KESK: “Kamu Emekçilerinin yüzde 83’ü borçlu, yüzde 98,4’ü yoksullaştı”

para-kredi-borç

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK), “Kamu Emekçilerinin Yoksullaşması” başlıklı araştırmasının sonuçlarına göre, kamu emekçilerinin yüzde 59’unun hane geliri yoksulluk sınırının altında, yüzde 83’ü borçlu, yüzde 98,4’ü yoksullaştı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “Kamu Emekçilerinin Yoksullaşması” başlıklı araştırmanın sonuçlarını basın toplantısıyla açıkladı. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısına KESK Eşbaşkanları Şükran Kablan Yeşil ve Mehmet Bozgeyik’in yanı sıra Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım ve birçok sendika üyesi katıldı.

Araştırmayı 3 bin 225 kamu emekçisinin katılımıyla yaptıklarını ifade eden Şükran Kablan Yeşil, kamu emekçilerinin eğitim, sağlık, kira ve eğlence gibi temel ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamadığını, emekçilerinin yoksullaşma boyutlarını, emekçilerin iş yerlerinde yaşadıkları temel sorunları araştırdıklarını söyledi.

Gazetekarınca’da yer alan habere göre,  KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik araştırmanın sonuçlarını şu şekilde paylaştı:

Cinsiyet eşitsizliği

“Araştırmamıza katılan kamu emekçilerinin aylık ortalama ücreti 6 bin 614 TL (629 Dolar) olarak ifade edilmiştir. Bu ücrete ek ödemeler, döner sermaye, ek ders ve benzeri ödemelerde dahildir.

Kadın ve erkekler arasında ücret eşitsizliği birçok iş kolunda mevcut olup erkekler kadınlardan ortalama 419 TL daha fazla ücret almaktadır. Ücret eşitsizliği yaş, iş kolu, eğitim düzeyi etkenlerine göre farklılaşmaktadır.

Kamuda çalışan emekçilerin yüzde 16’sı 5 bin 500 TL’nin altında ücret alırken yüzde 23’ü 5 bin 501-6 bin TL arasında, yüzde 22’si 6 bin – 6 bin 500 TL arasında, yüzde 21’i 6 bin 501-7 bin TL arasında, yüzde 6’sı ise 7 bin – 7 bin 500 TL arasında ücret almaktadır.

Ücreti 7 bin 500 TL altında olanların toplam kamu emekçileri içerisindeki oranı yüzde 85’dir. Bu oran kadınlarda yüzde 90’a çıkmaktadır. Ücret düzeyi yükseldikçe kadın oranı azalmaktadır.

Katılımcıların içerisinde kadın oranı yüzde 36 iken 6bin 500 TL üzerindeki ücretlerde kadın oranı bu değerin altına düşmektedir.

Yüzde 59 yoksulluk sınırının altında

Kamu emekçilerinin yüzde 59’unun hane geliri yoksulluk sınırının altındadır.

Kamu emekçilerinin yüzde 84’ü 1 veya daha fazla kişi, yüzde 60’ı 2 veya daha fazla, yüzde 28’i ise 3 veya daha fazla kişiye baktığını ifade etmektedir.

Aylık ortalama eğitim harcaması, kamu emekçilerinin yüzde 48’i için bin TL’den fazladır.

Kamu emekçilerinin yüzde 75’inin kira ve barınma gideri mevcuttur. Bu oran kadınlarda yüzde 79’a çıkmaktadır.

Aylık kira ve barınma giderinin kamu emekçilerinin yüzde 58’i için bin TL’den fazla olduğu ifade edilmiştir.

Kira ve barınma gideri 2 bin TL üzeri olan kamu emekçileri oranı Eskişehir’de yüzde 45, İstanbul’da yüzde 44, Gaziantep, Diyarbakır ve Adana’da yüzde 42, Urfa ve İzmir’de yüzde 39 olarak ifade edilmiştir.

Yüzde 83’ü borçlu

Kamu emekçilerinin yüzde 68’inin aylık sağlık harcaması 100 TL veya üzerindedir. Yüzde 10’unun bu aylık gideri 501 TL üzerindedir.

Kamu emekçilerinin yüzde 86’inin aylık fatura gideri 501 TL veya üzerindedir. Yüzde 54’ünün fatura gideri 501 TL ila 1 bin TL arasında olurken yüzde 24’ü bin TL ile 1 bin 500 TL arasında aylık fatura ödemektedir. Fatura gideri 1 bin 500 TL üzerinde olan kamu emekçilerinin oranı ise yüzde 8 olarak ifade edilmiştir.

Kamu emekçilerinin yüzde 83’ü 10 yıl içerisinde ödemek durumunda olduğu bir borca sahip olduğunu ifade etmiştir. Bu oran kadınlarda yüzde 81 olarak ifade edilmiştir.

Her iki kamu emekçisinden biri gelecek on yıl içerisinde 50 bin TL veya üzerinde bir borç/kredi ödemek zorundadır. Bu oran kadın kamu emekçilerinde yüzde 44’tür.

Geçinmek için ek iş yapıyorlar

Kamu emekçilerinin yüzde 22’si geçinmek amacıyla ek iş yaptığını ifade etmektedir. Bu oran erkeklerde yüzde 25 iken kadınlarda yüzde 16 olarak ifade edilmiştir.

Kamu emekçilerinin yüzde 34’ü geçinmek için yakınlarından maddi destek aldığını ifade etmiştir. Bu oran bekar kamu emekçilerinde yüzde 40’a, lise veya altı düzeyindeki kamu emekçilerinde ise yüzde 47’ye yükselmektedir. 40 yaş altı kamu emekçilerinde ise yüzde 38 oranında yakınlardan maddi destek alınarak geçim sağlanmaktadır.

Kaliteli ürün alınamıyor

Kamu emekçilerinin yüzde 78’i ekonomik nedenlerle evde yaptığı veya köyden aldığı ürünlerin arttığını ifade etmiştir.

Kamu emekçilerinin yüzde 94’ü satın alma gücü düştüğü için kaliteli ürün alamadığını ifade etmiştir.

Kamu emekçilerinin yüzde 67’si 12 ay içinde sinema-tiyatro ve benzeri bir etkinliğe gitmediğini ifade etmiştir. Bu oran kadın kamu emekçilerinde yüzde 63, evli kamu emekçilerinde yüzde 71 olarak ifade edilirken 30 yaş altı kamu emekçilerinde yüzde 65 olarak ifade edilmiştir.

Yüzde 47 tatile gitmemiş

Kamu emekçilerinin yüzde 47’si 5 yıl içinde tatile gitmediğini ifade etmiştir. Bu oran kadın kamu emekçilerinde yüzde 42, evli kamu emekçilerinde yüzde 46 olarak ifade edilirken 30 yaş altı kamu emekçilerinde yüzde 48 olarak ifade edilmiştir. Eğitim düzeyi yükseldikçe ortalama gelir ve tatile gitme imkanı artmaktadır.

Kamu emekçilerinin yüzde 63’ü kendisine ait otomobili olduğunu ifade etmiştir. Bu oran kadın kamu emekçilerinde yüzde 56, evli kamu emekçilerinde yüzde 72 olarak ifade edilirken 30 yaş altı kamu emekçilerinde yüzde 32 olarak ifade edilmiştir.

Kamu emekçilerinin yüzde 90’nı en temel sorunun ‘Ekonomik geçim sıkıntısı’ olduğunu ifade ederken yüzde 82’si ‘Liyakatsizliğin’ yüzde 73’ü ‘Mülakat/kayırma sisteminin7 yüzde 71’i ‘Mobbing-Baskı-Sindirmeyi’, yüzde 60’ı güvencesizlik ve işten atılma korkusunun, yüzde 46’sı ise toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en temel sorun olduğunu ifade etmiştir.

Kamu emekçilerinin yüzde 92’si güvence azaldıkça gelirlerin düşeceğini düşünmektedir.

Yüzde 98,4: Yoksullaştık

Kamu emekçilerinin yüzde 98,4’ü, kamu çalışanlarının son 10 yılda yoksullaştığını düşünmektedir.

Kamu emekçilerinin sadece yüzde 5’i ücretlerinde son yılda reel bir artış olduğunu düşünüyor. Bu konuda kararsız olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 33 iken reel ücret artışı yaşanmadığını düşünenlerin oranı yüzde 62 düzeyindedir.”

Bozgeyik, “Görüldüğü üzere araştırmamız bizlere dayatılan rakamların sahte, yoksulluğun ve sefaletin gerçek olduğunu tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır” dedi.