Kılıçdaroğlu da “Seçim Kanunu” için “Siyasi mühendislik” dedi, iktidara 5 tavsiye verdi

kılıçdaroglu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Gelecek Partisi genel Başkanı Ahmet Davutoğlu gibi yeni seçim yasasını siyasi mühendislik çabası olarak değerlendirdi, Seçim Kanunu düzenlenmesine ilişkin, “Demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çalışmalarından etkilenmeyecektir. İşbirliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız. Hangi kanunu getirirlerse getirsinler, sizi göndereceğiz arkadaş göndereceğiz. Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. Allah’ın izniyle yolcu edeceğiz onları” dedi.

İlgili Haber
Davutoğlu seçim yasasını yorumladı: “Sinerjiyi zayıflatmak için bir mühendislik çabası”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

6 LİDERİN İKİNCİ BULUŞMASI

“6 lider ikinci kez bir araya geldik. Aslında toplumun bütün kesimleri orada temsil ediliyor. Devletin karar alma mekanizmalarının bir kişiye emanet edilmesinin getirdiği felaketi, getirdiği olumsuzluğu hepimiz görüyoruz. Bunu sadece ben görmüyorum diğer liderler de görüyorlar ve Türkiye’nin bu bataktan çıkması lazım.

Türkiye’nin huzur içinde buradan çıkması lazım. Sadece benim değil, Millet İttifakı’nı oluşturan liderlerin de ana hedefi bu. Parlamentoyu işlevsiz hale getirdiler ama biz parlamentoyu yeniden halkın meclisi haline getirmek istiyoruz. Bir kişinin emir ve talimatıyla hareket eden bir Türkiye Büyük Millet Meclisi değil, milletin iradesiyle hareket eden ve milletin sorunlarına çözüm üreten bir parlamentoyu yeniden inşa etmek istiyoruz.”

“SEÇİM GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ”

“Bir bildiri yayımladık o bildiride beş temel mesaj var. Bu beş temel mesajı sevgili yurttaşlarımla paylaşmak isterim;

1: Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritasını belirlemek üzere bir çalışma grubu oluşturduk. Güçlendirilmiş parlamenter sistemden neyi anladığımızı anlattık, bununla ilgili metni kamuoyu ile paylaştık.

2: Birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu teklifi üzerinde de görüştük. O konuda görüşümüzü metinden okumak isterim. ‘Milletimizin bilmesini isteriz ki demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çalışmalarından etkilenmeyecektir. İşbirliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız.’ Hangi kanunu getirirlerse getirsinler… Koltuğu korumak için efendim şöyle değişiklik yapalım böyle değişiklik yapalım.

Anlamadıkları bir şey var, bu millet kararını verdi zaten kardeşim. Bu millet 21. yüzyılda açlığı yeniden yaşıyor. Bu ortamı bizim önümüze koyanları gayet iyi biliyor, sizi gönderecek kardeşim. İradesiyle, sandıkta gönderecek. İstediğiniz gibi değiştirin göndereceğiz arkadaş göndereceğiz. Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. Allah’ın izniyle yolcu edeceğiz onları.

3: Öte yandan hangi şartlarda olursa olsun milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma grubu daha oluşturduk. Bunların ne yapacağını biliyoruz. Her türlü dalavere, üç kağıt bunların işi bunu da gayet iyi biliyoruz. Bizim görevimiz önlem almak. 6 lider bu konuda anlaştık. Sandık, seçim güvenliğini sağlayacağız.

4: Şu çağrıyı yaptık; ‘Buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyoruz. Bizler Türkiye’yi karanlık günlerden çıkartma kararlılığı içerisindeyiz. Umutlarımız ve geleceğe olan inançlarımız Türkiye’nin sorunlarından çok da büyüktür’ diyoruz. Umutlarımız ve inancımız sorunları aşacaktır ve sorunları çözecektir.

5: ‘Hedefimiz istişare ile derin sorunlarımıza son vermek ve her bir vatandaşımızı insan onuruna yakışır bir yaşam ve refah standardına ulaştırmaktır’ Bizim bireysel hiçbir beklentimiz yok. Hiçbirimiz devletin hazinesine el uzatma gibi bir niyet asla ve asla taşımadık ve taşımıyoruz. Devletin hazinesine el uzatanlardan da hep birlikte hesap soracağız.

Hiçbirimiz adaletsizliği savunmadık. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedik, yedirmemeye de kararlıyız. Bizler 6 lider Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet etmeyeceğiz. 84 milyona hizmet edeceğiz.

“HİÇ MERAKLANMAYIN AZ KALDI”

“Toplumun her kesimi sorunlarını dillendirmemizi istiyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan bir grup arkadaşımız ulaştılar. Ek ders karşılığı çalışanlar bunlar. Aslında öyle ders falan yok ama bunlar bu isim adı altında görev yapıyorlar. Bunların içinde sosyologlar, öğretmenler, psikologlar, hemşireler var. Diğer memurlar gibi görev yapıyorlar. İş güvenlikleri yok. Bakan onaylamazsa işlerine son veriliyor. Kadrolu çalışanlarla aynı görevi yapıyorsunuz ama güvenceniz yok bunun düzelmesi lazım.

Tam zamanlı çalışıyorlar. Yıllık izinleri, analık, süt, evlilik izinleri yok. İzin hakları öyle bir noktadaki doğum yapıyorsa bir kadın işine son veriliyor. Aynı sürede çalışıyorlar, aynı işleri yapıyorlar aldıkları aylık son derece düşük. Kadrolu personelle birlikte bunlar da sahaya çıkıyorlar. Onlar yolluk alıyorlar, bunlara yolluk verilmiyor. Bunları 21. yüzyılın çağdaş kölesi gibi çalıştırıyorlar. Dramatik olan, bunun Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı içerisinde olması. Aile Bakanlığı aileyi korumuyor. Hiç meraklanmayız az kaldı sandık gelecek. Aynı işi yapıyorsanız aynı aylığı alacaksınız.”

İKTİDARA BEŞ TAVSİYE

“Maceracı para ve kur politikalarından vazgeçin, devlet macerayla yönetilmez”

1-Maceracı para ve kur politikalarından vazgeçin, devlet macerayla yönetilmez. ‘Ben doları şu kadar yaptım’la olamaz devlet akılla birikimle yönetilir siz devletin merkez Bankası’na arkeolog atarsanız o devlette liyakat yok demektir yani ameliyathaneye tıp eğitimi görmemiş bir mühendise gel şu ameliyatı yap derseniz orada liyakat yok demektir. İşi ehline teslim etmek gibi bir kural var. Ben atadım bir kişiyi ve benim dediklerimi yapacak o zaman niye atıyorsun bir kişiyi? Macerayla devleti yönetemezsiniz ve sürüklediğiniz nokta tam bir felaket. Ne oldu? 128 milyar dolar gitti mi? Gitti. Nereye gittiğini bilen yok .Laf aramızda damat yeni bir  kitap çıkarmış baktım kitaba bu 128milyar dolar var mı, o kitapta da tık yok. Halen nereye gittiğini kimse bilmiyor. Maceracılık budur bedeli ağırdır. 128 milyar dolar buharlaşacak y! Dile kolay ya yeni bir Türkiye inşa edersiniz 1258 milyar dolarla! Merkez Bankası’nın  bu sabah baktım tekrar 18 mart itibariyle MB’nin kasasında MB’nin sahip olduğu bir senti bile yok. Borç  paralar var. Eksi 45.3 milyar dolar Merkez Bankası’nın rezervi. Bu devletin itibarını temelden sarsmaktır. Şimdi borç bulmak için körfez ülkelerine gidiyoruz. Milli Kurtuluş savaşını veren bir ülkenin insanları bir ülkenin yönetimi borç para için gerdan kırar mı ya! Benim ağırıma gidiyor. Laf aramızda Bahçeli’nin hiç ağırına gitmiyor.

“Yüzde 92 faizin neresinde din var, iman var, kuran var kardeşim?”

2- Kur korumalı mevduata derhal son verin. Ya Türkiye’yi felakete sürüklüyorsunuz. Akılla mantıkla bağdaşan bir uygulama değildir. Fakirden alıp zengine veriyorsunuz! 3 ay  için ödenen faiz yüzde 17.75. Devletin kasasından çıkan, bankalar hariç onlara ayrıca veriyoruz. Yıllık yüzde 92. Şimdi ben AK Partili kardeşlerime şunu sormaz mıyım: Nass dediler din dediler kuran dediler iman dediler. Peki yüzde 92 faizin neresinde din var, iman var, kuran var kardeşim? Bu mudur adalet ya? Ben haklı mıyım haksız mıyım. Ben AK Partililere ve MHP’lilere sormak isterim. Onların yöneticilerine bakanlarına sormak isterim. Yüzde 92 faiz veriyorsunuz, Nass diyorsunuz ne oldu da Nass birden bire pas oldu? Daha dramatik olanı pandemi döneminde çiftçilere karşılıksız para verdiler hepimiz de alkışladık. Şimdi pandemi döneminde yaptıkları karşılıksız yardımı vergiliyorlar. Karşılıksız yardım aldınız bunun vergisini vereceksiniz. Yüzde 92 faiz alan hiç vergi ödemeyecek! Yetimin hakkını korumak istiyorsan yüzde 92 faiz verdiğin adamın gelirini vergileyeceksin. Üstelik daha ağır vergileyeceksin! Emek mi harcadı çaba mı gösterdi alın teri mi döktü? Hayır elinde bir bardak viski köşesine oturmuş bankaya veriyor parayı yüzde 92 faiz alıyor krallar gibi yaşıyor. Hizmet eden kim? Din  iman edebiyatı yapan kişi de ona hizmet ediyor. Ağırıma giden bu. Bu ülkenin ilahiyatçılarına da sesleniyorum. Her şeyi ben mi konuşmalıyım Niye konuşmyu7rosunuz kardeşim? Fakirden alıp tefeciye hizmet eden bir uygulama yanlıştır. Tavsiyem süratli bir şekilde bunu  düzeltsinler.

Erdoğan’a: Sen kararını 84 milyondan yana al, sana her türlü desteği veririz

3-Hazine’yi ölçüsüz yük altına sokan Kamu-Özel İş birliği tam bir soygun düzeni .Derhal bunu Türk Lirası’na çevir kardeşim! Zorlanıyorsan çıkıp şunu dersin. ben bunu yapıyorum Cumhuriyet Halk Partisi de benim arkamda duracak. Vallahi de kapı gibi dururuz. Sen kararını 84 milyondan yana al sana her türlü desteği veririz.

Soygunun boyutlarını bir daha kardeşlerime aktarayım. Şehir hastaneleri maliyeti 12 milyar dolar. Kaç lira ödeyeceğiz? 37 milyar dolar. Ya kardeşim hadi 15 verdik 97 milyar dolar ne oluyor Allah aşkına! Cebinden mi ödüyorsun sen bunu ? Fakir fukaranın yaktığı elektrikten alıyorsun. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 3 milyar dolara mal olmuş veriyoruz 9 milyar dolar! Osman Gazi Köprüsü 1 milyar 200 bin lira; veriyoruz 15 milyar dolar! İster köprüden geç ister geçme deli dumrul köprüsünün birle bir ahlakı vardı ya bunlarda deli dumrul köprüsünün ahlakı bile yok! Aklı başında olan hiç kimse böyle bir rezalete kalkışmaz. Zafer Havaalanı, 50 milyon Euro’ya mal olmuş, 208 milyon Euro ödeyeceğiz. Hadi 100 milyon verelim ya 208 milyon avro vereceksin ya! Tam bir soygun düzeni. Anlaşma yapmış, yetkili mahkeme İngiliz mahkemesi olacakmış. Kendi mahkemelerine bile güvenmiyor. Valla ister İngiliz ister dünyanın herhangi bir yerindeki bir mahkeme bu paraları söke söke getireceğim Türkiye’ye. Zafer Havalimanı’ndaki açığı kapatmak için Eskişehir’deki havaalanını kapatıyorlar şimdi. O havaalanını devletten hazineden bir kuruş bile almadan yaptı ya! Sen bunu yaparken Eskişehirlilerin iznini aldın mı. Bütün Eskişehirlilere seslenmek isterim. O havalimanı sizin ananızın ak sütü gibi size helaldir. Havaalanının iktidar tarafından  birilerine peşkeş çekilmesine izin vermeyin. Yapıyorlarsa da bir tek oy bile verseniz iki elim yakanızda olacak. Yeter artık ya bu soygun düzeni bu kadar olmaz ya!

İstanbul Havalimanı; 6.3 milyar avroya garanti vermişler. Maliyetini henüz bilmiyoruz. Bunlar devlete 2 milyar 100 milyon avro ödeyeceklerdi ödemediler. Erdoğan tek imza ile 2 milyar avroyu sildi .Bağışladı yani. Yani çiftçilere bir yılda verdikleri yardımdan 5 milyar lira daha fazla. Niye sildiler? Beşli çete bu kadar güçlü. Ya sileceksin ya da sırlarını ifa ederim diyor. Tehdit ediyorlar. Türkiye böyle bir tablo ile karşı karşıya.

Benim tavsiyelerin senin oyunu artırır. Ben halkın çıkarlarını savunuyorum 84 milyonun hakkını hukukunu savunmaktan ben sorumluyum diyeceksin.  Ve çıkıp diyeceksin ki ben bunların tamamına son veriyorum. Kılıçdaroğlu’nun tavsiyeleri doğrudur gerekeni yapacağım de. Dediğin andan itibaren seni alkışlayacağız. Diyeceğiz ki helal olsun sözünün eri fakirin fukaranın yanında adam helal olsun diyeceğiz. Bakın bunu buradan bütün televizyonların önünde söylüyorum yeter ki yaptın.

Bahçeli’ye: Bu ülkenin çıkarları üzerine  benim milliyetçilik anlayışım var, ırkçılık bağlamında değil!

4-Allah aşkına bu Katar aşkından vazgeçin ya. Tank paleti istedi tank paleti verdin ya. 2018’de tankımız olacaktı , yıl 2022 ortada tank yok. Orduya yapılmış en büyük ihanettir. Arsalar verdiler. Bir devlet bu kadar pazarlanır mı ya. Burası ticarethane mi ya. Bahçeli’nin ağırına gitmiyor bunlar o alkışlıyor. Benim ağırıma gidiyor. Benim milliyetçi anlayışım onun gibi değil. Bu ülkenin çıkarları üzerine  benim milliyetçilik anlayışım var. Irkçılık bağlamında değil. Bu topraklarda kim yaşıyorsa özgürce yaşamalı.

Bizim vatandaşımız çocuğuna et yediremezken yüzde 48 zam yapıyorsun buradaki kırmızı eti dışarıya götürüyorsun bizim insanımızı da ete muhtaç hale getiriyorsun.

Çiftçiye 211 milyar lira alacağını ödeyeceksin kardeşim!

5-Tarımda ve enerjide Türkiye’yi dışa bağımlı hale getirdiler. Şimdi hep beraber neredeyse yağmur duasına çıkar gibi Allah’ım şu gemiler gelsin de millet ay çiçeği yağı alsın. Türkiye bu noktaya nasıl geldi! Şeker karaborsaya düştü ya! Benim bildiğim şekerin karaborsaya düşmesi ikinci dünya harbinde olmuştur! Gıda krizi kapımızda.  Çiftçiye 211 milyar lira alacağını ödeyeceksin kardeşim! Çıkıp diyeceksin ki ya kanuna göre size milli gelirin her yıl yüzde 1 oranında destek verecektik bunu tam veremedik. Vermediğim parayı size vereceğiz sizden bir şey istiyorum beni elaleme mahkum etmeyin gidip dışarıdan arpa yulaf mercimek getirmeyeyim sözünü alacaksın. Bu millet bunların tamamını yapar.