Necatibey Eğitim Fakültesi’nden eski öğrencisi Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’ye yazdığı mektubu sosyal medyadan paylaşan emekli Öğretim Üyesi Dr. Ömer Gemici, İnce’ye, “Üzerinde emeği olan bir öğretmenin olarak ‘ama’sız, ‘fakat’sız, ön koşulsuz biçimde adaylıktan çekilip demokrasi safında yer almanı öneriyorum” dedi.
Emekli Öğretim Üyesi Dr. Ömer Gemici, Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi’nden eski öğrencisi Muharrem İnce’ye yazdığı mektubunu, sosyal medyadaki hesaplarından paylaştı.
Gemici İnce’ye amasız fakatsız adaylık çekilmesini önerirken, “Öğüdümü tutarsın, tutmazsın o seni bağlar. Tutarsan dün olduğu gibi yine sevgiyle yanındayız. Tutmazsan NEF’te, NEF’ten yüzüne bakacak kimse bulamazsın. Bu da beni, bizi üzer. Dostluk ve muhabbetle…” dedi.
Gemici’nin “Muharrem İnce’ye Açık Mektup…” başlığıyla yazdıkları şöyle:
“34 yıl, kendime yetmek ve öğrencilerimi eğitmek yolunda hizmet üreten bir eğitim emekçisiyim. Bu sürenin otuz yılı senin de dört yıl eğitim öğrenim gördüğün Necatibey Eğitim Fakültesi, NEF’te geçti. Önce iyi insan, yurtsever ve alanında uzman yüzlerce fizik öğretmeni yetiştirmeye çalıştım, çalıştık.
“YÜZÜMÜZÜ HEP AK ETTİNİZ, SAĞ OLUN”
Önceliğimiz yetiştirdiğimiz öğretmen adaylarının kendi çocuğumuzun, torunlarımızın öğretmeni olursa içimize sinmesiydi. Yeterlik sınavlarında hep önde oldunuz, seçildiniz, yüzümüzü hep ak ettiniz, sağ olun.
Her öğretmen adayı öğrencimize inancı, ideolojisi, etnik kimliğinin ne olduğuna bakmaksızın eşit uzaklık ve yakınlıkta davrandım, davrandık; demokrasi eğitimi verdim, verdik.
“DEMOKRASİ SAFINDA YER ALMANI ÖNERİYORUM”
Bunu en iyi bilenlerdensin. Öğretmen önyargılı olmaz, kin tutmaz, öç almayı düşünmez. Bu günün yarını çıkmaz sokaktır. Şu anda tuttuğun yol, dönüşsüz ve tersinmez bir yoldur.
Üzerinde emeği olan bir öğretmenin olarak ‘ama’sız, ‘fakat’sız, ön koşulsuz biçimde adaylıktan çekilip demokrasi safında yer almanı öneriyorum”
“ÖĞÜDÜMÜ TUTMAZSAN NEF’TEN KİMSEYİ BULAMAZSIN”
Dr. Ömer Gemici, Muharrem İnce’ye yazdığı mektubunu şöyle tamamdı:
“Suat, Fuat, Nihat, Lapoğlu, Ali Osman, Mevlüt, Hikmet, Emin, Aytaç öğretmenlerinin ve arkadaşlarının da benimle aynı düşüncede olduğunu biliyorum. Öğüdümü tutarsın, tutmazsın o seni bağlar. Tutarsan dün olduğu gibi yine sevgiyle yanındayız. Tutmazsan NEF’te, NEF’ten yüzüne bakacak kimse bulamazsın. Bu da beni, bizi üzer. Dostluk ve muhabbetle…”