HDP, 7’li masa istiyor: “Kılıçdaroğlu şimdiye kadar açıkladıklarıyla beklentilerimizi karşılamıyor”

hdp seçmen kürtler selahattin demirtaş

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, 6’lı masanın HDP’nin de dahil olacağı şekilde 7’li Masa olarak yenilenmesi gerektiğini belirttiği röportajında, cumhurbaşkanı adayı olacağı konuşulan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili “Şimdiye kadar açıkladıklarıyla beklentilerimizi karşılamıyor. Bunun çok çok ötesine geçmesi gerekiyor” dedi.  Muhalefetin Türkiye’nin temel sorunlarıyla ilgili farkını ortaya koyması gerektiğini söyleyen Eren “Muhalefetin Kürt sorununa dair yaklaşımı nedir? Türkiye’deki hukuk ve yargı sorununa dair çözümü nedir? Bunu kamuoyuna açıkça deklare etmesini istiyoruz” açıklamasını yaptı.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, cumhurbaşkanı adayı, seçimlerde HDP’nin rolüne ilişkin Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın sorularını yanıtladı:

HDP’ye dönük kapatma davasıyla sizce siyasi hesap mı yapılıyor?

Sadece kapatma davası değil. Bize yönelik hesap seçime dönük bir hesap değil. Bize dönük hesap özellikle 2015 yılından sonra çok ciddi bir şekilde hayata geçirilmiş durumda. Üyelerinden, milletvekillerinden, yöneticilerinden tutun belediye eş başkanlarına, kayyım atanması politikası gibi bu adımlar HDP’ye, HDP’nin bileşenlerine, Kürtlere dönük devletin, AKP ve MHP’nin sistematik bir politikası. Eş başkanlarımızı rehine olarak tutuyor, belediyelerimize kayyım atadı, durmadı Kobanê dosyası diye kumpas dosyasını açtı. Bütün bunlar HDP ve Kürtlere dönük sistematik politikanın parçasıdır. Bu seçime kadar da devam edecek. Bütün bu saldırı politikaları HDP’nin, Kürtlerin siyasetin dışına itilmesi çabasının bir sonucudur.

“HDP seçimlerde kilit rolde”

HDP denklem dışında tutulmak isteniyor. Kürtler tamamen siyaset dışı bırakılmak isteniyor. AKP hem iktidarını sürekli hale getirmek hem de yapılacak seçimde tekrar iktidar olmak için HDP’yi en büyük engel olarak görüyor. Şu an seçimlerde HDP kilit rolde. HDP’nin ortaya koyacağı tutum Türkiye’yi yöneten ekibi, iktidarı belirleyecek. HDP’nin seçime sokulmaması, denklem dışına itilmesi demek AKP’nin tekrar iktidarda kalması anlamına geliyor.

“Seçeneksiz değiliz”

HDP’nin kapatılması durumunda A,B,C seçeneklerinin olduğu ifade ediliyor fakat bu seçenekler kamuoyuyla paylaşılmadı. Seçim hattına girildiğinde kapatma kararı çıkarsa ilk yapılacak şey ne?

HDP seçmeni hiçbir zaman seçeneksiz kalmayacak. Geçmişte de kalmadı bundan sonra da kalmayacak. Hukuksal olarak seçime yetişmek babında pek bir şey olmayacak. Yeni bir parti kurmak mümkün olmayacak. Kürtler, HDP’yle birlikte hareket edenler, hiçbir zaman seçeneksiz kalmayacak. Bizimle birlikte mücadele eden çok sayıda parti var. Bu partiden birkaçı seçime girebilecek durumda. Seçeneksiz değiliz. Bu partilerden herhangi biriyle seçime girebilecek durumdayız.

“Muhalefetin, iktidardan farkını ortaya koyması lazım”

HDP’nin seçimlerdeki tutumunun iktidarı belirleyeceğini söylediniz. Kongrenizde de muhalefete dönük de bir mesaj vardı. Size göre HDP burada belirleyici. Peki bu durumda diğer muhalefet temsilcilerine ne düşüyor?

Muhalefetin iktidardan farklı olduğunu ortaya koyması lazım. Muhalefetin açık ve radikal bir şekilde, samimi, inanarak Türkiye’deki temel sorunların çözümü noktasında yol haritası belirlemesi ve bunu kamuoyuna deklare etmesi lazım. Muhalefetin Kürt sorununa dair yaklaşımı nedir? Türkiye’deki hukuk ve yargı sorununa dair çözümü nedir? Bunu kamuoyuna açıkça deklare etmesini istiyoruz.

Bizim, altılı masada olalım olmayalım, cumhurbaşkanı adayı kim olsun gibi derdimiz yok. Bu sorunlarla ilgili muhalefetin Türkiye’ye sunacağı çözüm önerisi nedir?  Bu aynı zamanda kamuoyuna taahhüttür. Kendinizi de bir anlamda bağlıyorsunuz. Çözümünüzü ortaya koyun, bir araya gelelim konuşalım. Türkiye’nin temel sorunlarına ilişkin bizim görüşlerimizi de alın ortaya bir şey çıkaralım. Eğer bunu yapmıyorsanız iktidardan farkınız kalmaz. İktidar da bu sorunlara ilişkin çözüm sunmuyor. Siz de sunmazsanız farkınız kalmayacak. Farkınızı ortaya koymak durumundasınız.

“Hiç kimsenin iktidara gelmesi için köprü olmayız”

Cumhurbaşkanlığı adaylığında Erdoğan’ın karşısına altılı masadan bir aday çıkacak. HDP’nin destek vermediği bir adayın seçimi kazanma ihtimalinin düşük olduğu değerlendirmeleri yapılıyor. Altılı masanın adayının HDP’nin desteğini alması için ne yapması gerekiyor?

Türkiye’deki temel sorunların çözümü noktasında bütün dinamiklerin bir araya gelerek konuşması lazım. Temel sorunlara karşı altılı masanın çözümünün ne olduğunu, yaklaşımlarının ne olduğunu, isimler üzerinden değil ama ilkeler üzerinden konuşmamız lazım. Asgari müştereklerde ortaklaşmamız lazım. Bu ortaklaşma gerçekleştikten sonra HDP seçime dair tavrını ortaya koyar. Bütün bunlar karşılanmazsa kimseye mahkûm değiliz. Hiç kimsenin iktidara gelmesi için, eş genel başkanımız da ifade etmişti, karşıdan karşıya geçmesi için köprü olmayız. Türkiye’nin altılı masa, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı dışında bu ülkede farklı temel dinamikler ve siyasi partiler var.

HDP’nin de içerisinde olduğu 7’li masanın bir seçenek olduğunu ifade ediyorsunuz.

Kuşkusuz. Biz seçim için bir araya gelmiş değiliz. Mücadelede ortaklaşmak için bir araya geliyoruz. Türkiye’nin temel sorunları noktasında ortak paydada buluşuyoruz. Bu seçimden önce ve seçimden sonra devam etmesi gereken bir çalışma. Biz ne AKP ve MHP’ye ne de altılı masaya mahkûm olmak zorunda değiliz. Bizim de üçüncü yol ile çıkış yapmak gibi bu topluma bir sorumluluğumuz var.

“Kılıçdaroğlu şimdiye kadar açıkladıklarıyla beklentilerimizi karşılamıyor”

Altılı masada cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı öne çıkıyor. Helalleşme çağrısını dile getirmesinin ardından adımlar da attı. Kılıçdaroğlu’nun söylemleri çizdiğiniz çerçeveyle birebir uyumlu olmasa da yakın mı?

İsim Kılıçdaroğlu olur ya da başkası olur. Önemli olan adayın Türkiye’ye dair ortaya koyduğu çözümdür. Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt sorununun çözümü, hukuk, yargı, ekonomi gibi konularda ortaya koyduğu çözüm önerileridir. Çözüm varsa biz bu çözümün kendisini destekleriz. Aday konusunda da bir hassasiyetimizin olduğunu ifade etmek isterim. Aday Kılıçdaroğlu olursa, şimdiye kadar açıkladıklarıyla beklentilerimizi karşılamıyor. Bunun çok çok ötesine geçmesi gerekiyor. Somut olarak Türkiye’nin sorunlarına çözüm önerilerini ortaya koyması gerekiyor. Bir bunu yapması, iki birlikte hareket ettiği Millet İttifakı’ndaki partilerin asgari düzeyde, bizim ifade ettiğimiz çözüm önerilerine sahip çıkması gerekiyor.

Bir kırmızı çizgi mi çiziyorsunuz?

Kırmızı çizgimiz Türkiye’nin temel sorunlarına dair çözümdür.

Aday ismi anlamında mı kırmızı çizginiz yok?

İsim anlamında bir kırmızı çizgimiz yok.

“Hayata çok sağdan ve dar bakan birisinin cumhurbaşkanı olmaması gerekiyor”

Bu çizdiğiniz çerçeve bir anlamda geniş bir anlamda da dar bir çerçeve. Cumhurbaşkanlığı adaylığında Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra başka isimler de öne çıktı. Bu çerçevenizle bugünden uyuşmayan isimler de var mı?

Evet.

Kim bu isimler?

Kamuoyunda çokça tartışıldı. Meral Akşener, Mansur Yavaş isimleri de konuşuldu, tartışıldı, halen de tartışılıyor. Demokratik değerlere sahip birinin bu ülkeye cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Bu ülkede yaşayan toplumun farklı kesimlerine eşit bir şekilde yaklaşan, temel hakların korunmasını sağlayan, güvence altına alan birinin cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Ayrımcı bir dil kullanan, nefret söylemini birçok yerde ifade eden birinin değil, birleştirici, haklara saygılı, bir arada yaşama umudunu güçlendiren bir adayın olması gerekiyor. Dolayısıyla hayata çok sağdan ve dar bakan birisinin cumhurbaşkanı olmaması gerekiyor.