İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kadıköy Kurbağalıdere’de vatandaşlarla bir araya geldi. İmamoğlu, “Bu şehir, şunu kaldırmıyor artık. Daha çok bina yapalım, daha çok beton yapalım. Yani Kalamış’ın şu hali bize yetmiyor; buraya binalar yapalım, başka başka tesisler kuralım… Bu şehir bunu kaldırmıyor arkadaş; kaldırmıyor. Kaldırmıyor. Bakın; bu hataların her birimiz bir parçası olmuş olabiliriz geçmişte. Her birimiz, bir eksik yapmış olabiliriz. Çevreye kötü davranmış olabiliriz. Sıkıntılı birtakım hareketleri, her birimiz küçücük de olsa, büyük de olsa yapmış olabiliriz. Ama pişman olma zamanı be! Pişman ol yahu! Ya bir defa da bu şehri içten sev ya” ifadelerini kulandı.
Kurbağalıdere’yi, “zor ve sıkıntılı bir alan” olarak tanımlayan İmamoğlu, “Bugüne geldiğimizde; bu güzel çevreyi hep beraber başardık, birbirimizi alkışlıyoruz. Kurbağalıdere, bitirilmiştir ve güzel olmuştur. Burada ciddi bir emek var. Geçmişte de yapılmış işler var. Ama çok uzadı, çok yavaştı. Hızlandırdık” dedi.
AYAMAMA’DA SADECE ISLAH YAPMIYORUZ
İstanbul’un derelerindeki ıslah çalışmalarının süreceği müjdesini veren İmamoğlu, Ayamama örneğini verdi. “Sadece dere ıslahı ile uğraşmıyoruz” diyen İmamoğlu, “Buraları yaşam alanlarına, yaşam vadilerine dönüştürmek için uğraşıyoruz. Oranın yeşil bir biçimde, 4-5 ilçeyi birbirine bağlayan, yani isteyenin aslında bisikletiyle, yürüyerek , koşarak işine bile gittiği, gezmeye gittiği bir hatta dönüşmesini arzu ediyoruz. Bunu İstanbul’un 15 noktasında yapıyoruz. Dere noktalarını değerlendirerek İstanbulluların doya doya yaşayacakları alanlara dönüştürüyoruz” ifadelerini kullandı.
ULUSAL GÜVENLİK SORUNU
Dünyada, çevreyle ilgili uzmanların “ulusal güvenlik masaları”nın en önemli fertleri haline geldiğine dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi: “Çünkü, çevreyi iyi yönetemezseniz, çevreyle ilgili tedbirleri iyi almazsanız, artık o bir ulusal güvenlik meselesidir. Çünkü çevrenin, ne yazık ki, eğer siz ona kötü davrandığınızda, insanlara dönüşü çok kötü olabiliyor. İnsanlar, hayatlarını kaybedebiliyor. Bakın önümüzde bir meseleyi tartışıyoruz. Müsilaj, deniz salyası denilen meseleyi konuşuyoruz. Onu bunu suçlamak için hiçbir zaman konuşma yapmadım; burada da yapmayacağım. İşimize bakacağız biz. Milletimiz, bize işine baksın diye oy verdi. İşini iyi yapamamış kişiyi konuşmak, zaten ona da prim kazandırır; gerek yok. Biz, işimize odaklanacağız. Önümüze bakmaktan kastım şu: Marmara Denizi; ona gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Dünya’nın en genç denizlerinden birisi. Dün bir bilim insanımızla sohbetini yaptık. Bu akşam, Halk TV’de yayınlanacak. Bir saati aşkın sohbetimizde dedi ki; ‘Marmara, daha çocuk. Hatta doğum sancısı yaşayan bir anını düşünün; öyle bir çocuk.’ 3-4 bin yıllık bir geçmişi var. Dünya tarihine göre, daha dün. O bakımdan ona gözümüz gibi bakmalıyız. Bütün belediyeler, bütün kamu kurumları, özel kuruluşlar, sanayi kuruluşları, tarım yapan insanlarımız, devletin bakanlıkları topyekun ortak akılla tek şartla; bir kişinin sözüyle değil, bilimle hareket ederek, bu sorunu çözmek zorundayız.”
Yarın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Marmara Belediyeler Birliği tarafından Kocaeli’nde düzenlenecek çalıştaya davetli olduğunu belirten İmamoğlu, “Bu konuyu, yarın orada konuşacağız. Bu sorunu çözmeye dönük bir modeli gerçekleştirilebilirsek, ne mutlu bize. Bu işin partisi, A kişisi, B kişisi olmaz. Daha ileri de gideyim: Bu işin milleti, ülkesi de olmaz. Çevreye burada verdiğiniz bir zararın, bir bakmışsınız bir başka ülkede bedelini ödeyen insanlar olabilir. Aynı şekilde bu, bizim için de geçerli. Hatırlayın; Karadeniz’in karşısında bir nükleer facia yaşandı. Yıllarca onun korkusuyla yaşadık. O bakımdan çevreyi korumak, insani bir sorumluluktur. Sadece milli bir sorumluluk değildir” diye konuştu.