İsmail Saymaz: “Elektrik dağıtım şirketleri, cezaevini ticarethane vasfına sokup tutukluları soyup soğana çeviriyormuş”

cezaevi

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, İzmir 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden aldığı bir mektupta, mahkûmların elektrik faturasından şikâyet ettiğini yazdı. Yazısında, cezaevlerinde aydınlatma hariç, diğer elektrik kullanımları mahkumlarca karşılandığını hatırlatan Saymaz, “Son zamlarla birlikte elektrik faturaları oldukça kabarırken, cezaevlerinin pahalı olan ticarethane vasfında tarifelendirilmesi, mahkumları ödeyemeyecekleri borç yüküyle karşı karşıya bırakıyor” dedi.

Saymaz, kendisine gelen mektuptaki şu ifadelere yer verdi:

“Sayın İsmail Saymaz, size bu mektubu yazmamın sebebi, bize gelen fahiş fiyattaki elektrik faturalarıdır. Biz iki kardeş aynı cezaevindeyiz ancak ailelerimiz İstanbul Sultanbeyli’de ikamet ediyor. Maddi durumları iyi olmadığı için düzenli olarak ziyaretimize gelemiyorlar. Ben 2014 yılında cezaevine girdiğim zaman kızım 80 günlüktü. Şimdi üçüncü sınıfa gidiyor. Şimdiye kadar kızımla 24 saat ancak birbirimizi görmüşüz. Bunların hepsi maddi sıkıntılardan dolayı. Şimdi gelelim esas meseleye.

Eylül’de tarife değişmiş

Bize burada her ay düzenli olarak her odanın ayrı ayrı elektrik faturası geliyor. Şimdiye kadar gelen faturaların hemen hemen her ay birim fiyatı değişik geliyordu. Yapılan zamlardan dolayı genelde iyi kötü ödüyorduk. Çünkü gelen faturalar mesken abonesi tarifesi üzerinden geliyordu. Ta ki eylül ayı faturasında birimi fiyatı, yani bir kilovatı 1,61 kuruş iken, ekimde bu fiyat 3, kasım ayında 4,15 lira olduğunu gördük. Ve bize söylenen, tarifelerin değiştiği, meskenden ticarethane tarifesine geçirildiği… ‘Bundan sonra bu şekil olacak’ denildi. Sizden ricam bu konuya bir el altınız ve bize yardımcı olunuz. Size şimdiden teşekkür eder, selamlarımı gönderiyorum”

“Oldu olacak, elektrik faturasını ödeyemeyenleri baraj inşaatında çalışmaya yollayın”

Duruma tepki gösteren Saymaz, şunları kaydetti:

“Meğer elektrik dağıtım şirketleri, cezaevini ticarethane vasfına sokup hiçbir işi gücü olmayan, ailesinin gönderdiği paraya bakan tutukluları soyup soğana çeviriyormuş. İşledikleri suça karşılık cezaevine konarak, ‘fatura’ ödeyen mahkumlar bir de elektrik faturasıyla çarpılıyormuş. Elinizi vicdanınıza koyun. Ve yanıt verin. Cezaevleri ticarethane midir? Ne alır, ne satarlar? Bu, mahkumları söğüşletmek ve kazanç kapısı olarak görmek değil midir? Oldu olacak, elektrik faturasını ödeyemeyenleri baraj inşaatında çalışmaya yollayın.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın