Hilal Kaplan: “Türkiye’nin Rusya’yla yakın ilişkileri sayesinde bu kışı rahat geçirebilecek olması büyük bir başarıdır”

hilal-kaplan

Sabah yazarı Hilal KaplanAvrupa siyasi tercihlerinin bedelini vatandaşlarının doğrudan evine yansıyacak bir enerji kriziyle öderken, Türkiye’nin Rusya’yla yakın ilişkileri sayesinde bu kışı rahat geçirebilecek olması büyük bir başarıdır.” görüşünü savundu.

Hilal Kaplan yazısında“Daha büyük başarı ise Türkiye’nin bu hamleleri, Ukrayna ve dolasıyla NATO’yu zayıflatmadan -aksine güçlendirerek- yapabilmesidir. Bu yabana atılacak bir başarı değildir ve Erdoğan’ın ifade ettiği ‘Türkiye Yüzyılı’ vaadinin temelidir. Evet, Türkiye dış politikasının en temel hedefi çok uzun yıllar boyunca AB üyeliği oldu. Hatta AB müzakereleri resmen Erdoğan’in liderliğinin ilk döneminde, 2005’te başladı. Ancak köprünün altından çok su geçti. Dünya değişti, siyasi dengeler alt üst oldu. Bu süreçte Avrupa Birliği ekonomik, siyasi çok yara aldı. Öyle ki Avrupa fikrinin temel taşlarından olan İtalya’da dahi AB üyeliğini sorgulayan bir siyasetçi, Giorgio Meloni, seçimi kazandı. Tüm bu çalkantılar arasında, on yıllardır AB’ye üye yapılmamak için oyalanan Türkiye ise tek bir ittifaka bağımlı olmadan, denge politikası izleyerek ayakta kalmayı, dahası güçlenmeyi başardı.” düşüncesini dile getirdi.

Kaplan şu ifadeleri kullandı:

“Batılı diplomatların ‘Erdoğan’ı kendi safımıza çekme’ yorumlarını işte tam da bu nedenlerle modası geçmiş buluyorum. Macron’un AST fikri ile Avrupa’ya yapmak istediği kalp masajı, can çekişen kıtayı diriltir mi bilinmez ancak bu girişimin Türkiye’siz mümkün olmayacağı ortada. Avrupa eğer dünyada siyasi ağırlığını artırmak istiyorsa, Türkiye’nin diplomatik gücüne ve büyüyen-dinamik ekonomisine ihtiyacı var. Bakalım Batılı liderler bu gerçekle yüzleşmeye hazır mı?..”