“ABD ile iyi olan neydi Allah aşkına?”

karamollaoğlu
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, hükümetin dış politikaya ilişkin tutumuna sert tepki göstererek “Dış politika, iç politikaya alet edilmez” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden’dan önceki ABD başkanlarıyla arasının iyi olduğunu söylediği konuşmayı hatırlatan Karamollaoğlu, iyi olanın ne olduğunu sordu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, konuşmasında ekonomiden dış politikaya kadar birçok konuda açıklama yaptı.

“Dış politika, iç politikaya benzemez; dış politika, iç politikaya alet edilmez; bunu defalarca ifade ettik” diyen Karamollaoğlu, iktidara dış politika üzerinden sert sözlerle yüklendi.

İktidarın dış politikadaki tutumun Türkiye’ye ağır bedeller ödettiğini söyleyen Karamollaoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini anımsatarak “‘Bush, Obama ve Trump’la iyiydik, Biden’le iyi değiliz’ diyor Sayın Cumhurbaşkanı.. İyi olan neydi Allah aşkına, bu dönemi size iyi gösteren gelişmeler nelerdir?” dedi.

Karamollaoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Merkez Bankası Başkanı, vatandaştan enflasyonu aşağı çekmek için destek istiyor. Dünyada böyle bir garabete rastlayamazsınız! Sen orada neden duruyorsun o zaman!



‘KÖTÜ EKONOMİK TABLONUN SEBEBİ SİZİN YANLIŞ TEDBİRLERİNİZ’

Tarım Bakanı, fiyatları aşağı çekmek için çiftçiden ve vatandaşlardan destek istiyor. Bu kötü ekonomik tablonun sebebi vatandaş değil ki; sizin aldığınız yanlış tedbirlerdir.

Ekonomide düzelme istiyorsanız; bir numaralı mesele yolsuzluğa son vermektir. İkincisi israfı önlemektir. Bu mantıkla siz, ülkenin sorunlarını çözemezsiniz.

‘DIŞ POLİTİKA İÇ POLİTİKAYA BENZEMEZ’

Tabi teknoloji ve sanayide dışa bağımlılıktan kurtulmanın birinci adımı siyasi iradenin bu konudaki kararlılığıdır. Dış politikadaki duruşumuz bu anlamda çok önemlidir. S-400’ler ve F-35’lerde yaşadığımız krizler hepimizin malumudur.

Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da; Amerika ve Rusya başta olmak üzere, diğer ülkelerle ve özellikle bölge ülkeleri ile yaşadığımız problemler bilinmektedir.
Dış politika, iç politikaya benzemez; dış politika, iç politikaya alet edilmez; bunu defalarca ifade ettik.

‘ŞAHSİ İLİŞKİLERLE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİ BİRBİRİNE KARIŞTIRIRSANIZ…’

İçerde kurduğunuz ittifakların mantığı ile dış politikada ülkeler arası ilişkileri sürdürmeye çalışırsanız, yanlış yaparsınız, şahsi ilişkilerle diplomatik ilişkileri birbirine karıştırırsanız; yol alamazsınız.

Dün Amerika’da “dostum” dediğinize, yarın İstanbul’a gelince “küstüm” demekle bu işler yürümez!

‘DIŞ POLİTİKADAKİ SAVRULMUŞLUK ÜLKEMİZE ZARAR VERİYOR’

Putin’le aranız açılınca ABD’ye el uzatarak, ABD ile aranız biraz biraz düzelince birlikte Suriye yönetimine cephe alarak dış politikada başarılı olamazsınız.

Dış politikadaki bu “savrulmuşluk, kararsızlık ve yönsüzlük hali” ülkemize büyük zararlar veriyor.

‘İYİ OLAN NEYDİ?’

İktidarın dış politikada takındığı bu tavırlar ülkemize ağır bedeller ödetmektedir.

“Bush, Obama ve Trump’la iyiydik, Biden’le iyi değiliz” diyor Sn. Cumhurbaşkanı.. İyi olan neydi Allah aşkına, bu dönemi size iyi gösteren gelişmeler nelerdir?

Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın, Afganistan’ın geldiği durum mu iyi? Şam’ın, Bağdat’ın, Trablusgarp’ın tarumar edilmiş hali mi iyi olan?

‘HAYATINI KAYBEDEN MİLYONLARCA MÜSLÜMAN VARKEN SİZİ DURUMUN İYİ OLDUĞUNA KİM İKNA ETTİ?’

Hayatını kaybeden milyonlarca Müslüman varken, milyonlarca insan mülteci durumuna düşmüşken ve ülkemiz bunların ağır faturalarını öderken; başka hangi gelişme sizi durumun iyi olduğuna ikna etti?

Şahsi ikili ilişkilerle dış politika yürütülmez; öncelik ülkemizin ve bölgemizin huzuru olmalıdır.

‘KİŞİSEL REKLAMI ZATEN İÇERİDE GEREĞİNDEN FAZLA YAPIYORSUNUZ’

Sözün tam burasında şunu da ifade etmek isterim; eğer Sayın Erdoğan ve danışmanları kitabın tanıtımına gösterdikleri ilgiyi, ayırdıkları zamanı ve kaynakları Türkiye’nin dış politikasına sarf etmiş olsalar; inanın Türkiye bu noktada olmazdı.

Kişisel PR’ı içerde zaten gereğinden fazla yapıyorsunuz, en azından dış politikada önceliğiniz bu olmamalı…

‘ŞAHSİYETLİ DIŞ POLİTİKA’

Saadet Partisi’nin bu konudaki tavrı nettir; o da şahsiyetli bir dış politikadır. Ve önceliklerimiz de ülkemizin, insanımızın faydası ve başta bölgemiz olmak üzere bütün insanlığın huzur ve selametidir.

ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Sopayla, tehditle, gözaltına almakla, kurumları kapatmakla bu işler çözülmez; iktidarın artık bu tutum ve davranışlarından vazgeçmesi gerekiyor.

2010 yılında “Sokak aralarında bakkal olayı bitmiştir” diyerek küçük esnafa mahalleyi dar eden Sayın Erdoğan şimdi de “Beş zincir market piyasayı alt üst ediyor” sözleriyle enflasyonun sorumluluğunu üzerinden atmak istiyor.

‘FATURALAR İÇİNDE SAYAŞ OKUYANLARI MI CEZALANDIRACAKSINIZ?’

Artan fiyatlar için marketleri sorumlu tutup, cezalar keserek bu işler düzelecekse; her gün yeni bir zamla kabaran elektrik, su ve doğalgaz faturaları için de sayaç okuma personellerini mi cezalandıracaksınız?

Akaryakıt fiyatlarındaki artışı engellemek için istasyon çalışanlarına ve sahiplerine mi ceza keseceksiniz?

Böyle bir mantıksızlık olmaz, bu kafayla problemlerimiz çözülmez; aksine her geçen gün daha da derinleşir.

“Faiz lobisi”, “soğan lobisi”, “patates lobisi” derken sıra geldi “market lobisi” ile mücadele etmeye!”

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir