AKP’nin bir süredir üzerinde çalıştığı sosyal medya düzenlenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, “Sadece bir kişinin vereceği karar ile bir düzenleme yapmak çağın gerisinde kalmamıza neden olur. Özgürlük, güvenlik ve adaletten asla taviz verilemez” dedi.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, sosyal medya düzenlemesinin toplumu yakından ilgilendiren bir konu olduğuna dikkat çeken Tantan, “Modern devletin üç temel ayağı vardır: Özgürlük, güvenlik ve adalet. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan bir devlet olarak modern hukuk anlayışını, iç hukukuna yarım asırdan fazladır yerleştirme gayretinde” dedi.
Tantan, AİHM tarafından alınan karalara ilişkin şu örnekleri verdi:
“AİHM, Lingens- Avusturya kararında Lingens adlı gazeteci aleyhine verilen para cezasını ifade özgürlüğüne aykırı bularak, başbakan aleyhine sarf edilen ‘ahlaksızca’, ‘yüz kızartıcı’, ‘en adi türden fırsatçılık’ söylemlerini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi.
“EON-Fransa kararında AİHM, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’e yazılı olarak sarf edilen hakareti ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. AİHM’nin hakaret ve ifade özgürlüğünde üzerinde durduğu temel ayrım, ifadenin siyasetçinin şahsına yönelik değil politik tavrına yönelik olmasıdır.
“Mondragon-İspanya kararında AİHM, İspanya Kralı’na sarf edilen ‘işkenceci’ söylemini, söylemin bütününde şiddet çağrısı olmaması sebebiyle ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi.
“Erbil Tuşalp’in, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki ‘İstikrar’ ve ‘Geçmiş Olsun’ yazılarının tazminata konu olması nedeniyle doğan uyuşmazlıkta AİHM, Tuşalp’in yazısını ifade özgürlüğü sınırları kapsamında değerlendirerek Türkiye aleyhine tazminata hükmetti.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı tazminat davasından doğan uyuşmazlığa ilişkin de görüşlerini aktaran Tantan, “AİHM, Kılıçdaroğlu’nun 31 Ocak 2012 ve 7 Şubat 2012’deki konuşmalarını ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. AİHM kararlarını 40 yıllık süreçte değerlendirdiğimizde tutarlı ve ifade özgürlüğü konusunda taviz vermeyen bir anlayış içerisinde olarak görüyoruz. Yasa koyucunun sosyal medya düzenlemesinde yurttaşların ifade özgürlüğünü engelleyecek hükümlerin olmamasına özen gösterilmelidir” diye konuştu.