Gazeteci Lube Ayar “Benim kovulmam için eski MİT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay, Fatih Altaylı’yı Ankara’ya çağırmış” dedi. Altaylı ise bu açıklamaya, “Deli saçması. Niye ayrıldığını bile bilmiyorum” yanıtını verdi.
Gazeteci Lube Ayar, işkence yaptığına dair açıklamalarıyla gündeme gelen Mehmet Eymür’le geçmişte yaptığı bir görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.
Gazete Duvar’ın aktardığına göre Ayar, Mehmet Eymür’ün anlattıklarına atıfta bulunarak Habertürk gazetesinden kovulmasının arkasında eski MİT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay’ın bulunduğunu söyledi.
Mikdat Alpay’ın isteğiyle Lube Ayar’ı kovmakla suçlanan eski Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ise suçlamaları reddetti.
Lube Ayar, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Mehmet Eymür ile yaşadığı diyaloğu şöyle anlattı:
– Bundan 4-5 yıl önce bir gazeteci beni aradı ve ‘Mehmet Abi seninle görüşmek istiyor’ dedi. Bahsi geçen Mehmet Abi’nin Mehmet Eymür olduğunu anlayınca çok şaşırdım. Ama pek umursamadım da.. Sonra telefonlar sıklaştı, birkaç gazeteci daha aynı notu iletince endişe ettim biraz!
– Gazetecinin verdiği numaraya mesaj attım. Mesaj düşer düşmez Mehmet Eymür aradı ve, “Sizinle acil görüşmemiz lazım, evime gelebilir misiniz?” dedi. “Evinizde rahatsız etmeyeyim” dedim. “Eşim ve kızım da burada endişelenmeyin. Üstelik yaşlı ve hastayım, lütfen eve gelin” dedi.
– Bir gazeteci için merak duygusunun ne yenilmez bir şey olduğunu bilemezsiniz! Kaldı ki emekli (emeklilik mümkünse tabii) bir MİT’çinin aradığını hesaba katarak, “Kendi güvenliğimle ilgili bilmem gereken bir şey mi var acaba?” diye de düşündüm.
– Gittiğimde Mehmet Eymür beni eşi Janset Hanım ve kızıyla karşıladı. Bir süre birlikte oturduk, sonra onlar odadan çıktılar. Mehmet Bey nihayet konuya girdi, “Habertürk’ten niçin kovulduğunuzu biliyor musunuz?” diye sordu. Şaşkına döndüm, çünkü aklımın ucundan geçmemişti bu!
– Habertürk’te yayımlanan bir manşetimi gösterdi. “Sanırım ben hastanedeyken yazmışsınız, bu yüzden o dönem kaçırmışım bunu” dedi. Haberim, eski MİT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay hakkında yazılmış bir istihbarat raporuydu. Ve manşet şöyleydi: “MİT’ten MİT’çiye Belaltı Rapor”
– “Ben bu yüzden kovulmadım ama aylar sonra Fatih Altaylı ile tatsızlık yaşadığım için kovuldum” dedi. “E sen öyle sanmışsın!” diye cevap verdi ve ekledi; Mikdat Alpay, Fatih Altaylı’yı Ankara’ya çağırmış ve senin kovulmanı bizzat istemiş. Altaylı da ona şu cevabı vermiş;
– “Şimdi kovarsam anlar ve ortalığı da ayağa kaldırır, bana biraz zaman verin, onu bezdiririm kendisi istifa eder!” Tabii beni pek tanımadığı için ne kadar inatçı olduğumu da bilmiyor! 6 ay boyunca haberlerim yayınlanmadı ve aynı binada Altaylı’yla bir türlü görüşemedim.
– Sebebini anlamasam da artık istenmediğimin farkındaydım elbette ama neler döndüğünü bizzat Altaylı’dan duymadan istifa etmemeye yeminliydim, etmedim de! Bir süre sonra saçma sapan bir olayı bahane edip çıkışımı verdiler. O sinirle bütün binayı gezdim Altaylı’yı buldum.
– Yazı işleri müdürlerinin yanında kendisine, “Yazıklar olsun size!” deyip binadan ayrıldım. Meslek hayatımın en büyük hatası onu adam yerine koymaktır zaten! Neyse.. Mehmet Eymür’e de bunu anlattım. Ama açıkça görüldüğü üzere Eymür haklıydı.
Altaylı: Deli saçması, niye ayrıldığını bilmiyorum
Fatih Altaylı ise Ayar’ın iddialarını reddetti. “Mehmet Eymür yıllardan beri bana böyle şeyler söyler. Ne diyeyim yani Mikdat Alpay’la arasındaki meseleden dolayı bunları yapıyor” diyen Altaylı, Gerçek Gündem’den Merve Çoban’a yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“99’da gördüm son ben Mikdat Alpay’ı. Lûbe Ayar’ın işten ayrıldığı dönemde zannederim ki takip etmedim ama büyük ihtimalle emekliydi. Deli saçması bunlar hakikaten deli saçması. Komedi yani. Ben yayın yönetmeniyim Lûbe Ayar bir muhabir tamam. İyi bir muhabirdi belki. Belki bir hata etti. Niye ayrıldığını bile bilmiyorum. Niçin başkalarının adı geçmiyor da benim adım geçiyor. Orada başka bir ölçüler var. Lûbe Ayar’ı işten çıkaran da ben değilim. Oradaki muhabirlerin işten çıkarılmasına da karar veren ben değilim. Bir aşamada hepsinin kendi amirleri var kendi şefleri var. Zırvalığın önde gideni. Ne diyeyim saçma sapan bir şey. Ben Mehmet Eymür’ü hayatımda bir kere gördüm. Mikdat Alpay’ı da iki kere gördüm hayatımda. Tanışmam etmem, Mikdat Alpay MİT’te görevliyken medyaya brif vermişlerdi. Bütün medya yöneticilerini çağırmışlardı yıllar önce. 20 yıl kadar belki daha fazla 25 yıl önce. Kendisini o zaman gördüm. Bir de Öcalan röportajı yaptığım zaman beni davet ettiler görüşmek için. İki kere hayatımda gördüm. Onun dışında ne gördüm, ne konuştum, ne tanırım, ne bilirim. Mehmet Eymür kendi yaptığı işleri anlatsın. Mehmet Eymür bildiğim kadarıyla kumarhaneci Sudi Özkan’ın korumalığını yapıyordu son olarak. Onları anlatsın önce.”