TİHEK, Gülşen Çolakoğlu’nun bir konserinde imam hatip liselilere yönelik kullandığı sözlerin ‘ayrımcılık’ niteliğinde olduğuna karar vererek 150 bin TL idari para cezası uygulanmasına hükmetti.
İmam hatip lisesi mezunu 3 kişi Gülşen Çolakoğlu’nun 2022’deki bir konserinde “ayrımcılık yasağını ihlal ettiği” gerekçesiyle Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) başvurdu.
Yapılan başvurular sonrasında görüşü sorulan Gülşen Çolakoğlu’nun avukatı, müvekkilinin halkın herhangi bir kesimine yönelik incitici bir ifade kullanmak istemediğini, sözlerin yanlış anlaşıldığını, buna ilişkin de müvekkilinin özür dilediğini bildirdi.
Görüşte, Gülşen Çolakoğlu’nun konserde ekibinden kendisini seyircilerin arasında omuzlarda taşımalarını istediğini, ekipteki arkadaşlarından birinin “Seni imam taşısın” şeklinde cevap vermesi üzerine de anlık refleksle ekipteki lakabı “imam” olan arkadaşına yönelik “şakalaşma” mahiyetinde sözler kullandığı belirtildi.
Başvuruları inceleyen TİHEK, “ayrımcılık yasağının ihlal” edildiğine hükmetti ve her bir başvurucu yönünden Gülşen Çolakoğlu’na 50’şer bin TL idari para cezası verilmesini kararlaştırdı. Çolakoğlu’nun 3 başvuru için toplamda 150 bin TL idari para cezasına çarptırılmasına hükmedildi.
‘YASAĞIN İHLALİ’
TİHEK’in kararında, Anayasa’nın 10’uncu maddesine göre herkesin kanun önünde eşit olduğu, Anayasa’nın 24’üncü maddesinde de din ve vicdan hürriyetinin güvence altına alındığı ifade edildi. 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’na göre ayrımcılığın her türlüsünün yasak olduğuna işaret edilen kararda, eğitim temelinde de ayrımcılık yapmanın bu yasağın ihlali anlamına geldiği vurgulandı.
Başvurulara konu sözlerin “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilemeyeceği kaydedilen kararda, “Demokratik ve laik devletin temel amaçlarından biri, toplumsal çeşitliliği koruyarak, bireylerin sahip oldukları inançlarıyla barış içinde bir arada yaşayabilecekleri siyasal düzenleri inşa etmektir” denildi.
Gülşen Çolakoğlu’nun kullandığı ifadelerdeki muhatapların imam hatip lisesi mezunları olduğu aktarılan kararda, “Bir sanatçı tarafından toplumun önemli bir kesimini yakından ilgilendiren bir konuda sarf edilen sözler, eleştiri ve değerlendirme sınırlarını aşarak ayrımcılık boyutuna ulaşmıştır” tespitine yer verildi.
