İyi Parti, Yargıtay’ın Canan Kaftancıoğlu’nun cezalarını onamasına ilişkin olarak, “Bugün, bu kararı, sıradan bir mahkeme kararı olarak görüp geçemeyiz. Bu karar, ülkemizi uluslararası alanda da itibarsızlaştıracak, Bu yanı ile zaten kırılgan olan diplomatik ve ekonomik ilişkilerimizi daha da sıkıntılı bir hale sokacaktır.” değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, “Türkiye derme çatma iddianamelerle verilen mahkeme kararlardan çok çekmiştir. 28 Şubat günlerinde, okunan bir şiirin bile bahane edildiği, adalet duygusunun yaralandığı kararlar hepimizin hafızasındadır. O günün mağdurlarının, bugünün mağrurları haline gelerek, tüm kurumlar üzerinde vesayet oluşturması, siyaseti dizayn edebilmek, bireylere korku salabilmek için, hukuku ve adalet duygusunu zedelemesini kabul edemeyiz.” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Evet, CHP İstanbul İl Başkanı Sayın Canan Kaftancıoğlu hakkında, yargı bir karar vermiştir. Ancak, verilen kararın zamanlamasından niteliğine kadar, bu kadar tartışılıyor olması bile, asıl tehlikeye, yani yargıya olan güvenin sarsıldığına işaret etmektedir.
İyi Parti olarak; asıl ve önemli tehlikenin de bu olduğuna inanıyoruz. Ak Parti iktidarı, üzerinde vesayet kurabilmek için yargıyı, bugün terör örgütü dediği FETÖ’ye bile teslim etmiştir. Vesayetle mücadele ettiğini söyleyerek iktidara gelenlerin bu vesayet iştahı, milletimizin adalete olan güvenini sarsmaktadır.
Unutmayalım ki; adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz. Demokrasinin olmadığı yerde kalkınma olmaz. Kalkınmanın olmadığı yerde, zenginlik olmaz. Bugün, bu kararı, sıradan bir mahkeme kararı olarak görüp geçemeyiz. Bu karar, ülkemizi uluslararası alanda da itibarsızlaştıracak, Bu yanı ile zaten kırılgan olan diplomatik ve ekonomik ilişkilerimizi daha da sıkıntılı bir hale sokacaktır.
“Cübbelerdeki düğmeleri söküp atacak, Türk adaleti üzerine düşen gölgeleri ortadan kaldıracağız”
İyi Parti olarak; fikrine katıldığımız ya da katılmadığımız tüm vatandaşlarımızın, Adil yargılanma hakkını, adaletin ve demokrasinin tam ve kamil uygulanması mecburiyetini savunmaya devam edeceğiz. Millet iradesinin görevi verdiği günden itibaren de, cübbelerdeki düğmeleri söküp atacak, Türk adaleti üzerine düşen gölgeleri ortadan kaldıracağız.”