AKSOY Araştırma Şirketi’nin kurucusu Ertan Aksoy; gündemdeki son gelişmeleri, verilere dayalı analizlerle, siyasilerin gündem belirleyen açıklamalarını ve bu açıklamaların toplum üzerindeki etkilerini değerlendirdi. İşte Ertan Aksoy’un bu haftaki değerlendirmesi…
Türkiye’de özellikle son yıllarda her seçim çok kritik olarak görülür. Bana göre öyledir de. “Bu seçim kritik” görüşünden öte yaklaşık 20 gün sonra gideceğimiz seçimin siyasal tarihimizin en önemli seçimi olduğuna inanıyorum. Özellikle Hüda Par ve Yeniden Refah Partisi’nin eklenmesi ile birlikte Cumhuriyet tarihinin en gerici ittifakı ile karşı karşıyayız. Giderek otoriterleşen mevcut iktidarın seçimi kazanması halinde bu partilerin de etkisi ile birlikte radikalleşme potansiyeli var.
AK Parti, iktidara geldiğinden bu yana ele aldığımızda en zayıf olduğu dönemde. 2015 yılından bu yana siyasi olarak MHP üzerinden adeta yaşam ünitesine bağlı yaşıyor. Sıkıştığı oy oranı itibariyle Hüda Par bile bir ihtiyaca dönüşmüş durumda.
Tüm bunlara karşın muhalefet bloğu hiç olmadığı kadar güçlü ve dinamik. Muhalefet ilk kez 11 büyükşehir ile seçime gidiyor. Bürokraside muhalefete göz kırpmalar düşünülenin ötesinde artmış durumda. İktidar bloğunda öne çıkan, görev onayı %26 olan Bakan Nebati iken muhalefette her ikisinin de görev onayı %55’in üzerinde olan Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu. Sayın Akşener üzerinden milliyetçi seçmenin büyük çoğunluğu muhalefetten yana. HDP seçmeni hem Sayın Kılıçdaroğlu’na olan saygıyı ve güveni hem de Sayın Demirtaş’ın da liderliği ile muhalefet bloğundan yana herkesten daha kararlı bir duruş gösteriyor. Yine hem 6’lı masayı oluşturan diğer liderlerin hem de Sayın Zeydan Karalar ve Sayın Tunç Soyer gibi bölgelerinde güçlü isimlerin büyük desteği mevcut.
İktidar toplumun önüne sürekli ertelenmiş mutluluklar vaadi ile çıkarken muhalefet somut sorunları tespit edip öncelikli olanlar ile vaat üretiyor. Bu nedenle iyimser bir hesapla yılda 20.000 adet üretilebilecek TOGG ile milyonlarca çocuğun okullarda ücretsiz olarak beslenmeye erişimi yarışıyor.
Tüm bu farklılıklar toplumun gözünde bir beklenti değişimi yaratmış durumda. Özellikle iki konudaki beklenti değişimini sizlerin bilgisine sunmak isterim.
İlki artık muhalefetin kazanacağına dair inancın büyük çoğunluğu oluşturması. Muhalefetin adayı açıklanmadan önce seçmenin çoğunluğu iktidarın seçimi kazanacağına inanırken aday açıklanması sonrası ibre terse döndü. Ufak ufak artışlarla birlikte tablonun geldiği yer aşağıdaki gibi.
Kazanacağına olan inanç muhalefet adına büyük kazanım. Sandığa katılımın artması da dahil birçok olumlu etkisi olacaktır.
Toplumun beklentisindeki ikinci değişim de bir bu kadar önemli bir konu. Toplum, artık kısa vadede ekonominin iyiye gideceğine inanmış durumda. En baştan belirteyim ki muhalefetin kazanacağına olan inancın arttığı tarih ile ekonominin kısa vadede iyileşeceğine dair inancın arttığı tarih aynı.
Türkiye ekonomisinde krizler sıklıkla görülür ve hızlıca geride bırakılırdı. Bu nedenle önceki krizlerde toplum o günün durumunu hep kötü olarak tarif ederdi ama yakın gelecek iyi olacak yanıtını verirdi. Bu krizin 5. Yılına gitmesi nedeniyle uzun süredir bu tür yanıtlar almıyorduk. Seçmen ölçümün yapıldığı zamanı kötü olarak tarif ederdi ve yakın gelecekte ekonomi nasıl olacak diye sorduğumuzda ya bugünkü gibi kötü olacak ya da daha kötü olacak yanıtlarını verirdi. Şimdi durum değişti. Tabloyu birlikte inceleyelim.
Kazanacağına olan inanç muhalefet adına büyük kazanım. Sandığa katılımın artması da dahil birçok olumlu etkisi olacaktır.
Toplumun beklentisindeki ikinci değişim de bir bu kadar önemli bir konu. Toplum, artık kısa vadede ekonominin iyiye gideceğine inanmış durumda. En baştan belirteyim ki muhalefetin kazanacağına olan inancın arttığı tarih ile ekonominin kısa vadede iyileşeceğine dair inancın arttığı tarih aynı.
Türkiye ekonomisinde krizler sıklıkla görülür ve hızlıca geride bırakılırdı. Bu nedenle önceki krizlerde toplum o günün durumunu hep kötü olarak tarif ederdi ama yakın gelecek iyi olacak yanıtını verirdi. Bu krizin 5. Yılına gitmesi nedeniyle uzun süredir bu tür yanıtlar almıyorduk. Seçmen ölçümün yapıldığı zamanı kötü olarak tarif ederdi ve yakın gelecekte ekonomi nasıl olacak diye sorduğumuzda ya bugünkü gibi kötü olacak ya da daha kötü olacak yanıtlarını verirdi. Şimdi durum değişti. Tabloyu birlikte inceleyelim.