Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 160. Kuruluş Yıldönümü Programı’nda konuştu. “Biz birilerinin sürekli yaptığı gibi hakim savcısından polisine kadar kamu görevlilerini tehdit ederek kendi siyasetçilerimize alan açmaya çalışmadık, çalışmayız” dediği konuşmasında ilginç bir şekilde “vesayet” uyarısı yaptı, “Hukukun değil de başka güçlerin işaretine göre çalışan her kurum eninde sonunda vesayet damgası yemeye mecburdur.” dedi. Erdoğan aynı konuşmada şu vurguyu yaptı: “Sayıştay’ın icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum…”
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 160. Kuruluş Yıldönümü Programı’nda açıklamalarda bulundu.
Sayıştay’ın yolsuzlukların ortaya çıkmasında kamuda önemli bir görev yürüten denetim yetkisini hedef alan Erdoğan, “Sayıştay’ın icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak olumsuz kimi örneklerin ortaya çıkabildiğini de biliyorum. Hukukun değil de başka güçlerin işaretine göre çalışan her kurum eninde sonunda vesayet damgası yemeye mecburdur.” dedi.
Gerçek Gündem‘in Erdoğan’ın açıklamasından derlediği satırbaşları şöyle oldu:
“SAYIŞTAY’IN İMKANLARINI ARTIRMAYI SÜRDÜRDÜK”
Sayıştayımızın bu gurur gününde sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. 160 yıldır bu güzide kurumumuzun çatısı altında ülkemize samimiyetle hizmet eden herkesi şükranla yad ediyorum. Sayıştay’ın denetimi altına giren devlet bütçesi, 85 milyonun rızkından keserek kamuya aktardığı kaynaklardan oluşuyor. Bu kurumumuz hukuk devletinin temel taşlarından biridir.
Sayıştayımız sahip olduğu birikim, kendine verilen yetkilerle kamu yönetim sistemimizde kilit bir role sahiptir. Hiçbir kamu kurumunun rakibi ya da ikamesi değildir. Kendisi doğrudan hesap soran değil, hesap sorulmadan önceki çalışmaları yapan bir kurumdur.
Sayıştay’ı 2006 ve 2010’da çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sayıştay mensuplarının özlük haklarında gerçekleştirdiğimiz iyileştirmelerle sizlerin çalışma haklarını da düzelttik. Denetim faaliyetlerinizi her türlü etkiden uzak şekilde yapabilmenizi sağladık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtikten sonra da Sayıştay’ın imkanlarını artırmayı sürdürdük.
“SAYIŞTAY’IN DENETİMİNİ SADECE AÇIK ARAMA PENCERESİNDEN BAKARAK YAPMAMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Şu günlerde akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek vardır. Türkiye’nin demokrasi sürecinde geçtiğimiz 20 yılda bir asırlık yol kat ettik. Dünyanın pek çok yerinde bize bu kadar kısa sürede bu kadar devasa atılımları nasıl gerçekleştirdiğimizi soruyorlar, heyetler göndererek kurumlar nezdinde incelemeler yaptırıyorlar.
Sayıştay’ın icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak olumsuz kimi örneklerin ortaya çıkabildiğini de biliyorum. Hukukun değil de başka güçlerin işaretine göre çalışan her kurum eninde sonunda vesayet damgası yemeye mecburdur.
Biz birilerinin sürekli yaptığı gibi hakim savcısından polisine kadar kamu görevlilerini tehdit ederek kendi siyasetçilerimize alan açmaya çalışmadık, çalışmayız. Devlet geleneğimizin adabına aykırı bir söz söylememeye azami dikkat gösteriyoruz. Yalan ve yanlış bilgilerle kamuoyunun meşgul edilmesinden daha tehlikelisi eksik ve çarpıtılmış bilgilerle bu işin yapılmasıdır. Türkiye’nin yapıcı bakış açısına ihtiyacı vardır. Ağzından çıkan sözden de haberi olmayan tipler ne bizim ne de kamu görevlilerinin muhatabı değildir.
