Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, hakkında açılan davanın duruşması sonrası açıklamalarda bulundu. “Bu ülkede üstünlere başka bir hukuk uygulanıyor” diyen Temurci, “Savcılık benim yaptığım siyasi bir analizi Berat Albayrak’ın şikayeti üzerine suç sayarak hakkımda iddianame hazırlamıştır. Ortada kesinlikle bir hakaret söz konusu değilken, hem hapis ve para cezası istemiyle hem de siyasi yasaklı durumuna getirilme istemiyle bugün yargılanıyoruz“ dedi.
Karar’da yer alan habere göre; hakkında açılan davanın duruşması sonrası açıklamalarda bulunan Temurci, şunları söyledi:
“Bugün hakim karşısına çıkma nedenim 15 Temmuz öncesi ve sonrası vatandaşlarımıza dağıtıldığı iddia edilen devlet envanterinde kayıtlı olmayan silahlarla ilgilidir. Sedat Peker bu silahların dağıtımının amacının iç çatışma çıkarmak olduğunu ve silahların dağıtılmasında koordinasyonun İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yürütüldüğünü iddia etmiştir. Bugün damat Berat Albayrak’ın hakkımda yapmış olduğu hakaret şikayeti neticesinde başlatılan bu ilk duruşmada avukatlarımızla bir arada olduk ve Berat Albayrak’a yönelik herhangi bir hakaretimizin olmadığı savunmasını kapsamlıca yapmış olduk.
“Bu ülkede üstünlere başka bir hukuk uygulanıyor”
Maalesef son dönemde birçok örnekte olduğu gibi muhalif siyasetçiler Türk Ceza Kanunu ve mahkemeler üzerinden siyası yasaklı durumuna getirilmeye çalışıyor. Yargıya müdahale edildiğinin de açıkça farkındayız. Bu ülkede üstünlere başka bir hukuk uygulanıyor.
Sedat Peker tarafından ortaya atılan iddiaların önemli bir kısmı çok kısa bir süreç içerisinde ya bir video ile ya da bir şahıs tarafından teyit edilmiştir. Bu şahıs, ülkede başbakanlık ve bakanlık yapan kişilerle ilgili ciddi suçlamalarda bulunmuş, deliller ortaya koymuş her şeyi ifşa etmiştir. Yetkili makamlar bu iddiaların ardından harekete geçmese de Sedat Peker’in iddiaları milletimiz ve biz siyasetçiler tarafından takip ediliyor. Peker birçok iddiasında olduğu gibi silah teslimatıyla ilgili adeta nokta atışı yapmış, bir gazi de koordinatları verilen o yerde kendisinin de olduğunu bir şeyin teslim edildiğini ancak neyin teslim edildiğini görmediğini beyan etmiştir. Bu çok ciddi iddialardan dönemin başbakanı Binali Yıldırım’dan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan ve ismi geçen ilgili kişilerden bir açıklama bekledim.
“İfade hürriyet ve basın özgürlüğü üstünlerin hukukuna kurban ediliyor”
Peker’in açıklamaları sonrası AK Parti’den gelmeyen açıklama şahsımı silah teslimatıyla ilgili olarak açıkça zan altında bırakmış ve kamuoyunu aydınlatma zorunluluğum ortaya çıkmıştır. Silah teslimatı iddia edilen kişiler o dönem benim gençlik kolları başkanım da dahil gençlik kollarında bulunan şahıslardır. 15 Temmuz gecesi demokrasiye sahip çıkmak için sokağa davet etmiş birisi olarak ‘Birilerine silah mı dağıtıldı? Sizin bilginiz var mıydı?’ sorusuna bu ülkede en fazla muhatap olan kişi benim. Silah teslimatı iddiaları ve bu iddialarda ismi geçen kişiler hakkında soruşturma başlatmayan savcılık benim yaptığım siyasi bir analizi Berat Albayrak’ın şikayeti üzerine suç sayarak hakkımda iddianame hazırlamıştır. Ortada kesinlikle bir hakaret söz konusu değilken hem hapis ve para cezası istemiyle hem de siyasi yasaklı durumuna getirilme istemiyle bugün yargılanıyoruz. İfade hürriyet ve basın özgürlüğü üstünlerin hukukuna kurban ediliyor. Bu davada bunun en somut örneğidir.
Dönemin başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na kurulan kumpası bu ülkenin içişleri bakanı deşifre etmiştir. Savcılarımız Soylu’nun beyanı karşısında harekete geçmemiş olsa da bu kumpasın İstanbul ayağında kimlerin olduğunu o dönem bilen kişi benim. Teşkilatlara kurulan bu kumpasta damat Berat’ın İstanbul İl Kadın ve Gençlik Kolları teşkilatları üzerinde nasıl bir tahakküm kurmaya çalıştığını ve onunla mücadele eden kişinin adı da Selim Temurci. Şayet İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı bu işin içindeyse Berat Albayrak’ı dinleyin, kendinden habersiz bu olayın gerçekleşemeyeceğinin altını çizdim. Damat Berat’ta isminin bu noktada geçmiş olmasından rahatsız olmuş. Eyy Berat Albayrak, o gençlik kolları İstanbul’un ağabeyi diye kime sesleniyordu?
“Bu davalar ve baskılar bizi asla yıldıramaz”
Yaptığım bir analiz yüzünden yargılanıyor olmak beni üzse de yarın için bu davalar bizim onur belgemiz olacaktır. Damat Berat, pelikan yöntemini kullanarak değerlendirmelerimize farklı anlamlar yüklemiştir. Savcılarımız bu iddiaları incelesin. ‘İnşallah böyle bir şey gerçekleşmemiştir’ sözlerim kesilerek direkt şahsi suçlanıyor gibi bir algı oluşturuluyor.
15 Temmuz’un sırıtan adamı, şahsımı suçlarken tazminat isterken ‘psikolojik varlığım azaldı’ diyor. Derin ekonomik krizin başlıca sorumlularından biri olan, Hazine’yi tarumar eden, varlık fonunu yokluk fonuna çeviren, 128 milyar doları eriten, ülkeyi faize mahkum eden en baş sorumlularından biri kendi psikolojik varlığından bahsediyor. Buradan damat Albayrak’a da hodri meydan diyorum. Hadi gel bunu yapalım. Psikolojin bozulmayacaksa gel bunu yapalım. AK Parti ve Berat Albayrak neden ‘böyle bir silah teslimatı olmamıştır’ demiyor?
Ahmet Davutoğlu’na pelikan darbesiyle nasıl darbe yapıldığını ben paylaştım. Binali Yıldırım’ın da Süleyman Soylu’nun da tanık olarak dinlenmesini isterdim. Hukuk herkese eşit uygulanmıyor. 15 Temmuz’u kirletenler çok büyük bir vebal altındadır. Bizi bu davalar ve baskılar asla yıldıramaz. Gidişiniz yakın, geleceğimiz yakındır.”