25. ve 26. Dönem CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in ölümünün ardından ortaya atılan iddialara ilişkin kızı Ezgi Pekşen sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.
“Kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi adına hayatımızın en acı günlerinden geçerken bu açıklamayı yapmak zorunluluğunu hissediyorum” diyen Ezgi Pekşen, babası Haluk Pekşen’in iddiaların aksine zatürre, koronavirüs veya aşı sebebiyle yaşamını yitirmediği söyledi.
‘Teşhis koyamadılar’
15 Ağustos akşamı yemek yerken rahatsızlanması üzerine Acıbadem Bodrum Acil’ine gittiklerini belirten Pekşen, “‘Göğsünde bir yanma hissettiğini, bu acının yemek esnasında başladığını’ ifade etti. Yapılan tahlil sonucunda kan değerleri referans aralıkları içerisinde, EKG’si de normal çıktı” dedi.
Haluk Pekşen’e ağrı kesici verip eve gönderdiklerini söyleyen Pekşen, “Babamın acısı tüm gece devam etti ve sabah erken saatte yeniden “beni hastaneye götürün” dedi, doktorlar yine her şeyin normal olduğunu belirtseler de babam hastaneye yatmak istedi. O gece tansiyonu yükselip alçalmaya ve ateşi çıkmaya başladı. Çarşamba günü tüm değerleri yükselmişti, vücutta enfeksiyon oluşmuştu. Babamın sorumlu doktoru ne tuhaftır ki bir sözüm ona(!) gastrologtu. Covid, zatürre başlangıcı vs türlü tahminlerde bulunsalar da bir türlü teşhis koyamadılar” ifadelerini kullandı.
‘Aslanlar gibi yanımızda olacaktı’
Ezgi Pekşen açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Babam belki anlayan çıkar diye odaya gelen tüm doktorlara ‘göğsümde yanma var yatınca artıyor, yemek yiyince artıyor. Reflüm var ondan olabilir mi’ diye anlattı. Ama ‘ne olacak bu memleketin hali’ diye babama dert yanan o kişilerin aklına ‘size bir endoskopi yapalım’ demek gelmedi.
Bir süre sonra ‘iyileştin’ diye taburcu ettikleri babam daha da kötüleşti ve uçak ambulansla Ankara Güven Hastanesi’ne getirdik. Doktorlar yemek borusunun 32.cm’nde kalp hizasında delik olduğunu fark ettiler ve babama sordular.
Babam da balık yediği sırada fenalaştığını ve bunu Acıbadem’de ifade ettiğini söyledi. Ancak artık enfeksiyon kalp zarına yol yapmıştı, değerleri çok artmış ve uygulanan yanlış tedavi sebebiyle bağışıklık sistemi çökmüştü. Doktorlar ellerinden geleni yapsalar da 22 gün geçmişti.
Benim canım babam her zamanki gibi elinden gelen tüm mücadeleyi verdi ancak 1 ay dayanabildi. Yaşadığımız bu acıyı hazmedemiyoruz, yüreğimiz yanıyor. ‘Size anjiyo yapalım’ demek yerine ‘size endoskopi yapalım’ deseler şu an Haluk Pekşen aslanlar gibi yanımızda olacaktı.
Ancak babama konulan yanlış teşhis gibi yanlış bilgilerle insanların kandırılmasını kendi vicdanımıza yediremeyiz. Babamın durumunun aşı ile hiçbir ilgisi yoktur.“