Ankara’da polise gidip cinsel saldırıya uğradığını bildiren ve gözaltına alınan şahıs serbest bırakıldıktan sonra yaşamına son veren 18 yaşındaki Eda Nur Kaplan’ın ablası Güler Kaplan ve arkadaşları, katıldıkları bir televizyon programında Kaplan’ın yaşadıklarını anlattı.
Kardeşiyle birlikte uzun süre yetiştirme yurdunda kaldıklarını belirten Güler Kaplan, Eda Nur Kaplan’ın tecavüze uğradığı gece polisi aradığını söyledi.
Eda Nur Kaplan ile internetten tanıştıkları Yusuf Güzelyurt ve Mehmet A. ile bir mekanda buluştuklarını ifade eden Kaplan, “Ben bir ara tuvalete gittiğimde Eda’yı zorla alıp götürmüşler. Ben Eda’nın kaçırıldığını anlayınca polisi aradım. Polis bana ‘Biz bir şey yapamayız’ dedi” diye konuştu.
“TEHDİT MESAJLARI ALIYORDU”
Kimse kendisine inanmadığı ve tecavüz failleri serbest bırakıldığı için kardeşinin intihar ettiğini ifade eden Kaplan, “Kimse bir şey yapmadı. Adamın bir ton dosyası var ama adamı serbest bırakıyorlar. Yusuf olaydan sonra sürekli tehdit mesajları attı. ‘Ben siyasete girmeyi düşünüyorum, benim adımı geçiremezsiniz, seni hayatını bitiririm, memurluğu bırak garsonluk bile yapamazsın’ diyerek Eda’yı sürekli tehdit ediyordu. Eda bana anlattıktan sonra hemen polise gittik. Hastaneye götürdüler, psikiyatri ‘normal’ raporu verdi. Ama normal olan biri bir hafta sonra intihar etmez” ifadelerini kullandı.
Kardeşinin intihar edebilecek bir kişi olmadığını belirten Kaplan, aldığı tehdit mesajlarına dayanamadığını söyledi.
“DEVLET YANIMIZDA DEĞİL”
Eda Nur Kaplan’ın arkadaşı Sıla da “Yurt çocuğu olduğumuz için herkes bizi sahipsiz zannediyor” dedi. Bunun üzerine program sunucusu Fulya Öztürk’ün “Devlet yanınızda” sözüne Sıla, “Değil, bizim kimse yanımızda değil. Hiç kimse değil. Biz kendi kendimize dik durmaya çalışıyoruz. Normalde devlet yurtlarından çıkan kızları devlet koruması altına alırlar memur olana kadar. Maddi manevi destek sağlıyorlar. Bize hiçbir şey yapmadılar. 18 yaşına geldiğimiz gibi kapıdan aşağıya” yanıtını verdi.
BAŞKA KADINLARI DA TEHDİT ETMİŞ
Yayına bağlanan Gülşen Sağlam isimli bir kadın da Yusuf Güzelyurt ile aynı şekilde sosyal medyadan tanıştığını ve devamında peşini bırakmadığını anlattı. Sağlam, “Ölümle tehdit etti. Çocuklarımın fotoğrafını çekiyordu. Senelerce uğraştım, şu an 5 mahkemem devam ediyor” dedi.
1 HAFTA ÖNCEDEN SOSYAL MEDYADAN TANIŞTI
Eda Nur Kaplan’ın, 31 Temmuz’da karakolda cinsel saldırı iddiasıyla ilgili verdiği ifadesi ortaya çıktı. Eda Nur ifadesinde, Yusuf A. ile 1 hafta önce sosyal medyada tanıştıklarını belirterek, “Yusuf G. ile bir eğlence mekanında buluştuk. Yusuf, kendisini ‘Tayfur’ olarak tanıtan bir erkek şahısa geldi. Yusuf, Tayfur, ben ve ablam burada oturduk. Ablamın dışında ben, Yusuf ve Tayfur alkol içtik. Bu mekanda biraz içtikten bir araçla, Tunalı Hilmi Caddesi’nde faaliyet gösteren ismini hatırlamadığım bir eğlence mekanına gittik. Burada da bir süre alkol aldık. Burada ablam Güler, mekanın lavabosuna girmişti. Bu esnada Yusuf bana ‘iyi değilsin, gel seni eve bırakayım’ dedi. Ben de alkolün etkisiyle kabul ettim. O esnada ablam lavaboda olduğu için ona haber veremedim. Yusuf’un aracına bindik, Yusuf araçtayken, ‘çok alkollüsün, bu şekilde eve gitmen uygun olmaz, gel seni otele götüreyim, bir gece orada kal, sabah kendine gelince, evine gidersin’ dedi. Ben de alkolün etkisiyle kabul ettim” dedi.
‘YARI BAYGINDIM KARŞI KOYAMADIM’
İfadesinde 31 Temmuz 01.30 sıralarında otele girdiklerini belirten Eda Nur, “Otelin giriş katında bulunan bir odaya gittik. Odaya girer girmez Yusuf bana hiç bir şey söylemeden cinsel tacizde bulunmaya başladı. Benim rızam olmadan benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Ben alkolün etkisiyle çok fazla tepki gösteremedim. Ardından Yusuf üstünü giyinerek ‘kredi kartını unutmuşum alıp geleceğim’ diyerek odadan ayrıldı. Sonra ben uyuyakalmışım. 1 saat sonra Tayfur odaya girmiş, benim haberim yoktu. Bir anda rızam ve isteğim olmadan Tayfur benimle ilişkiye girmeye çalışıyordu. Gücümü toplayarak istemediğimi söyledim. ‘Ne yapıyorsun’ diye sordum. ‘Bir şey yapmıyorum’ diyerek ‘ilişkiye devam etti’. Yarı baygın olduğum için karşı koyamadım, sadece kendimi kasabildim. Daha sonra bana kendi telefonunu vererek ‘al ablanı ara, taksiye bin ve git’ dedi. Bende kendi telefonumu yanıma almamıştım, telefonum çantanın içinde ablamın yanında bulunuyordu. Bunun üzerine ablamı arayıp eve geleceğimi söyledim. Beni taksiye bindirdi ve 05.00 sıralarında evime döndüm. Sonra ablama anlattım ve şikayetçi olduk” dedi.