Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Ekonominin can yaktığını belirten Karamollaoğlu, “7 tane bakan değişti. Hani istikrar olacaktı? Bu, istikrarsızlığın sistemde değil uygulamada olduğunu gösteriyor.” dedi.
Karamollaoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
ÇALIŞAN MAAŞLARI YETERSİZ
Çalışma ortamında sıkıntılar var. Çalışanlarımızın maaşları da çalışma koşulları dikkate alındığında maalesef yetersiz. Bundan dolayı bugün özellikle çalışma şartlarının zorluğu, alınan ücretlerin yetersizliği dikkate alındığında maalesef sağlık çalışanları özellikle doktorlarımızın yurt dışına gidebilmek için çaba gösterdiğine şahit oluyoruz. Sağlık çalışanlarının karşılaştığı manzarayı buradan görebiliyoruz.
Eğitimdeki halimiz sağlıktan pek de farklı değil. Öğretmenlikle ilgili bir yasa çıkarılacaktı. Baktık ki aralarındaki kademeyi ilgilendiren bir yasa gündeme gelmiş. Okul müdürü nasıl seçilecek? Ya mesele okul müdürünün nasıl seçileceği değil. Öğretmene değerinin nasıl verileceği…
Vatandaşımız, ekonomik krizin acı meyvelerini her gün ekşiyen bir yüzle yemek mecburiyetinde kalıyor. Bir gün akaryakıta, ertesi gün elektrik faturasına, bir sonraki gün doğal gaz faturasına bakıp ay sonunu nasıl getirebileceğinin endişesini taşıyor.
“AKLA ZİYAN BİR YAKLAŞIM”
20 yıldır bir iktidar, bir parti bu ülkeyi yönetecek arkasından da olumsuzlukların faturasını hep başkalarına, vatandaşlara çıkarmaya çalışacak. Akla ziyan bir yaklaşım. Ekonominin temel çarkı olan küçük işletmeler ve esnafımız maalesef her ay daha da artan elektrik faturalarıyla boğuşuyor.
Bu zamları neden yaptıklarını anlatabilmek için yayınladıkları videolarda elektrik faturalarının yerine göre 300-500 liraya çıktığını duyuranlar kınanıyor, bu açıklamaların önü kesilmeye çalışılıyor.
Ülkenin dört bir yanında sokağa dökülen esnafımıza da iktidar engel olmaya çalışıyor.
20 yıldır iktidardasınız bu memleketi yönetiyorsunuz, şimdi çıkmış bu vatandaşın karşılayamadığı masrafları protesto etmesinin önünü kesmek istiyorsunuz. Allah aşkına ya bu ne biçim bir mantıktır?
“POLİTİKAYI DEĞİŞTİRMEDEN EKONOMİYİ DÜZELTMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Politikayı değiştirmeden ekonomiyi düzeltmek mümkün değildir. Siz milyarlarca parayı sokağa atacaksınız arkasından da düzgün bir ekonomi bekleyeceksiniz. Bu mümkün değil. Gereksiz yatırımları sürdüreceksiniz… Gereksiz dediğim; şu anda bir yatırım yapılmadığı takdirde ekonomiye bir zarar gelmeyecekse bu yatırımdan vazgeçin Allah aşkına ya.
“HANİ İSTİKRAR OLACAKTI?”
7 tane bakan değişti. Hani istikrar olacaktı? Bu, istikrarsızlığın sistemde değil uygulamada olduğunu gösteriyor.
Maalesef döviz artıyor fiyatlar yükseliyor. Döviz kısmen de olsa düşüyor ama fiyatlar düşmüyor.
Krizle mücadele etmesi gerekenler krizi değil algıyı değiştirme çabasında. İktidar 2053’ü değil 2022 Türkiyesi’ni düzeltmeye çalışmalıdır. Hedefler hep uzaklaşıyor. İktidar, 2053 hedeflerinden vazgeçip 2022 yılını düzeltme noktasına gelmelidir. Türkiye’yi kobay gibi kullanıyorlar, bununla da meseleler düzelmez. Güya 6 ay sonra bu ekonomik modelin başarısını görecekmişiz.
Sayın Cumhurbaşkanı hiç kimseyi dinleme ihtiyacı duymuyor. Bu yüzden de hiçbir şeyi değiştirme ihtiyacı duymuyor.
