Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesini açıkladı

recep tayyip erdoğan türkiye yüzyılı
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu’nda AK Parti “Türkiye Yüzyılı” Tanıtım Toplantısı’nda vizyon belgesini açıkladı. Konuşmasında yeni anayasa mesajı veren Erdoğan, “12 Eylül darbesi anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur. Her şeyi ile milli iradenin ürünü yeni bir anayasayı ülkemize kavuşturmak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerimizdendir” dedi. “Cumhuriyetin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz” diyen Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı kimlik siyaseti yerine birlik siyasetidir. Kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame ettirmenin adıdır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından önemli satırbaşları şöyle:

Gözümüzün nuru, geleceğimizin teminatı kıymetli gençler, bugün bu salonda bizlerle birlikte olan, ekranlardan bizi takip eden kardeşlerim, Cumhur İttifakı’nın değerli mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Cumhuriyetimizin 99’uncu yıldönümünün gururuyla birlikte Türkiye Yüzyılı’nı da milli hafızamıza kazıyacağız. Osmanlı Devleti ile birlikte milletimizi de topyekûn tarihe gömmek isteyenler Çanakkale’de olduğu gibi doğrudan karşımıza çıkmadılar, bunun yerine Anadolu’yu işgale yeltendiler. Savaşların yükü altında beli bükülen milletimiz son bir silkinişle milli mücadeleyi başlattı ve zafere ulaştırdı.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bizlere bu vatanı armağan eden tüm kahramanlarımızı şükranla yad ediyorum. Cumhuriyetimiz maalesef bir asırlık geçmişinin önemli bir kısmında kendi içinde barışık yaşayamadı. Kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı.

Rahmetli Özal’ın ‘devlet, millet içindir’ diyerek ülkeyi tekrar demokrasiye sokma girişimi koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kayboldu gitti. Ülkemiz vesayet yoluyla Cumhuriyet ve demokrasiyi birleştirmekten hep kaçınan bir zihniyetin elinde ciddi sıkıntılar çekti. 2002 Kasım’ında işte böyle bir Türkiye mirası devraldık. Ülkemizin ulaşmış olması gereken kalkınma ve demokrasi seviyesi ile bulunduğumuz yer arasındaki fark çok büyüktü. Türkiye’yi 20 yıl boyunca hep durmak yok, yola devam diyerek büyüttük, geliştirdik, güçlendirdik.

YERİ GELDİ BİLDİRİLER YAYINLADILAR, YERİ GELDİ TUZAKLAR KURDULAR



Yeri geldiğinde bize canı pahasına sahip çıkan milletimizin desteğiyle asırlık kayıpları 20 yılda telafi edecek çalışmalar gerçekleştirdik. Yurtiçinde eve dışında emperyalistlerin, darbecilerin ne kadar aparatı varsa hepsi de üzerimize salındı. Yeri geldi bildiriler yayınladılar, yeri geldi tuzaklar kurdular. Hatta partimizi kapatmaya kalktılar. İnancından dolayı dışlanan Müslümanın, haksızlığa maruz kalan bu toprakların evladı Hristiyan’ın, bu ülkede vesayetin gadrine uğrayan kim varsa yanında olduk, kayıplarını telafi ettik. Ayasofya’yı Fatih’in emanetine uygun şekilde yeniden cami olarak hizmete açmış olmamız bile küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir meydan okumadır.

Güvenliği sağlayarak insanımızın bu günü huzurla yaşamasını temin ettik. Ekonomiyi büyüterek, refahı tabana yaymak suretiyle ülkemizi tüm fertleriyle zenginleştirdik. Üretimi yaygınlaştırarak sanayinden tarıma, istihdama, işe, aşa erişimi kolaylaştırdık. Bayrağımızın şanını, milletimizin itibarını yükselttik. Cumhuriyetimizin ilk asrının eksiklerini giderecek, ikinci asrının hazırlıklarını tamamlayacak eser ve hizmetler ortaya koyduk. Takip eden değil, takip edilen bir ülke haline geldik. Türkiye Yüzyılı için milletimizin karşısına işte böyle bir karneyle çıkıyoruz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle inşa edeceğiz.

CUMHURİYETİN YENİ YÜZYILINA GÜÇLÜ BİR BAŞLANGIÇ YAPMAK İSTİYORUZ

Türkiye Yüzyılı vizyonumuz, borcun ifası yolunda aşkla girişilmiş yeni bir gayrettir. Programımızda Cumhuriyetin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz. Vizyonunu hayata geçirme karşılığında tek arzumuz şöyle kalpten gelen ‘Allah razı olsun’ duasını duymaktır.

SAYIN BAHÇELİ VE ARKADAŞLARINA SAMİMİ DESTEK İÇİN ŞÜKRANLARIMI İFADE EDİYORUM

MHP’nin değerli genel başkan Sayın Devlet Bahçeli ve arkadaşlarına, Türkiye Yüzyılı’nın inşası sürecine Cumhur İttifakı çatısı altında verdikleri samimi ve güçlü destek için şahsım ve arkadaşlarım adına şükranlarımı ifade ediyorum.

12 EYLÜL DARBESİ ANAYASASININ RAF ÖMRÜ ÇOKTAN DOLMUŞTUR

Elbette gayret gösterdiğimiz halde hayata geçiremediğimiz işler de oldu. Hükümetlerimiz döneminde pek çok Anayasa değişikliğine öncülük etmiş olmamız, bu konuda halen süren eksikliği görmemize ve hayıflanmamıza mani değildir. Ülkemizi tamamen yeni, sivil, demokrat ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma girişimlerimiz geliyor. Hücrelerine kadar vesayete hizmet etmek üzere hazırlanmış 12 Eylül darbesi Anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur.

Bu doğrultuda başlattığımız girişimlerin bazıları Meclis safhasında, bazıları daha teklif aşamasında, muhalefetin destek vermemesi sebebiyle, akim kalmıştır. Her şeyi ile milli iradenin ürünü yeni bir anayasayı ülkemize kavuşturmak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerimizdendir. Bu yeni Anayasa; ülkemizin huzurunu güçlendirecek, milletimizin refahını yükseltecek. Hukukun üstünlüğünü, çoğulculuğu, adaleti, hakkaniyeti tahkim edecek. Her bir vatandaşımızın özgürlüğünü garanti altına alacak şekilde hazırlayarak hayata geçirmekte kararlıyız. Milletimizin böyle bir anayasaya kavuşması en temel hakkıdır.

BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİ HAFTAYA MECLİS’TE

Başı açık veya başı örtülü tüm kızlarımızın, hanım kardeşlerimizin eğitim ve çalışma haklarını güvence altına alacak, aile kurumlarını sapkınlıktan koruyacak bir anayasa değişikliği teklifi hazırladık. İnşallah önümüzdeki hafta teklifimizi Meclis’e sokarak tabi hak olan bu konunun ülkemizden gündeminde çıkmasını sağlayacağız. Ülkemizin gündeminde böyle bir şey yoktu. Birileri zar zor ülkemizin gündemine soktu. Madem soktunuz, biz de adımı atıyoruz.

Türkiye Yüzyılı’nı ülkemizi siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri, diplomatik her alanda dünyanın en büyük 10 devleti arasına çıkartarak yükselteceğiz. Hayatının her alanını ülkesine ve milletine hizmete adamış bir fert olmanın verdiği güvenle sizlerin huzurundayım. Burada ilhamını ecdadın bin yıllık şanlı mazisinden alan Türkiye Yüzyılı’nın müjdesini paylaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nın, dünyanın her yerine demokrasi, kalkınma, barış, refah götürecek bir devrimin de adı olduğunun muştusunu tüm insanlıkla paylaşıyoruz. Hayırlısı olsun, hayırlı olsun diyorum. Daha nice hayırlı adımlara vesile olsun.

ÜSTESİNDEN GELİNMESİ HAKİKATEN ÇOK ZOR BİR YÜKÜN ALTINA GİRİYORUZ

Cumhuriyetimizin ilk 99 yılının hangi sıkıntılarla geçtiğini de biliyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda yaptıklarımızla ülkemizi en üst lige çıkarmış olsak da bunu yeterli görmüyoruz. Üstesinden gelinmesi hakikaten çok zor bir yükün altına giriyoruz. Ömründe herhangi bir esere imza atmamış olanların rahatlığı sizleri yanıltmasın. Eğer ülke ve millet olarak eser üstüne eser koyarak yolumuza devam etmezsek bir süre sonra yerimizde yeller esmesi kaçınılmazdır.

Türkiye Yüzyılı, kimlik yerine birlik siyasetini, kutuplaştırma yerine bütünleştirme siyasetini, kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, inkar siyaseti yerine kucaklama siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır.

Bizim tek isteğimiz şu gerçeklerin teslim edilmesidir. Evladının tüm kademelerde en iyi eğitimi almasını isteyen her aile hiçbir maddi külfete girmeden sahiptir. Yaşlı ve engelli kimse dezavantajlı vatandaşlarımıza evde bakım dahil her türlü hizmet sunulmaktadır. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizde hizmet devrimini nasıl hayata geçirdiysek Türkiye Yüzyılı ile inşallah böyle bir zihniyet devrimini de gerçekleştireceğiz.

Birileri o zaman bu sözümüzü kendilerince küçümsemiş, istihzayla karşılamıştı. Aslında bunların küçümsedikleri bizim sözümüz değil, bizim nezdimizde bizatihi milletimizin kendisiydi. Başını soktuğu derme çatma gecekondusunda gece yarısı kalkıp bizim için dua eden piri fanileri küçümsüyorlardı. Asker evladının yemin törenini tel örgüler ardından yaşlı gözlerle izleyen anneleri küçümsüyorlardı.

3.5 milyar adet ders kitabını öğrencilerimize ücretsiz olarak dağıttık Üniversite sayımızı 76’dan 208’e ulaştırdık. Katsayı adaletsizliğine son vererek yükseköğrenimde fırsat eşitliği sağlarken mesleki eğitimi de yeniden cazip hale getirdik. Yükseköğrenim burs ve kredi tutarını lisans öğrencileri için 45 liradan 850 liraya çıkardık. Şehit yakını ve gazilerimize hayatın her alanında sahip çıkıyoruz. Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda çok önemli mesafe kat ettik. Sosyal yardım şemsiyemizi, elektrikten doğal gaza pek çok başlıktaki destekle gerçek ihtiyaç sahibi her aileyi kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Net asgari ücreti, hem çalışanı hem de işvereni koruyacak tedbirlerle 184 liradan 5 bin 500 liraya çıkarttık.

GÜNEY SINIRIMIZDA OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILAN TERÖR KORİDORUNU PARÇALAYIP ATTIK

Suriye’de oluşturduğumuz güvenli bölgelere yaklaşık 530 bin kişinin güvenli geri dönüş yapmasını temin ettik. Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu parçalayıp attık.

Ulaştırmada bölünmüş yol mesafemizi 6100 km’den 28 bin km’ye çıkardık. Fiber internet altyapımızı süratle yaygınlaştırarak, yakında hedeflerimize uygun seviyeye getireceğiz. Hazine ve Maliye’de milli gelirimizi 238 milyar dolardan aldık, 1 trilyon dolar sınırına kadar getirdik. Ticarette ihracatımızı 250 milyar doların üzerine çıkarırken 228 ülke ve bölgeye yaygınlaştırdık. Milletimizin bel kemiği olarak gördüğümüz esnaf ve sanatkarlarımızı tüm imkanlarla destekledik. Savunma sanayinde kendi ihtiyacımızı karşılamanın ötesinde İHA’lar, SİHA’lar başta olmak züere 170 ülkeye savunma sanayi ürünleri ihraç edebilen bir ülke haline geldik.

TOGG’UN FABRİKASINDA İLK ARACI YARIN 29 EKİM’DE BANTTAN İNDİRİYORUZ

Sanayi ve teknolojide kurduğumuz 152 organize sanayi bölgesi ve teknoparklarla milletimizin üretim gücünü arttırdık. Yarın yerli otomobilimiz Togg’un fabrikasında ilk aracı yarın 29 Ekim’de banttan indiriyoruz. Ülkemizi salgın ve savaşla sarsılan dünyanın yeni tedarik merkezi haline getirecek altyapıyı kurduk, şimdi de geliştiriyoruz.

İNŞALLAH YAKINDA ENERJİDE YENİ MÜJDELERİN SEVİNCİNİ SİZLERLE PAYLAŞACAĞIM

Karadeniz’de toplam 540 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik. İnşallah yakında enerjide yeni müjdelerin sevincini sizlerle paylaşacağım. Rusya ile yaptığımız görüşmeler neticesinde inşallah Rusya’dan doğal gazın dağıtımını Türk Akım’la Türkiye’den Avrupa’ya yapacağız. Bunlar durup dururken olmadı. Geçrek anlamda diplomasinin işletilmesiyle oldu

KANAL İSTANBUL’U YAPACAĞIZ

Muhalefet Kanal İstanbul’a karşı çıkıyor. Yahu siz bugüne kadar neye karşı çıkmadınız. Dikili bir ağacınız yok. Ya yapacağız. Yakında Kanal İstanbul’un çalışmaları başlayacak. İstanbul Boğazı’nı çevre tehdidinden kurtaracağız. Bu muhalefetin kafası basmaz, anlamaz bunlar anlamaz. Kanal İstanbul Projesi, Türkiye Yüzyılı’mızdaki sözlerimizden biri olarak hedeflerimiz arasındaki yerini korumaktadır.

TÜRKİYE YÜZYILI HUZURUN YÜZYILIDIR

Sürdürülebilirliğin ana eksenini oluşturan çevrenin korunması alanında tüm kurumlarımızla birlikte ortak hedeflere yürüyeceğiz. Türkiye Yüzyılı huzurun yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı başarının yüzyılıdır. Ülkemizi daha nice başarılarla, ilklerle, enlerle tanıştırarak Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ülkemizi zirveye çıkartmakta kararlıyız.

Geleceği inşa etmek için ülkemize eser ve hizmet kazandırmayı sürdüreceğiz. Ülkemizi en kısa sürede 1 trilyon dolar dış ticaret hacmine, 100 milyar dolar turizm gelirine kavuşturacağız. Türkiye Yüzyılı üretimin yüzyılıdır. Önümüzdeki dönemi yeni ve etkin üretim stratejilerini konuşup hayata geçireceğimiz bir sürece dönüştürüyoruz. Türkiye Yüzyılı verimliliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı, gücün yüzyılıdır. Attığımız her adım ülkemizin gücüne güç katmaktadır. Hiçbir alanda duraklamaya mahal vermeden doğru hedefler yoluyla büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını tamamlayacağız. Türkiye Yüzyılı dijitalin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı iletişimin yüzyılıdır. Vatandaşımızı ve dünyayı güvenilir kaynaklar aracılığıyla doğru bilgilendirecek tedbirler almayı sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı, bilimin yüzyılıdır. Ülkemizde insanımızın hayat kalitesini arttırmaya yönelik bilimsel çalışmaları destekleyerek bu alanda da söz sahibi konuma ulaşmayı planlıyoruz. Türkiye Yüzyılı, barışın yüzyılıdır. Hem masada, hem sahada sergilediğimiz insani ve vicdani giderek daha çok takdir topluyor.

Köken ve inanç başta olmak üzere ayrım gözetmeksizin her bireyin hakkını teminat altına alacak düzenlemeleri daha da etkinleştireceğiz.

Türkiye Yüzyılı, şefkatin yüzyılıdır. insanlığın vicdanının sükûta büründüğü her durumda ve her yerde, bizim sesimiz aynı gürlükte çıkmaya devam etmiştir. Şefkatin, merhametin, vicdanın rafa kaldırıldığı bir dünyanın herkes için yaşanılmaz hale geleceği inancıyla, bu mücadelemizi küresel düzeyde sürdürüyoruz. Kadim devlet geleneğimizden aldığımız ilhamla, sosyal destekler başta olmak üzere, her alanda vatandaşlarımıza daha kuşatıcı hizmetler sunacağız.

Türkiye Yüzyılı, gençlerin yüzyılıdır. İstikbalimizin teminatı gençlerimizi, eğitimden spora her alanda TEKNOFEST ruhuyla en üst düzeyde yetiştirmek, için gereken altyapıyı önemli ölçüde tamamladık. Bu temel üzerinde gençlerimizi, “kökü mazide olan ati” anlayışıyla, değerlerine bağlı, ne istediğini bilen, geniş ufuklu, azimli, donanımlı, çalışkan bireyler olarak geleceğe hazırlamaya devam edeceğiz.

Türkiye Yüzyılı, istiklalin ve istikbalin yüzyılıdır. Bugün güçlüyüz, yarın daha da güçlü olacağız. İnsanlarımızın tamamının istiklalinden emin bir şekilde istikbaline güvenle bakacağı bir Türkiye için yeni projeler, yeni programlar, yeni eserler, yeni hizmetler peşinde koşmaya devam edeceğiz.

Sadece çok kısa başlıklar ve birkaç cümlelik açıklamalarla çizmeye çalıştığım bu resim, Türkiye Yüzyılının siluetidir. Milletimiz bu silueti netleştirecek, hayalleri gerçeğe dönüştürecek özgüvene sahiptir. Gerçek devrimler, gerçek reformlar, gerçek dönüşümler, milletin özünden çıkıp gelen enerjinin, hareketin, çabanın neticesi olarak hayat bulur. Ülkemizi yıllarca özgürlüklerden ve zenginliklerden uzak tutanlar güçlerini, milletimizin özgüveninin önünü kapatmış olmalarından alıyordu. Ne zaman ki bu set yıkıldı, işte o zaman Türkiye bambaşka bir görünüme büründü. Menderes’in ilk kazmayı vurduğu, Özal’ın ilk gediği açtığı bu seti kökünden söküp atmak, hamdolsun, bize nasip oldu.

Tabii bu arada kaybolup giden nesillerin hesabını sormak da bize düştü. Kılığından kıyafetinden dolayı Ankara’ya alınmayan köylümüzün… İnancından ve kültüründen dolayı aşağılanan mûtedeyyin vatandaşlarımızın… Yassıada’da onurları çiğnenen milli irade temsilcilerinin… Mamak ve Diyarbakır zindanlarında işkenceye maruz kalan evlatlarımızın… Hülasaten horlanan, hakir görülen, ezilen, dışlanan, haksızlığa maruz bırakılan her insanımızın davası, bizim davamızdır. Bunun için; Hep daha fazla demokrasi, daha fazla eser ve hizmet, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, daha fazla fırsat eşitliği için çalıştık. Yeri geldiğinde yedi düvele kafa tutarak, yeri geldiğinde siyasetin ve diplomasinin inceliklerini kullanarak, insanımızın tüm dünyada başı dik şekilde gezebilmesini sağladık. Bize ödetilen bedellere hiç bakmadan adaletsiz kalkınma, kalkınmasız adalet olmayacağı anlayışıyla tüm gönüllere girmek için uğraştık, didindik.

Hakkari’den Ankara’ya, Ardahan’dan İzmir’e, Şanlıurfa’dan İstanbul’a ülkemizin her şehrini aynı eğitim, aynı sağlık, aynı ulaşım, aynı spor imkânlarıyla buluşturmanın mücadelesini verdik. Artık bu ülkede, evladını okula gönderemediği için yoksulluğa kurban verme veya terör örgütüne kaptırma endişesi duyan ailelerin sitemini değil… Çocuğunun diploma törenini gururla seyreden ailelerin sevincini paylaşıyoruz. Artık bu ülkede, doktora götürmek için yola çıktığı hasta evladını Zap suyuna kaptırıp “Ankara’ya ses gitmiyor” ağıtları yakanların türkülerini değil… Evine gelen doktora, bir adım ötesindeki hastaneye bakıp “Allah devlete zeval vermesin” diyen insanlarımızın dualarını dinliyoruz. Artık bu ülkede, bize adeta bahsedilen sözde demokrasi ve özgürlüğümüzün mahcubiyetini değil… Dişimizle, tırnağımızla, alın terimizle, kanımızla eman yurdu haline getirdiğimiz, çalışanın emeğinin karşılığını alacağını, düşenin kolundan tutulacağını bildiği bir yerde yaşamanın kıvancı içindeyiz.

Bugün Türkiye, kendi vatandaşlarına sağladığı imkanlar yanında dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanı da kendisine çekmektedir. Ülkemize gelen herkesi sığınmacı sanan, her gördüğü yabancıya nefretle bakan hastalıklı zihniyetler anlamıyor olsa da, Türkiye bölgesel ve küresel bir cazibe merkezi haline dönüşmüştür. Sadece canını kurtarmak isteyen mazlumları misafir etmiyoruz. Yatırımcılardan profesyonel meslek mensuplarına kadar her kesimden insan, ülkemizdeki potansiyeli görüyor ve buraya yöneliyor. Dünyanın her ülkesi, finans ve yetişmiş insan kaynağı durumundaki bu tür insanlara kapılarını sonuna kadar açmaktadır.  Biz de Türkiye’nin büyümesine, kalkınmasına, güçlenmesine katkı veren herkesi bağrımıza basıyoruz, basacağız. Küresel zenginlikten ülkemizin aldığı payı yükseltmenin yollarından biri de budur. Siyasi istikrarını teminat altına almış, güvenliğini sağlamış, demokrasisini kökleştirmiş, insan haklarını sahiplenmiş, ekonomisini büyütmüş, sosyal devlet uygulamalarını yaygınlaştırmış, krizlere ve tehditlere karşı bünyesini güçlendirmiş, akil, adil ve hakim bir güç haline gelmiş, geçmişin tüm korkularından ve yoksunluklarından arınmış ülkemizin gündemine yakışan yeni kızılelması, ancak Türkiye Yüzyılı olabilir.

Herkesin bir hayali vardır. Bizim hayalimiz de Türkiye Yüzyılıdır. Üstelik biz bu hayali bugün de kurmuyoruz. Aklımız ermeye başladığı günden beri bu hayalin peşindeyiz. Bugüne kadar yaptığımız her işi de, bizi bu hayale yaklaştıracak adımlar olarak gördük. Şimdi de, bizimle bu hayali paylaşacak, yanlışa yanlış dediği gibi doğruya da doğru diyecek herkesle yol yürümeye hazırız. Buradan 81 vilayetimizdeki her bir vatandaşıma sesleniyorum: Biz Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını, aynı zamanda Türkiye’de siyaseti üslubuyla, tarzıyla, işleyişiyle, sonuçlarıyla değiştirecek yeni bir dönemin de miladı haline getirmek istiyoruz. Türkiye Yüzyılı için yapılacak her katkı bizim için çok kıymetlidir. Gelin, 29 Ekim 2023’e kadar Türkiye Yüzyılı’nı konuşalım, tartışalım, tekliflerimizi ortaya koyalım. Gelin, Türkiye Yüzyılı vizyonunu birlikte oluşturalım, birlikte inşa edelim. Gelin, Türkiye Yüzyılını yeni bir milli mutabakat zemini haline dönüştürelim. Gelin, Türkiye Yüzyılında demokrasimizi, katılımcı demokratik bir Cumhuriyet kimliğiyle taçlandıralım. Gelin, Türkiye Yüzyılında ülkemizi, bir asırdır enerjimizi yiyip tüketen her türlü taassuptan arındırıp, siyasetin eksenini emek ve eser üzerine yeniden kuralım. Gelin, Türkiye Yüzyılında ülkemizdeki özgürlüklerin çerçevesini, pozitif özgürlük anlayışıyla tekrar çizelim.

Gelin, Türkiye Yüzyılı’nda tam fırsat eşitliği ve hakkaniyet temelinde bir sosyal adalet anlayışını birlikte tesis edelim. Gelin, Türkiye Yüzyılında asırlardır gerilemeyle, duraklamayla, yıkılmayla tarif edilen ülkemizin yükseliş dönemini başlatalım.

Gelin, Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi herkesin kendi yankı odasından çıkıp birbirini dinlediği, birbirini anladığı, birbirine saygı duyduğu bir yer haline getirelim. Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı fark edilen, fark atan, farkını hissettiren ve farklılıklarıyla zenginleşen bir ülke haline gelişimizin sembolü yapalım. Gelin, Türkiye Yüzyılı’nda erdem ve adalet devletini zirveye çıkartalım. Gelin, Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi küresel çarkın bir dişlisi olmak yerine lokomotifi haline dönüştürelim. Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı milli ve yerli değerlerle evrenseli kuşattığımız, sözümüzü çağa söylediğimiz bir dönem haline getirelim. Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı korkularıyla yaşayan bir geçmişten umutları, hayalleri, özgüveni ve cesaretiyle şahlanan bir geleceğe geçişin kapısı yapalım.

Gelin, yüzümüzü hem doğuya, hem batıya, ama asıl doğruya doğru dönelim. Gelin, bir asır önce istiklal mücadelemizi bir ilk adımla nasıl başlatıp zafere ulaştırdıysak, bugün de istikbal mücadelemizin ilk adımını atalım. Gelin, bu yolu kadını-erkeğiyle, genci yaşlısıyla, her kesimden insanımızla hep beraber yürüyelim. Bu vatan hepimizin vatani. Bu ülke hepimizin ülkesi. Kalın sağlıcakla… Bu bayrak hepimizin bayrağı. Bu devlet hepimizin devleti. Bu gelecek; hepimizin ortak geleceği…

11 PARTİ DAVET EDİLDİ

AK Parti’nin vizyon belgesinin tanıtıldığı toplantı için 11 partiye davet gitti. Cumhur İttifakı’nı oluşturan MHP ve BBP’nin yanı sıra CHP, İYİ Parti, DSP, Saadet Partisi, HÜDA-PAR, Demokrat Parti, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Anavatan Partisi, tanıtım toplantısına genel başkan seviyesinde davet edildi. Toplantıya MHP lideri Bahçeli de katıldı.

Törende sporcular, sanatçılar, cemaat vakıfları, Alevi dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sanayici ve iş adamları, sanatçılar, çevreci genç ve kadınlar, şehit ve gazi yakınları, engelliler, siyasi parti temsilcileri, yabancı misyon temsilcileri, akademisyenler, gazeteciler ve sosyal medya fenomenleri de yer aldı.

Toplantıdan önce sosyal medya hesabından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz siyaseti ülkemiz için eser üretmek, milletimize hizmet etmek için yapıyoruz. İnşallah milletimize hizmet yolculuğumuzu Türkiye Yüzyılı ile zirveye çıkaracağız” ifadelerini kullanmıştı.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir