Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İsrail’den Türkiye’ye gelen 450 kişilik ekip, enkazdan 19 kişiyi sağ çıkardı. Ekipte yer alan İsrailli kadın subaylar, yaşadıklarını anlattı. Teğmen Hila Levi, “Türkler harika insanlar; deprem nedeniyle verecek çok az şeyleri olmasına rağmen cömert davrandılar ve bize saygı duydular ki bu başlı başına takdire şayan” dedi. Yüzbaşı Dimri ise “Hiçbir kelime, fotoğraf veya videonun orada olanları açıklayabileceğini düşünmüyorum” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra İsrail’den gelen 450 kişilik ekip, bölgede arama- kurtarma çalışmalarında görev aldı. İsrailli ekibin kurtarma çalışmalarına katıldığı enkazda 19 kişi sağ çıkarıldı.
KADIN SUBAYLAR YAŞADIKLARINI ANLATTI
Ekipte yer alan İsrailli kadın subaylar, Kahramanmaraş’ta enkazda kalanları çıkarmaya çalışırken yaşadıklarını anlattı. Teğmen Zohar Lupatin, “Heyete katılacağım bilgisi bana verildiğinde, üzerimde çok sorumluluk olduğunu ve hayat kurtarma şansım olduğunu anladım. Yıkılmış bir binaya geldik, çok dengesizdi. Aynı bölgede bizimle çalışan bir Türk kurtarma ekibine katıldık. Enkazda kalan kişileri bulmak için saatlerce birlikte çalıştık. Olağanüstü ve ilham verici bir şekilde bizimle tam bir iş birliği içinde çalıştılar. Çalışmalar boyunca olan bir şey, bir ıslık, sessizlik çağrısı ile şehrin tüm ana caddesi sessizleşti. Arabalar durdu, tüm insanlar durdu, herkes tamamen sessizdi. Enkazdan sesler duymaya ve göçük altında kalanları bulmaya çalıştılar. Canlı ve güçlü deneyimdi. Türk halkının başına gelen trajik felaketten duyduğum üzüntüyü paylaşıyor, daha güzel günler görmesini temenni ediyorum” dedi.
“TÜRKLER HARİKA İNSANLAR
Teğmen Hila Levi ise “Komutanım heyete katılmak isteyip istemediğimi sormak için aradı, ilk cevabım net bir ‘evet’ oldu. Hayat kurtarmak ve görevimizi yerine getirmek her kurtarıcının hayalidir. Zor manzaralarla karşılaştık. İnsanların bir depremden bir dakika sonra içine düştüğü durumu anlamak zordu. Aynı zamanda, başka bir hayatı kurtarmak için başka bir işaret bulmak için enkaz altından sadece küçük bir ses duymayı umduk. Türkler harika insanlar; deprem nedeniyle verecek çok az şeyleri olmasına rağmen cömert davrandılar ve bize saygı duydular ki bu başlı başına takdire şayan. Umarım güçlü kalırlar, hepimiz onların yanındayız ve onları destekliyoruz” diye konuştu.
HİÇBİR VİDEO VEYA FOTOĞRAF OLANLARI AÇIKLAYAMAZ”
Yüzbaşı Linoy Dimri de alışılmadık deneyim yaşadığını belirterek, “Hem çok ağır yıkım hem de çevre ve saldırı sırasında yapılan eylemler açısından hiçbir kelime, fotoğraf veya videonun orada olanı açıklayabileceğini düşünmüyorum” dedi.
“120 SAAT SONRA ONU KURTARMAYI BAŞARDIK”
Dimri, 9 yaşındaki çocuğu 120’nci saatte enkazdan çıkaran ekipte yer aldığını dile getirerek, “Enkaz altında 120 saat kaldıktan sonra onu kurtarmayı başardık. Enkazın altında bir çocuğun sesini, ‘imdat’ çığlığını duymak, aşağıda hayat olduğunu bilmek, çılgınca ve akıl almaz bir deneyim. Deneyimlediğim bir başka güçlü durum da tek bir ıslıkla bölgenin susturulmasıydı. Bir çağrı ile çevredeki tüm alan sessizleşiyor, enkazın altından bir ses gelirse onu kurtarabilmemiz için herkes hareketsiz duruyordu. Heyete katılmamı teklif ettiklerinde, elbette hiç tereddüt etmeden ‘evet’ dedim. Bu benim görevim ve bu yüzden arama kurtarma birimine hayat kurtarmak için katıldım” diye konuştu.