Erdoğan’dan Bozkurt’ta cami çıkışında miting: Afet bölgesi ilan edildi

erdoğan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kastamonu, Bartın ve Sinop’ta selden etkilenen yerlerin “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildiğini bildirdi. Erdoğan, cuma namazını kıldığı Bozkurt Yeni Camisi’nde halka hitap etti.

Salı günü başlayan yoğun yağışların, Kastamonu, Bartın, Sinop illerinde büyük sel felaketlerine neden olduğunu belirten Erdoğan, Kastamonu’da Bozkurt, Azdavay, İnebolu, Küre ve Pınarbaşı ilçelerinin bu yağışlardan en çok etkilenen yerler olduğunu söyledi.

Bartın’ın Ulus, Sinop’un Ayancık ilçelerinin kimi köylerinin de selden ciddi şekilde etkilendiğine işaret eden Erdoğan, “geçmiş olsun” dileklerini iletti.

Selde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı dileğinde bulunan Erdoğan, “Bartın’da kaybolan vatandaşımızı arama çalışmalarımız sürüyor. Yaralanan vatandaşlarımızdan ilk müdahaleleri tamamlananlar taburcu edilirken, az sayıda vatandaşımızın tedavisi halen devam ediyor. Rabb’imden kendilerine şifalar diliyorum.” dedi.

Dünyanın birçok yeri gibi Türkiye’nin de bir süredir doğal felaketlerle boğuştuğuna dikkati çeken Erdoğan, “Bu sadece ülkemizde olan değil, Amerika’sı da böyle, Kanada’sı da böyle, Almanya’sı, Avrupa’nın birçok ülkesi böyle, bu tür felaketlerle şu anda boğuşuyorlar. Bir felakettir gidiyoruz ve temennimiz o ki bunlarla boğuşurken en az hasarla bu felaketleri atlatalım.” diye konuştu.

Türkiye’nin güneyinde geçmişte eşi benzeri olmayan orman yangınları yaşandığını belirten Erdoğan, Karadeniz’in doğusunda Rize’de, Artvin’de sel felaketleri yaşandığını anımsattı.

Antalya ve Muğla’daki yangın felaketlerini de hatırlatan Erdoğan, “Hamdolsun bu yangınların hemen hemen hepsini de kontrol altına almayı başardık. Ülkemizin kuzeyinde ise işte burada olduğu gibi sel felaketlerine maruz kaldık. Bir süre önce az önce ifade ettiğim gibi Doğu Karadeniz’de epeyce bir ilçemizde selin yol açtığı sıkıntılarla mücadele ettik.” ifadelerini kullandı.

Birkaç gündür de Batı Karadeniz’de yine sel felaketlerinin yaşandığı dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

“Kastamonu ve çevresindeki illerimizde yaşanan felaketlerde hayatını kaybeden, zarar gören vatandaşlarımızın üzüntüsü, milletimizin ortak üzüntüdür. Devlet olarak tüm imkanlarımızla felaketin ilk anından itibaren sizlerle beraberiz. İçişleri Bakanı’mız, Çevre ve Şehircilik Bakanı’mız Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’mız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’mız, hep birlikte bölgede şu anda çalışmaları sürdürüyoruz. AFAD başta olmak üzere Kızılayımızla birlikte yine bütün araç gereçleri ile buradayız. Aşından yemeğine ne gerekiyorsa hepsini yaptık, yapıyoruz yapacağız. Halihazırda 4 bin 760 personel, 19 helikopter, 1 insansız hava aracı, 66 ambulans, 41 UMKE, 630 hizmet aracı, 437 iş makinesi ve diğer pek çok araç gereç şu anda sahada faaliyet gösteriyor.”

– Kurtarma ekiplerini tebrik etti

Güvenlik güçlerinin mahsur kalan vatandaşları helikopterlerle kahramanca kurtardığını vurgulayan Erdoğan, “Bu kahramanlarımız alnından öpülesi kahramanlarımız. Hiçbir şeyden yılmadan bunu başardılar ve bu yaptıkları operasyonda mağdur durumda olanların yüzde 95’ini kurtardılar. Allah göstermesin aksi olabilirdi, değil mi? Ama bunu başardılar. Bu öyle her kişinin karı değil, er kişinin karıdır. Ben askerimizi, polisimizi, bu operasyonda görev alan bütün kardeşlerimizi alnından öpüyorum. Onları tebrik ediyorum. Milletim adına tebrik ediyorum ve o operasyon bizi rahatlattı.” diye konuştu.

Sepetin içerisindeki yeni doğmuş bebeğin kurtuluşunun gözleri yaşarttığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Hamdolsun Allah’a demek ki bizim böyle görevli kardeşlerimiz var. Onların o gayretleri, bu başarının sırrı olmuştur. Selden etkilenen Ayancık Devlet Hastanesi’ndeki hastaların tamamı diğer hastanelere nakledilmiş veya evlerine ulaştırılmıştır. Şehrimizdeki öğrenci yurtları, ihtiyaç halinde kullanılmak üzere hazır tutulmaktadır. Yolların ve köprülerin hasar görmesi sebebiyle ulaşımı aksayan yerler için alternatif güzergahlar üzerinde şu anda Karayollarımız çalışmaktadır. Elektrik kesintisi yaşanan yerlere bir an önce enerji akışı sağlamak için de çalışmalar sürüyor. Aynı şekilde su kesintisi yaşanan yerlerdeki altyapı onarım çalışmaları da hemen başlatılmıştır. Haberleşmenin kesintisiz sürmesi için gereken mobil istasyonlar, ihtiyaç duyulan yerlere gönderilmiştir.”

– Hasar tespit çalışmaları sürüyor

Erdoğan, hasar tespit çalışmalarının üç ilde 120 ayrı ekiple yürütüldüğüne dikkati çekerek, “Kredi desteğinden vergi ertelemelerine kadar tüm acil tedbirleri devreye almış durumdayız. Her bir hizmet alanı ile ilgili ekiplerimizi sel felaketlerinden etkilenen bölgelerde kesintisiz görev yapmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarımız da bu çalışmalara katılmıştır. Kurumlarımıza ilk etapta ihtiyaçları olan ödenekler hemen gönderilmiştir. Bölgedeki diğer iller de teyakkuz durumuna geçirilmiştir.” dedi.

Sel felaketinde evleri yıkılan vatandaşları yeni yuvalarına kavuşturmak için kolları sıvadıklarını da anlatan Erdoğan, “Aynı şekilde sel sebebiyle vatandaşlarımızın zararlarının telafisi için çalışmalara başladık. Hayatını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyiz ama devletimiz onun dışındaki her türlü kaybı telafi edecek güce, imkana, kararlılığa sahiptir, bundan endişeniz olmasın. Bugüne kadar depremden sele ve yangına kadar yaşamış olduğumuz her hadisede Türkiye’de hiç kimsenin sahipsiz olmadığını hamdolsun dosta düşmana gösterdik. Bu arada diğer afet bölgelerinde de ifade ettiğim gibi burada da yine aynısını söylüyorum. Genel Hayata Etkili Afet bölgesi olarak burayı da aynı şekilde ilan ediyoruz. Kastamonu, Bartın, Sinop.” açıklamasında bulundu.

Erdoğan, tabii felaketlerin ülkelerin ve milletlerin birlik, beraberlik, dayanışma ve paylaşma duygularının öne çıktığı dönemler olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bu işin siyaseti olmaz ama bakıyorum ki bazı kanallarda siyasetle yakından uzaktan da ilgisi, alakası olmayan tipler çıkıyor. Bütün bu afetlerin neyi, nasıl gelip götürdüğünden haberi olmayanlar çıkıyor, ileri geri konuşuyorlar. Bugüne kadar bir gramlık iş üretememiş olanlar ileri geri konuşuyorlar. Maalesef biz işimize bakacağız ve onların bu şekilde yaklaşımı bizi üzmez. Bizi üzen nedir biliyor musunuz? Böyle bir zamanda bir olmamız lazım, beraber olmamız lazım, iri olmamız lazım, diri olmamız lazım, kardeş olmamız lazım, milletçe bu milleti ayağa kaldırmamız lazım ama onlar bakıyorsunuz hala gelip ‘Erdoğan’a ben nasıl vurayım da ona bir yerden yara vereyim’ dertleri bu. Yara veremezsin, biz bu milletle beraberiz, milletimizle beraber bu yola devam edeceğiz. Allah’ın izniyle biz bir ölür, bin diriliriz, aşıyoruz aşacağız işte.”