Anayasa Mahkemesi, pasaportu iptal edilen ancak kanunda belirtilen kriterleri sağladıktan sonra pasaport başvurusu yapanlar hakkındaki son kararın İçişleri Bakanlığı’nca verilmesini öngören düzenlemeyi iptal etti. Kararda, düzenlemenin seyahat özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olduğu, “hakim kararı” güvencesine aykırılık oluşturduğu belirtildi. Kararda, bu nitelikteki bir kısıtlamanın ancak hakim kararıyla olabileceği belirtildi ve yeni düzenleme yapılması için idareye bir yıl süre tanındı.
Anayasa Mahkemesi, CHP’nin açtığı davada, Pasaport Kanunu’na eklenen 7. maddenin bazı bölümlerinin anayasaya aykırı olduğuna hükmederek, iptaline karar verdi. Kararda, iptali istenen düzenlemenin, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyelikleri, iltisakları nedeniyle pasaportu iptal edilenlere, kanunda belirtilen kıstasları sağlamaları ve başvurmaları halinde kolluk tarafından yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığınca pasaport verilebilmesini öngördüğü belirtildi.
Kararda, başvuruda, bu durumdaki kişiler pasaport almak istediğinde İçişleri Bakanlığına takdir yetkisi tanınarak, seyahat özgürlüklerinin kısıtlandığının savunulduğu anımsatıldı. Anayasa’ya göre kişilerin yurt dışına seyahat özgürlüğü bulunduğu ve bunun ancak kişi hakkındaki soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle hakim tarafından kısıtlanabileceği iddiası vurgulandı.
Kararda, “Dava konusu kurallarda Anayasa’nın anılan maddesinde yer almayan sınırlama sebepleriyle de söz konusu hürriyetin sınırlandırıldığı ve kuralların yurt dışına çıkış yapabilmesini idarenin yetkisine bırakarak Anayasa’da belirtilen sınırlama sebeplerine bağlanan hakim kararı güvencesini ihlal ettiği görülmektedir. Bu itibarla kuralların yurt dışına çıkma hürriyetini Anayasa’ya aykırı olarak sınırladığı sonucuna varılmıştır” denildi.
Anayasa Mahkemesi, kararın, Resmi Gazete’de yayımlanmasından bir yıl sonra yürürlüğe girmesini kararlaştırdı. Bu sürede, idarenin karara uygun yeni düzenleme yapması gerekecek.
KRİTİK DÜZENLEMENİN İPTALİ İSTEMİNE RET
Yüksek Mahkeme, haklarında Terörle Mücadele Kanunu’ndaki suçlara ilişkin soruşturma veya kovuşturma bulunan avukatlara hususi damgalı pasaport verilmemesinin anayasaya aykırı olduğu iddiasını ise yerinde bulmadı. Kararda şöyle denildi:
“Bu çerçevede kural kapsamında yer alan avukatların hususi damgalı pasaport alamamalarının sürekli nitelikte olmayıp haklarındaki anılan suçlardan yürütülen soruşturma veya kovuşturmaların devamı süresiyle sınırlı olduğu gözetildiğinde hususi damgalı pasaport edinme imkanının kazanılmasına ilişkin koşullarda anılan farklılığın öngörülmesiyle güdülen amaç ile kuralla öngörülen araç arasında uygun bir dengenin kurulduğu, bu bağlamda kuralla getirilen söz konusu farklılığın öngörülme amacına göre kural kapsamındaki avukatlara aşırı bir külfet yüklemediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla kuralda eşitlik ilkesine aykırı bir yönün bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”