HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kimyasal silah kullandığı iddiasına ilişkin yorumları sonrası gözaltına alınması hakkında “Fikrine, düşüncesine kızarak birini içeri atamazsınız” dedi.
“Fincancı bir insan hakları savaşçısı görüntüsü ile saygınlık kazansa bile özünde, insan haklarından daha çok devlet karşıtlığı temelinde şekillenen bir ideolojisi olduğu izlenimi oluşur insanda” diyen Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
“Karanlıkta kalmış suikastların bazılarında sanıkların Şebnem Korur Fincancı’nın verdiği işkence raporları ile ceza almaktan kurtulduğu mağdur yakınları tarafından iddia edilmiştir (Ceyhan Mumcu’nun Aydınlık röportajı). Bu raporlardan bazılarının sanıkları fiziki olarak muayene etmeden verildiği de iddialar arasındadır.
Şebnem Korur Fincancı’nın anlayışına göre devlet her zaman yanlışı yapan taraftır. Onun önkabulü devletin her zaman hatalı ya da suçlu olduğudur. Devlet yapmadığını kanıtlamalıdır. Bu açıdan bakıldığında, Şebnem Korur Fincancı’nın ‘TSK’nın kimyasal silah kullandığı’ iddiasına verdiği destek de kariyeri boyunca yaptıklarından farklı değildir. Ergenekon davasına verdiği destekle, Mumcu ve Kışlalı cinayetlerinde sanıklardan yana aldığı tavırla tutarlıdır.
O dönemde Fincancı ile aynı fikirde buluşan iktidar, bugün Fincancı’yı gözaltına aldırıyorsa burada ilkesel değişiklik yapan Fincancı değil, iktidar ya da iktidarın taraflarından biridir. Fincancı bildik Fincancı’dır. Ve böyle biri olmak Fincancı’nın gözaltına alınma gerekçesi olamaz. Fikrine, düşüncesine kızarak birini içeri atamazsınız.
Hele hele Fincancı’ya kızarak, Türk Tabipler Birliği adından Türklüğü çıkarmaya kalkışmak son derece akıl dışı bir tutum olacaktır. TBMM çatısı altında, o günkü egemen fikre aykırı veya yanlış düşüncelere sahip olan biri çıkarsa TBMM’nin ilk T’sini de çıkaracak mıyız yani! Türklük bu kadar kolay vazgeçilecek bir şey mi!”
Yazının tamamı için tıklayın