“İstanbul’un Yarınına Küçükçekmece Lagünü’nden Bak” etkinliğine katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Gölü’nün 80’li yıllara kadar içme suyu kaynağı olarak kullanıldığını hatırlatarak İmamoğlu; “Bir yandan Küçükçekmece’den Başakşehir’e doğru baktığımızda, gördüğümüz oluşan yapılaşma manzarasını, bir yandan Bahçeşehir diye tariflediğimiz Altınşehir’in batısına doğru oluşan Ispartakule ve o bölgedeki yapılaşmalar; bir yandan Esenyurt sırtlarından bu gölün havzasına doğru oluşan ve gerçekten şehircilik adına, planlama adına tarifleyemeyeceğimiz bu görüntüler, bu havzayı aslında bugünkü hiç hoş da olmayan bir sürece kavuşturdu. Şimdi bir başka tehditle hem İstanbul hem bu havza karşı karşıya. O da Kanal İstanbul denen, ucube mantıkla, projeyle karşı karşıya. Ama umut ediyoruz ki, onu da zaten bertaraf edeceğiz ve bu doğayı koruyan, geleceği İstanbul’un var olan varlıklarıyla, güzellikleriyle geliştiren bir kentsel anlayışa kavuşturma çabası içerisinde olacağız. Buradan da oluşacak havza, çevresi, deltası, arka planı, antik kenti ve diğer noktalarıyla yeni bir Küçükçekmece Gölü vizyonu ve geleceği tasarrufuyla bir süreç tarifleyeceğiz.” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ile birlikte “İstanbul’un Yarınına Küçükçekmece Lagünü’nden Bak” etkinliğine katıldı. Gün boyu sürecek etkinlikler için kurulan stantları gezen İmamoğlu, İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Çağatay Seçkin tarafından bilgilendirildi. Küçükçekmece Gölü üzerinde bulunan iskeleden, dürbünle kuş gözlem etkinliğini de deneyimleyen İmamoğlu, konuyla ilgili açıklamalarını da aynı noktadan yaptı. Küçükçekmece Gölü ve havzasının yıllardır ilgisini çeken bir nokta olduğunu belirten İmamoğlu, “Çünkü kamerayı tam sırtıma alıp baktığımızda, şu sırtın üstünde gördüğünüz o yükselen yapının da olduğu yer, benim okulumun olduğu yer. 89 yılından itibaren ben de burayı izleyen, gözlemleyen birisiyim” dedi.
“80’Lİ YILLARA KADAR İÇME SUYU KAYNAĞIYDI”
Bölgede, Küçükçekmece ve Avcılar belediyeleriyle ortak çalışma içinde olduklarını aktaran İmamoğlu, “80’li yıllara kadar içme suyu kaynağı olarak kullanılan Küçükçekmece Gölü, şu anda ne yazık ki belirsizliğe gömülmüş durumda. Tabii bir yandan burayı incelemeye alıp detaylandırırken, bir yandan buraya, bu bölgeye, bu havzaya nasıl bir kimlik ve nasıl bir gelecek sağlarız noktasında, yarışma usulü üzerinden bir proje çalışması sürecini yürütüyor arkadaşlarımız” diye konuştu. Bölgenin Venedik kanallarını anımsatacak güzellikleri bünyesinde barındırdığını kaydeden İmamoğlu, “Burada tarihi alanlar çok güçlü. Turan Başkanımız, Bathonea Antik Kenti’ne çok özel bir alaka da gösteriyor. Müşterek olarak hem antik alanı incelemede, kazıların oluşmasında çalışmaları yüksek derecede var. Biz de destek olmaya gayret ediyoruz. Bir yandan burada mağaralarımız var. Bu mağaralarımızın, yaklaşık 10 bin yıla yakın bir tarihe şahitlik eden mağaralar. İlk yerleşim alanlarını tarifleyen mağaralar. Trakya’da ilk tarımın yapıldığı noktalardan birisi olarak da bu havza, bu bölge öngörülüyor” bilgilerini paylaştı.
“KANAL İSTANBUL TEHDİDİNİ BERTARAF EDECEĞİZ”
Geçmişte, Küçükçekmece Gölü ve havzasında plansız ve öngörüsüz projeler gerçekleştirildiğini hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bir yandan Küçükçekmece’den Başakşehir’e doğru baktığımızda, gördüğümüz oluşan yapılaşma manzarasını, bir yandan Bahçeşehir diye tariflediğimiz Altınşehir’in batısına doğru oluşan Ispartakule ve o bölgedeki yapılaşmalar; bir yandan Esenyurt sırtlarından bu gölün havzasına doğru oluşan ve gerçekten şehircilik adına, planlama adına tarifleyemeyeceğimiz bu görüntüler, bu havzayı aslında bugünkü hiç hoş da olmayan bir sürece kavuşturdu. Şimdi bir başka tehditle hem İstanbul hem bu havza karşı karşıya. O da Kanal İstanbul denen, ucube mantıkla, projeyle karşı karşıya. Ama umut ediyoruz ki, onu da zaten bertaraf edeceğiz ve bu doğayı koruyan, geleceği İstanbul’un var olan varlıklarıyla, güzellikleriyle geliştiren bir kentsel anlayışa kavuşturma çabası içerisinde olacağız. Buradan da oluşacak havza, çevresi, deltası, arka planı, antik kenti ve diğer noktalarıyla yeni bir Küçükçekmece Gölü vizyonu ve geleceği tasarrufuyla bir süreç tarifleyeceğiz.”
“DOĞAL ALANLAR OLMAZSA…”
Küçükçekmece Gölü havzasında 160 kuş türü tespit edildiği bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Küçükçekmece Belediyesi olarak buranın kitabını çıkardılar. Bu doğal alanlar olmazsa, canlı türlerini artık göremez isek, aslında eksilen her bir kuş, eksilen her bir bitki, eksilen her bir canlı bizim dünyadan eksilttiğimiz belki de on binlerce yıl anlamına geliyor. O bakımdan bu güzel dünyanın, bu güzel yaşam alanının bizlere emanet halini yaşamını eksilten değil, yaşamına zarar vermeyen bir dönemi var etme adına, sorumlulukla bu çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. İnsanlar bu güzellikleri yaşasın, görsünler istiyoruz. Ne acı ki plansız bir süreç yaşatılmıştır. Ama bundan sonra akılla, bilimle, mantıkla, şehircilik prensipleriyle hareket eden bir İstanbul’u, özellikle temelde, ilk etapta ‘Vizyon 2050’ kavramıyla, belgesiyle beraber çalışarak, geleceğe hazırlayacağız. Ben hem iş birlikleri için Avcılar Belediye Başkanımıza, Küçükçekmece Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Ekiplerimize de Çağatay Bey’in önderliğinde güzel bir çalışma diliyorum. Sonuçlarını da açıkçası heyecanla bekliyoruz” dedi.