Sözcü yazarı İsmail Saymaz, CHP’de yaşanan “değişim” tartışmalarının baş aktörü konumundaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önünde üç senaryo olduğunu belirterek, “İmamoğlu, üç senaryodan birini tercih ederek, 1 hafta içerisinde yol haritasını açıklayacak. İBB Başkanı, İstanbul’u kaybetmeden CHP’yi kazanmak istiyor. Mümkün mü? Zor… Hem de çok! İmamoğlu, kritik bir kararın eşiğinde… İstanbul’u kendi elleriyle iktidara vermenin siyasi maliyeti mi? Yoksa Erdoğan’ı kendi kalesi gördüğü şehirde bir kez daha kez yenmenin mükafatı mı? İmamoğlu, eğer başarırsa muhalefetin tartışmasız lideri olacaktır” dedi.
Saymaz, yazısında, İmamoğlu’nun önündeki senaryoları şöyle sıraladı:
İBB başkanlığına aday olmak
İmamoğlu CHP’nin İstanbul’da çıkarabileceği en güçlü aday. Belki de tek… Hatta ben AK Parti’nin İmamoğlu çapında aday bulmakta zorlandığını düşünüyorum.
Ancak bu durum, İBB başkanlığına aday olduğunda İmamoğlu’nun kesinlikle kazanacağı anlamına gelmiyor. AK Parti ve MHP’nin ortak aday çıkaracağı ihtimali düşünüldüğünde İmamoğlu’nun zafer elde etmesi için muhalif kitlelerdeki ölü toprağının kaldırılması, Millet İttifakı ve HDP desteğinin sağlanması gerekiyor.
Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olarak kaldığı CHP, seçmende 2019’daki motivasyonu yaratamayabilir. Daha şimdiden İyi Parti ile Saadet – Gelecek ayrı hareket edeceklerini, HDP aday çıkaracağını ilan etti.
Sadece İstanbul değil, Ankara, Antalya, Hatay, Mersin, Adana ve Eskişehir de elden gidebilir. İmamoğlu’nun karizması İstanbul’u almaya yetmeyebilir.
CHP liderliğine aday olmak
İmamoğlu’nun, gelecek ekim ayında yapılacak olağan kurultayda aday olduğu takdirde bütün vaktini kongrelere ayırması, ilçe ve il kongrelerinde Kılıçdaroğlu ile liste liste çarpışması gerekiyor. Ki, zafer çantada keklik değil.
Çünkü Kılıçdaroğlu, seçmende desteğini kaybetse de delegede gücünü koruyor. Zaten genel başkanı delege seçiyor.
İmamoğlu, olur da liderliği alırsa belediye başkanlığını bırakmak ve belediyenin anahtarını Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’ya vermek zorunda kalacak.
O durumda CHP’liler tarafından çeyrek yüzyıl sonra geri alınan İstanbul’u kendi elleriyle AK Parti’ye teslim etmekle suçlanacak. Bu hiç de haksız bir eleştiri olmaz. İBB yerel seçimlere altı ay kala el değiştirirse CHP döneminde işe alınan binlerce çalışan çıkarılacak.
İmamoğlu’nun işlem ve harcamaları seçimde kara propaganda için kullanılacak. İBB’nin kaynakları AK Parti’ye akıtılacak. İmamoğlu açısından, CHP liderliğine aday olmak sonuçları itibarıyla riskli bir karar…
İmamoğlu-Özel ittifakı
İmamoğlu’nun değişimin fiili lideri olduğu, ancak İBB’yi teslim etmemek adına CHP’nin genel başkanlığını Özel’in üstleneceği bu senaryo sıklıkla dillendiriliyor. AK Parti’nin kuruluş yıllarındaki Erdoğan – Gül formülünü andırıyor.
Ancak Özel’in adaylığı İmamoğlu’nun bizzat sahaya çıkması ve aday olmasıyla aynı sonucu vermeyebilir. Özel’in iyi bir ikinci adam olduğuna kuşku yok. Ne var ki… Birinci adam olmak için İmamoğlu’nun desteğine ihtiyacı var.”