İmamoğlu: Seçime darbe diyecek kadar akılları gitti

WhatsApp Image 2023-05-02 at 20.22.49

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Seçimi kaybedeceğini anladılar. Her zamanki gibi sağa sola saldırmaya başladılar. Sözüm ona korku iklimi yaratıyorlar. Neymiş? 14 Mayıs seçimi, darbe girişimiymiş. Seçimlere darbe diyecek kadar akılları gitti. Şimdi milleti tehdit ediyorlar. Millete ait olan hiçbir hakkı yedirmedik, yedirmeyeceğiz” dedi. 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, deprem felaketini yaşayan Adıyaman’ın Kahta ilçesinde vatandaşlarla buluştu.

Kahtalılar, Fatih Parkı’nda yapacağı konuşma için ilçelerine gelen İmamoğlu’na yol boyu sevgi gösterilerinde bulundu..

İmamoğlu, şunları söyledi:

“UMUDUNUZU HİÇ KAYBETMEYİN”

*Hepinize geçmiş olsun. Hepimizin başı sağ olsun. Ama büyük bir sorun yumağı içinde olsak da umudunuzu hiç kaybetmeyin. Size söz, milletçe ayağa kalkacağız.

*Özellikle deprem bölgesinin bütün yaralarını hep birlikte biz saracağız. Hiç endişe etmeyin. Ağır bir ekonomik kriz var.

*Gerçekten büyük bir depremin ardından dertlerimiz fazla. Bu seçim, milletimizin dertlerine çare bulma seçimi olmak zorunda.

*Kendimize sık sık soru sorarız. Ne oldu da Türkiye, böylesine büyük ekonomik sıkıntıların, zorlukların, krizlerin, sıkıntıların yaşandığı bir memleket oldu? Tek bir yanıtı var: Bu iktidar dönemine bir bakmak lazım.

“EKONOMİ BAKANI’NA BAKIN, ADALET BAKANI’NA BAKIN”

*Hatırlayın; bu iktidar her dönemine bir isim koydu. İlk dönemine ‘çıraklık’ dedi. Sonra ‘kalfalık’ ve ‘ustalık dönemi’ de dedi. 2018’de başkanlık sistemine geçerken de bu döneme ‘şahlanış dönemi’ dediler.

*Allah var; en iyi, en bereketli, en müreffeh dönemi, çıraklık dönemi. Çıraklık dönemi bir kişiye mahsus, devletin çıraklığı olmaz. O kişi. Ve bir avuç insan, çıraklık döneminden bugüne geldi. İlk dönemlerinde, bundan 15-20 yıl önce doğruları yaptılar. Eksikleri de var. Eksiklerini saymayacağım.

*Ama o zaman var olan neydi biliyor musunuz? Ortak akıl vardı. ‘Ben bilirim’ demiyordu. Bir karar alırken, bir adım atarken insanlar vardı etrafında.

*O zaman demokratik değerler gözetiliyordu. İşi ehillerine verme çabası vardı. Bugünün kadrolarına bir bakın. Bugünün, Allah aşkına Ekonomi Bakanı’na bakın, Adalet Bakanı’na bakın.

*Kalkıyor Adalet Bakanı, ‘Bir seçimi onlar kazanırsa darbeci ya da ‘şöyle kutlayacaklar’; öbür taraf, kendileri kazanırlarsa ‘Milli irade vesaire…’ Olmaz, olmaz. O yüzden diyoruz ki; ‘Bu iktidarın, bu ülke için yapıp yapabilecekleri bitti, bitti. Zarar veriyorlar artık. Memlekete zarar veriyorlar.

“ESKİ BAKANLARI BİLE, ‘BEN SENİNLE ÇALIŞMAM’ DİYOR”

*Daha iyisini yapma şansı bitti. Her şey daha kötüye gider. Çünkü bu iktidarın yarar kadrosu yok. Milletine yüzünü dönmüyor.

*Milletin evlatları umurunda değil. Bu iktidarla yol yürümüş eski bakanları bile, aklı başında eski bakanları bile ‘Ben seninle çalışmam’ diyor. Daha ötesi var mı? Diyor ki, ‘Ben oraya gitsem, aklım işime yaramayacak ki, bana sormayacak ki. Kendi bildiğini okuyacak.’ Niye gitsin ki?

*Bunları, bir avuç insanı, o bir kişilik aklı tıpış tıpış evine yollayacağız. Bitti zamanları bitti. O makama, belirledikleri makama, iş üreten kişiler değil, bir kişiden gelen her şeyi gözü kapalı imza atan insanları seçiyor. Başkası işine gelmiyor mu? Böyle olunca da işte bugünkü bu büyük sorunları hep birlikte yaşıyoruz.

*Devlet vatandaşına gücünü göstermez. Devlet vatandaşa değil, mesela afete gücünü gösterir.

*Devlet, bir işi yaparken, orada gücünü gösterir. Ama vatandaşına şefkatini gösterir, vicdanını gösterir, adaletini gösterir, güler yüzünü gösterir, güler yüzünü. Somurtan kim varsa, yollayın evine.

*Bu memleketin acilen iyiliğe, güzelliğe kavuşması lazım. Bu memleketin, hayatını hak, hukuk, adalet mücadelesine adamış, 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermesi lazım.

“SEÇİMLERE DARBE DİYECEK KADAR AKILLARI GİTTİ”

*Şimdi duraklama dönemi bitti. İktidarın gerileme dönemi başladı. Cumhur İttifakı’nın şahlanış dönemi dediği o dönem, çöküş dönemine döndü.

*Şimdi seçimi kaybedeceğini anladılar. Her zamanki gibi sağa sola saldırmaya başladılar. Sözüm ona korku iklimi yaratıyorlar. İnsanları korkutuyorlar. Ben size bir şey söyleyeyim.

*Bu millet, 1920 yılında Meclis’i kurdu. Bize, Atatürk’ün ve Cumhuriyetin emaneti var. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millete ait olan hiçbir hakkı yedirmedik, yedirmeyeceğiz.

*Onun için, bu kayyum atama anlayışına da son vereceğiz. Onu da son vereceğiz. Neymiş? 14 Mayıs seçimi, darbe girişimiymiş. Seçimlere darbe diyecek kadar akılları gitti. Şimdi milleti tehdit ediyorlar. Korkutmaya çalışıyorlar.

“EN AZ 10 PUAN ÖNÜNDEYİZ”

*Ben size örnek vereyim. 6 Mayıs Cumartesi günü, İstanbul’da büyük bir buluşmamız var. 6 Mayıs 2019’da biliyorsunuz İstanbul seçimini iptal ettiler.

*Her yerde söylüyorum; anacığımın ak sütü kadar bana helaldir o seçim. Seçimi iptal ettiler. O seçimi iptal etti diye, hep birlikte, milletçe tam 806 bin oy farkla kocaman bir demokrasi tokadı attılar bunlara. Hala akıllanmıyorlar. Efendim neymiş? Onlar giderse kaos olurmuş.

*Sen gidersen huzur gelir, huzur. Bu millete huzur gelir. Gülmeyi unutturdun bize. Sen gideceksin, inanın milletin evine huzur girecek. Kaos olmaz. Bu milletin aklı, millete yeter. 25 yıldır yönettiğiniz Ankara’yı, İstanbul’u biz devraldık. Kaos mu çıktı? Yok.

*Vallahi de billahi de millet huzurlu. Biz ölçüyoruz. Seçildiğimiz oy ne? Bugün neredeyiz? Ölçüyoruz. Mansur Başkanım da ben de o günün en az 10 puan önündeyiz. Az önce arkadaşımız güzel söyledi. ‘Bir avuç insanın lale devri bitti.’ Şimdi ne başladı? Milletin devri başlıyor. Milletin dediği olacak. İstanbul’da da Ankara’da da o oldu. 15 Mayıs sabahı da bir avucun imtiyazlı, torpilli dönemi bitecek, milletin dönemi başlayacak.

AFAD VE KIZILAY ÖRNEĞİ

*Devlet kurumlarının ne hale geldiğini biliyoruz. Bu şekilde yoluna devam edemez. Bu şekilde yoluna devam ederse, AFAD’ın düştüğü durumu gördük.

*48 saat müdahale edilemedi. Memleketin valisi, memleketin kaymakamı devletine hizmet edecek, milletine hizmet edecek, iktidara değil. Hükümet ayrı, iktidar ayrı, devlet ayrı, millet ayrı.

*Sen, deprem olmuş, hala talimat bekliyorsan, millet enkaz altında. Bunu yaşattılar. Ne yazık ki yaşattılar. AFAD’ın düştüğü durum, Kızılay’ın düştüğü durum…

*Bakın devleti acilen toplamamız lazım. Adıyaman’ı ve bütün deprem bölgesini ayağa kaldıracağız. Bu deprem bölgesindeki ekonomik sorunlar bizim sorunumuz olacak. Hızlıca çözeceğiz.

*Konut sorununu biz çözeceğiz. Milletin barınma sorununu biz çözeceğiz. Evlerinizi biz yapacağız. Milletçe yapacağız. Daha güçlü, daha zengin, daha mutlu şehirler haline geleceğiz.

KARDEŞLİK PROTOKOLÜNÜ İPTAL ETTİLER

*Bunların bakanları televizyonlarda bile ne yazık ki yalan konuşuyor. Arkadaşlarım size bir ekrandan bir evrak yansıtsınlar.

*Bunların sözlerine kanmayın. Bakın bizden önce görev yapan belediye döneminde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi döneminde, burada bir cami imalatı ve bir ibadethane imalatıyla ilgili sözleşme yapılıyor.

*Adıyaman – İBB, kardeş belediye oluyorlar, Seçim oldu, biz göreve geldik. Dedik ki, ‘Bu camiyi biz yapacağız, devam edeceğiz.’ 9-10 aydır yapılmıyor. Parası bile ödenmiyor müteahhidin. Dedik ki, ‘Biz ödeyeceğiz.’ Adıyaman Belediye Başkanı, bizimle olan kardeşlik protokolünü iptal etti.

*Niye biliyor musunuz? Belki kendi de istememiş olabilir. Oradan korktu. O bir kişiden korktuğu için yazmış olabilir bunu. Korku. Ya korku olur mu? Devletin valisi yöneticiden korkar mı? Devletin belediye başkanı birinden korkar mı? Ben kimseden korkmuyorum.

*Allah’tan başka kimseden korkmuyorum. Hakkımı savunurum, işimin gereği neyse onu yaparım. Bakın bu evrak yazıldı. Ne oldu bu evrak yazıldıktan sonra?

*Biz o camiyi yapamadık. Çıkıyor Şehircilik Bakanı, ‘İstanbul Belediyesi orayı yapmadı, biz yaptık’ diyor. Hayır; bizim yapmamızı Adıyaman Belediyesi istemedi, engelledi. Bunların siyaset anlayışı bu.

“OYLARINIZI BÖLDÜRMEYİN SEVGİLİ GENÇLER”

*Sevgili gençler, sakın oy kullanmayı ihmal etmeyin. Hiçbir arkadaşınızı unutmayın ve oy kullansınlar. Oylarınızı böldürmeyin sevgili gençler. Oylar Kılıçdaroğlu’na. Bakın oylarınızı böldürmeyin. Öyle gerisiyle ilgilenmeyin. Yeni bir dönem başlatıyoruz.