzde 80’i buldu. Su derinliği bir dönem 24 metre olan Eber Gölü’nün su seviyesi, 1 metreye düştü

Akademisyen ve göl uzmanı TTKD Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eber Gölü’ndeki son duruma ilişkin yaptığı inceleme sonuçlarını açıkladı. Kesici, geçen yıl kirlilik ve kuraklıktan suyu çürümeye başlayan Eber Gölü’nde bir zamanlar su derinliğinin 24 metreyken, son yapılan ölçümlerde 1 metreye kadar düştüğünü kaydetti. Eber Gölü’nün kurumasındaki nedenlere dikkat çeken Kesici, “Vahşi tarımsal sulama ve kuraklık nedeniyle su talebi artıyor.

Ayrıca sıcaklıklara bağlı buharlaşma da arttığı için göl kurumakta. Şu an baktığımızda gölün yaklaşık yüzde 80’i kurumuş. Kuşlar ve su canlıları tehlike altında. Etrafındaki yoğun tarımsal sulama faaliyetleri ve sondajlar nedeniyle kalan suyunun da bu sezonu zor çıkaracağını düşünüyorum. Türkiye’nin en büyük beşinci doğal tatlı su gölüyken, maalesef artık değil” dedi.

EBER SARISI DA TEHLİKEDE

Su seviyesinin azalmasıyla son yıllarda gölün, tuzlanmasına bağlı pelikanlar ve flamingoların da tercih alanı olmaya başladığına değinen Erol Kesici, dünyada sadece bu gölün olduğu bölgede yetişen endemik tür ‘piyam’ ismiyle de anılan ‘Eber sarısı’nın da neslinin tehlike altında olduğuna dikkat çekti.

KURBAĞA SESİNE HASRET KALDILAR

Erol Kesici, yöre halkının pişmanlık sözlerini şöyle aktardı:

“Göle her bakımdan ihanet ettik. Hiç bitmez, kirlenmez, tükenmez sandık; o da canlıymış, bilemedik. Her şeyden önce susuz kalmaktayız. Fasulye, domates, biber ve meyve için su bulamaz hale geldik. Onunla da kalmadı cildimiz, ciğerimiz kurudu, biz kuruduk. Kurbağa sesine hasret kaldık. Kurbağalar yok olunca geceleri gün sineklerinden sivrilerden ışık yakamaz olduk. Su yılanları, kemirgenler yok olunca sazlıklar ve tarlalar, farelere kaldı. Ürüne zarar veriyorlar. Gölün atık kokusu dayanılmaz oluyor. Emanete sahip çıkamadık.”