İstanbul’a sevk edilen Murat Hazinedar: “Cumhurbaşkanı’na çağrım…”

murat hazinedar

Kastamonu’nun Tosya ilçesinde Beşiktaş Belediyesi’nin eski yöneticilerine yönelik “çıkar amaçlı suç örgütü kurma, rüşvet, irtikap” suçlarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar İstanbul’a sevk edildi. Gözaltına alınan Hazinedar, avukatı aracılığıyla bir açıklama yaparak, hakkındaki gözaltı kararında mesnet alınan müfettiş için “Zekeriya Öz’ün kadrolu muhbiridir” demişti.

Hazinedar dün Beşiktaş Belediyesi’nin eski yöneticilerine yönelik “çıkar amaçlı suç örgütü kurma, rüşvet, irtikap” suçlarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı.

AA’nın haberine göre arkadaşına ait olduğu öğrenilen 34 KC 8789 plakalı otomobil ile Ordu’dan İstanbul’a gittiği belirlenen Hazinedar, D-100 kara yolunun Tosya ilçesi Sapaca köyü mevkisinde yol kontrolü yapan polis ekiplerince gözaltına alındı.

Tosya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Hazinedar, işlemlerin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğüne sevk edildi.

İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, müfettişlerin rutin denetimleri sırasında ortaya çıkardığı rüşvet ağı sonrası 6 ayrı soruşturma dosyası hazırlanan şüphelilerin yakalanması için İstanbul merkezli Çanakkale, Ankara ve Ordu’da belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlemişti. Operasyonda, eski başkan yardımcıları Hüseyin Avni Sipahi ve Rıfat Örnek ile zabıta müdürü Selçuk Bartınlı’nın da aralarında bulunduğu 16 şüpheli gözaltına alınmış, belirlenen adreste bulunmayan eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın yakalanmasına yönelik çalışma başlatılmıştı.

“İçişleri bakanlığının tetikçi bir müfettişinin raporu ile 5 yıl aradan sonra bugün 17 kişiye arama ve gözaltı kararı uygulanmıştır”

Gözaltına alınan Hazinedar avukatı aracılığıyla bir açıklama yaparak hakkındaki gözaltı kararında mesnet alınan müfettiş için “Zekeriya Öz’ün kadrolu muhbiridir” demişti.

Hazinedar yaptığı açıklamada “Haksız ve usulsüz olarak görevden uzaklaştırılmamın üzerinden 5 yıl geçtikten sonra bir soruşturma bahanesi ile -düzenlediği bütün raporlar hem düzenleniş şekli hem de içeriği ile bizatihi kendisi suç olan- İçişleri bakanlığının tetikçi bir müfettişinin raporu ile 5 yıl aradan sonra bugün 17 kişiye arama ve gözaltı kararı uygulanmıştır. 5 yıl önce düzenlenen bu raporlar suç içermediği halde ve müfettiş rapor düzenlerken ifademi almadığı halde onlarca kez savcılığa gidilmiş, ifademizin alınması için yazılı ve sözlü talepte bulunulmuştur . Kaçmadığımız ve kaçmayacağımız ortada iken yapılan bugün yapılan işlemin kendisi bizatihi hukuk ve ahlak prensiplerine aykırıdır” ifadelerini kullanmıştı.

“Cumhurbaşkanı’na çağrım, ona sayın Kalın tarafından iletileceği bizzat tarafıma mesajla iletilen mektubumla ilgilidir”

AYM kararına rağmen pasaportuna şerh konulduğunu ifade eden Hazinedar, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek şunları kaydetmişti:

Cumhurbaşkanı’na çağrım, ona sayın Kalın tarafından iletileceği bizzat tarafıma mesajla iletilen mektubumla ilgilidir. Bugün hakkımda gözaltı kararına mesnet alınan müfettiş raporundaki kişi (Talip Doğan Karlıbel) 17 – 25 Aralık ve Ergenekon Balyoz kumpas operasyonlarını yöneten dönemin savcısı Zekeriya Öz’ün kadrolu muhbiridir. Üstelik şike kumpasında da muhbirdir. Hiç tanımadığım bu kişinin 2 sayfa sabıkası var. Ve düşünebiliyor musunuz devletin müfettişi hem de hemen ardından ödül olarak Adıyaman Valiliğine getirilen o dönemin müfettişi, 2018 yılında bu kişiyi araştırmacı gazeteci yazar Talip Doğan Karlıbel diyerek ve ona bir itibar atfederek ve ifadelerine değer vererek aleyhimde sayfalarca rapor düzenliyor.

Bu kişiyi birkaç kere iftiralarından dolayı mahkum ettirdim. Ama ne fayda… Olan oldu. Kullanıldı. Ve hiç bir gazeteci siyasetçi merak etmedi. Cumhurbaşkanı’na çağrım o mektubu sosyal medyamdan da paylaştım. Tertemiz bir aileye ve geçmişe sahip insanı siyaseten zorlarken bile bir sınır vardır.

Tüm sınırlar aşıldığında kimsenin elinde bir şey kalmaz . İşte bu soruşturma O soruşturma. Ve ne tesadüftür ki şimdi yarın bu saçmalığa bir hukuk adamı olarak bir kez daha saygı göstermeliyim derken, Bana bunu yapanlara bir kez bile beddua etmediğim halde… Talip Doğan Karlıbel’in ölüm haberi ofisime avukatı tarafından bildirilmiş. Eski bir Yargıtay Ceza Genel Kurul başkanı bilirkişi raporu verdi. Ve dedi ki bu dosya bu hale nasıl gelmiş. Anlatamamışsınız… Bilmem belki de bu gözaltı kararı anlatmamızı sağlar.”