700 bine yakın firmanın üyesi olduğu Türkiye’nin en büyük Odası İTO’nun 9 Kasım’da gerçekleştirilecek organ seçimleri öncesi son meclis toplantısı, odanın Eminönü Merkez Binası’nda yapıldı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, meclis toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye tüm zorlukları hükümet ve özel sektörle birlikte kolay kılacağını gösterdi. 21. yüzyılı Türk yüzyılı yapacak olan, hep birlikte ‘yeni kızıl elma’mız olan ‘dünyanın gelişmiş 10 ekonomisinden biri olma’ hedefine doğru yürümeliyiz.” dedi.
Avdagiç, küresel değişimlerle birlikte gelen fırsatları, Türkiye adına büyük imkan olarak gördüklerini belirterek, “Coğrafyamız, sağladığı avantaj kadar zorluklar da getiriyor. Ama riski bertaraf edip fırsata çevirebilecek deneyime ve güce sahibiz. Pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile elde ettiğimiz fırsatlar bunun somut örneğidir.” dedi.
Küresel ticarette öne çıkan tedarik avantajını iyi değerlendirmeye odaklanmamız gerektiğini vurgulayan Avdagiç, bu başarıldığında, Türkiye’nin uzun dönemli pozitif ayrışma alanı oluşturabileceğini ve üretimde kalıcı büyümeyi ve refahı artırabileceğini kaydetti.
Avdagiç, arz güvenliğini garanti edecek sürdürülebilir bir küresel tedarik merkezi olmayı odağa alan kısa, orta ve uzun vadeli bir plan oluşturmaları gerektiğini, böylesi bir iddianın, Türkiye’nin yeni kalkınma hikayesinin ana teması olacağını kaydetti.
“KÜRESEL RESESYONUN AYAK SESLERİ, EMTİA FİYATLARINDA GEVŞEMEYE YOL AÇTI”
Gelecek gündem maddesinin, Türkiye’nin küresel resesyondan mümkün olduğunca az etkilenmesi olması gerektiğini aktaran Avdagiç, şunlara dikkati çekti:
“Bu konuda atılan tüm adımları önemsiyoruz. Biz resesyona karşı tahkimatımızı güçlü yaparsak üretim maliyetlerimizi dengede tutarak rekabet avantajı sağlarız. Pazar ve ürün çeşitlendirmesiyle dünya ticaretindeki payımızı daha da yukarıya taşıyabiliriz. Türk özel sektörü ve Türk girişimcisinin küresel ekonominin yüksek enflasyon ve resesyonla büyük sınavında, ülkemizin üretim ve ihracat gücünü koruyabilmesi ve pozitif yönde ayrışması için her türlü fedakarlığı yaptı.
Dünyada arz kaynaklı bir enflasyon sorununun öne çıkıyor. Küresel resesyonun yaklaşan ayak sesleri, talep daralmasına bağlı olarak emtia fiyatlarında gevşemeye yol açtı. Enflasyonun, baz etkisinin de devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki yılın başından itibaren ivme kaybetmeye başladığını göreceğiz. Bu sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Enflasyonun ivme kaybettiği bu dönemi, fiyat istikrarının yeniden tesisi konusunda bir fırsata çevireceğimiz beklentisi içindeyiz. Türkiye tüm zorlukları hükümet ve özel sektörle birlikte kolay kılacağını gösterdi. 21. yüzyılı Türk yüzyılı yapacak olan, hep birlikte ‘yeni kızıl elma’mız olan ‘dünyanın gelişmiş 10 ekonomisinden biri olma’ hedefine doğru yürümeliyiz.”
” 20’NCİ DÖNEM, PANDEMİYE RAĞMEN ATILIM VE ALTIN YILLAR DÖNEMİ OLDU”
Konuşmasında İstanbul Ticaret Odası’nın çalışmalarına değinen Avdagiç, İTO’nun 20’nci döneminin, oda açısından salgına rağmen atılım ve altın yıllar dönemi olduğunu belirterek, “Üyelerimizin tensip ve destekleriyle İTO başkanlığına ikinci kez adayım. Hep birlikte başladığımız icraatları tamamlamak, projelerimize yenilerini eklemek, İTO’nun 140 altın yılına sizlerle 4 altın yıl daha ilave etmek için göreve talibim. 700 bin üyemizin tamamını merkeze alan bir yönetim ve faaliyet anlayışı geliştirdik. Dijital Oda olmakla yetinmedik, dijital çağa istikamet veren üyelerin Odası olmayı hedefledik.” yorumunu yaptı.
Avdagiç sözlerini şöyle tamamladı:
” Allah’a şükür, bu konuda büyük yol kat ettik. Üyemizden şehrimize, şehrimizden ülkemize, ülkemizden tüm dünyaya yayılan çalışmalarımızla İTO tarihine altın sayfalar ekledik. İTO’nun Organ Seçimlerini 9 Kasım’da İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde (İDTM) gerçekleştireceğiz. Bizim tek gayemiz, kişisel hırs ve beklentilerden sıyrılmış bir şekilde İstanbul ve ülke ticaretimize hizmet etmektir.
Bizim tek amacımız, 140 yıldır Türk iş dünyasının amiral gemisi olan İstanbul Ticaret Odası’nı, öncü rolünde daima zirvede tutmaktır. Bu yolda tek güvencimizde, ‘iyi niyetle çıkılan yolun ve her işin, sonunun da iyi olacağı’ vaadidir. İnanıyorum ki, Kasım ayı içinde sizlerle birlikte bu çatı altında, ilk günkü coşku ve heyecanla tekrar buluşacağız. Yine inanıyorum ki, yeni dönemde, hep birlikte İTO için, İstanbul için, Türkiye için hizmetler üretmeye devam edeceğiz.”