Cumhuriyet Gazetesi yazarı Tuncay Mollaveisoğlu bugünkü köşesinde AK Parti algısının gerçeğini yazdı. Mollaveisoğlu yazısında;
Gazeteler, radyolar, TV kanalları, haber ajansları ve trollerden oluşan devasa bir yalan makinesi icat ettiler…
Tek merkezden kontrol edilen bir algı canavarı yarattılar.
İtibar suikastı, yalan ve iftira üreten cehennem zebanisi…
AK Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın İzmir mitinginde yaşananlar, kutuplaşmanın toplumu nasıl zehirlediğinin bir yansımasıydı.. Ve aynı zamanda seçim gününe hazırladıkları algı çarkının provasıydı..
Özetleyeyim:
Erdoğan’ın cumartesi günü İzmir’de yaptığı mitingi kalabalık göstermek için alanın üst kısmı örümcek ağı gibi iplerle örülmüş, bu iplere bayraklar asılmıştı.
Böylece üst açıdan yapılan çekimde bayraklar alanı dolu gösteriyor, altlarındaki boşluğu perdeliyordu.
Civar illerden çok sayıda otobüs ile kente gelenler yeterli olmayınca miting saati sarkıtıldı. İstenen kalabalık bir türlü toplanamamıştı. Ancak fotoğraflar, çekim açıları ve montaj AK Parti’nin imdadına yetişti.
Saray’ın propaganda teşkilatı ve trollerin paylaştığı fotoğraflarda Gündoğdu Meydanı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na kadar olan Kordon’da hıncahınç bir görüntü vardı.
Oysa Gündoğdu Meydanı tarafından yani miting alanına ters açıdan aynı saatte yurttaşların balkonlardan, teraslardan çektiği video ve fotoğraflar ise gerçeği ve yapılan manipülasyonu açıkça gözler önüne seriyordu.
İki meydan arasındaki kordonun yarısı bile dolmamıştı.
Yalandan kalabalık, AK Parti medyasını izleyenler için gerçekti!
O gün sosyal medya hesabımda görüntüler ve fotoğraflarla mitinge gerçek katılımın gösterilenin çok altında olduğu bilgisini paylaştım.
Saray’ın trolleri adeta kıyameti kopardı.
Açık görüntülere rağmen trol ordusu gerçeği karartmak için her türlü yalan, iftira ve saldırıya başvurmaktan çekinmiyordu.
Sosyal medyadaki paylaşımım 6 milyon görüntülenme ve çok sayıda yorum aldı. Takip eden okurlar da trollerin adeta gözlerine sokulan gerçeği inkâr etmeleri karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler.
İzmir’de sıradan bir mitingde, meydanı dolu gösterebilmek için olağanüstü çaba harcayan AK Parti propaganda makinesinin, seçimde neler yapabileceğini düşünün!
Soylu’nun sözleri
Medya postundaki yalan makinesinin çarklarını siyasiler yağlıyor…
En son İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun skandal konuşması troller ve yandaş medya için talimattı.
Soylu, “Bu seçimde tüm birikimimizi ortaya koymalıyız” dediği açıklamasında 14 Mayıs’ı darbe olarak gördüğünü söyledi!
“14 Mayıs 2023, Batı’nın siyasi darbe girişimidir” dedi…
Daha ne söylesin?!
“14 Mayıs Türkiye’yi tasfiye girişimidir” dedi.
Soylu’nun açıklaması son yılların en önemli açıklamasıdır…
Cumhur İttifakı kazanırsa “Demokrasi kazandı”, Millet İttifakı kazanırsa “Darbe oldu” diyecekler…
Ekrem İmamoğlu’nun elinden çalınan İstanbul seçimi gibi bu seçimde de her türlü numarayı, algıyı, operasyonu yapmaya hazırlanıyorlar. Soylu’nun sözleri, siyasi tarihe geçecek bir zihniyetin itirafıdır…
Demokrasiyi araç olarak görmenin yansımasıdır.
AK Parti’nin yönetim kadrosu, kendilerini seçilmiş sıradan siyasetçiler gibi değil devlet olarak görmenin, devletin yerine koymanın sarhoşluğu ve yanılgısı içindeler…
İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Artık bunlar kafayı yedi!” diyerek hem şaşkınlığını hem de tepkisini gösterdi.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum” diyerek sağduyu çağrısı yaptı.
“En çirkin yalan çocuğa ve halka söylenen yalandır. Çünkü her ikisi de kolay kanar.”
Yalan ve iftira fırtınasında bir seçime gidiyor Türkiye. Sağduyuya, devlet adamlarının ve kurumlarının varlığına, hukuka, özgür basına ve demokrasiye inanan insanların direncine en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz..