Her altı çiftten birinin kısırlık sorunu yaşadığı, bu durumun obezite ve sigara kullanımı gibi faktörlere bağlı olabileceği belirtiliyor.

684810e8146b3dd168ff16ea
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üreme, canlılar için yaşamın temel unsurlarından biridir. Erkeklerde üreme yeteneğini sağlayan sperm üretimi ve olgunlaşması, oldukça karmaşık ve hassas fizyolojik süreçlerle gerçekleşir. Bu süreç, testislerde başlayarak hem yerel mekanizmaların hem de beyin ile testisler arasındaki nöroendokrin sistemin kontrolü altında gerçekleşir. Fertilite, bir çiftin doğal yollarla gebe kalma kapasitesini ifade eder. Bu potansiyelin olumsuz etkilenmesine ise “infertilite” yani kısırlık adı verilir. Dünya çapında kabul gören tanıma göre, infertilite; bir çiftin düzenli korunmasız cinsel ilişkilerine rağmen 12 ay veya daha uzun süre gebe kalamaması durumunu ifade eder. Erkek kökenli infertilite, tüm infertilite durumlarının yarısından sorumludur.

Obezite ve sigara kısırlığa yol açabilir

Çocuk sahibi olma isteğiyle evlenen çiftlerin uzun süre çocuk sahibi olamaması, toplumsal baskılara sebep olabilmektedir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki infertilite bazen anne adayından da baba adayından da kaynaklanabilir. Aşırı kilo, sigara ve alkol kullanımı, düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam, çevresel kimyasallar ve fiziksel etmenler her iki cinsiyette de üreme üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Bununla birlikte, erkeklerdeki diğer sağlık sorunları da infertilite riskini artırır. Erkeklerde infertilite riskini artıran nedenler şunlardır:

1- Testis dışı hormonal veya sistemik sorunlar (pre-testiküler nedenler)

2- Testis hastalıkları (primer testiküler bozukluklar)



3- Spermin taşınmasındaki sorunlar (post-testiküler bozukluklar)

4- Henüz belirlenemeyen nedenler (açıklanamayan infertilite)


İnfertilite sebepleri kolaylıkla teşhis edilebilir

İnfertilite şüphesi olan erkeklerde teşhis koymak için öncelikle üreme öyküsü alınmalı ve sperm analizi yapılmalıdır. Ayrıca testis boyutları ve kıvamı gibi fiziksel özelliklerin değerlendirilmesi de teşhis açısından büyük önem taşır. Gerektiğinde daha ileri tetkiklere başvurulabilir. Sperm DNA hasarı analizi, genetik testler, antisperm antikor testi, hormonal profiller, radyolojik görüntüleme ve sperm fonksiyon testleri de değerlendirilebilir. Hormonal problemler de erkek infertilitesinin önemli nedenleri arasındadır. Hipofiz bezi hastalıkları, tiroid sorunları, yüksek prolaktin seviyeleri, testosteron eksikliği gibi birçok endokrin sorun doğurganlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Hipogonadizm (testosteron eksikliği) de biyokimyasal ve klinik belirtilerle seyreden önemli bir durumdur. Bu durumdaki hastalara testosteron replasman tedavisi (TRT) uygulanarak hormon seviyeleri normal düzeye çekilmeye çalışılır ve semptomlar hafifletilmeye çalışılır. Ayrıca, erkek üreme sistemini etkileyen enfeksiyonlar, doğal yolla gebe kalınmasını engelleyebilir ancak semptomatik enfeksiyonların tedavisi önerilir.


Yaşam tarzı değişiklikleri gebe kalma şansını artırabilir

Bazı mesleki faktörler ve çevresel toksinler de testis fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Aynı şekilde, boşalma bozuklukları (örneğin anejakülasyon veya retrograd ejakülasyon) da tedavi edilmesi gereken önemli sorunlardır.

Cerrahi gerektiren erkek infertilitesi vakaları genellikle şu iki gruba ayrılır:

1-Altta yatan cerrahi sorunun tedavi edilebildiği durumlar:Varikosel için subinguinal mikrocerrahi varikoselektomi, sperm kanal tıkanıklıkları için vazovazostomi, epididimovazostomi ya da ejakülatuvar kanal cerrahileri tercih edilebilir.

2-Altta yatan sorunun cerrahi müdahale ile düzeltilemediği durumlar:Özellikle non-obstrüktif azoospermi (menide hiç sperm bulunmaması) durumlarında mikro-TESE gibi ileri cerrahi müdahaleler gerekebilir.

Sperm elde etmek için uygulanan teknikler arasında PESA, MESA, TESA, TESE ve mikro-TESE gibi yöntemler, infertilite tedavisinde önemli bir yer tutar. Sonuç olarak, erkek infertilitesine neden olan birçok faktör bulunmaktadır ve tedavi şekli, sorunun kökenine göre değişiklik gösterebilir. Ancak seçilen tedavi yöntemi ne olursa olsun, yaşam tarzı değişiklikleri tedavi başarısını artırabilir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, sigara ve alkol kullanımının bırakılması, stresin azaltılması gibi faktörler üreme sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Özellikle sigara kullanımı sperm kalitesini önemli ölçüde düşürürken, ideal kiloda kalmak ve aktif bir yaşam tarzı benimsemek hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı destekler. Tedavi sürecine olumlu bir yaklaşım sergilemek de başarı şansını artırır.