CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada CHP’nin ve Millet İttifakı’nın toplumun her kesiminin sorunlarını çözeceğine vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu daha önce de işaret ettiği 3 Aralık tarihi için “Ey dünya insanımız senin ucuz iş gücün değildir. Ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Toprağımız sesin çöp depolama alanın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir. Bu karanlığa asla ama asla mahkum değiliz. Dünyaya seslenip şunu söyleyeceğiz; seninle rekabet etmeye geliyoruz. O vizyon toplantısında dünyaya sesleneceğiz, seninle rekabet etmeye geliyoruz. 3 Aralık’ı bekle” ifadelerini kullandı.
“CHP sadece bir adaya oy istemeyecek. CHP dar bir siyasal anlayışla da oy istemeyecek. CHP bir zümrenin çıkarı için de oy istemeyecek. CHP yepyeni bir anlayışla yepyeni bir sisteme oy isteyecek. CHP adaya değil güç birliğine oy isteyecek. CHP oyları daha adil bir düzen için, yeni bir Türkiye hayali için oy isteyecek. Çünkü biz sadece ülkeyi krizden çıkarmak için oy istemiyoruz. Bundan sonra ülkemizi yapısal krizlerden koruyacak sistemi getirmek için geliyoruz” diyen CHP lideri, bu zirvede dünyaya da sesleneceklerini ifade etti.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Emeklilere çağrı: Ekonomik büyümeden pay almayın diye kanun çıkaranlara oy verirseniz iki elim yakanızda olur
“Çok ciddi sorunların olduğunu biliyorum ama hiçbiri çözümsüz değil. Bütün sorunları akılla bilimle çözmek mümkün. Halkı düşünerek bütün sorunları çözmek mümkün. Ne diyordu gazi Mustafa Kemal Atatürk? Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Bu topraklarda hiç kimse kendisini kimsesiz hissetmesin. Çok talep geliyor herkes bizden bahsedin diyor. İşsizinden tutun memuruna kadar her kesimin bir şekliyle sorunu var. Emekliler aramızda, 14 milyona yakın emeklimiz var. İntibak sorunları var yıllardır çözülmedi. Emekli büyümeden pay alamıyor, yüz karası bir kanun çıkardılar. Emekli kardeşlerime şunu söyledim beni eleştirebilirsiniz ama benim de sizi eleştirmeye hakkım var. Ekonomik büyümeden emekliler pay almasın diye kanun çıkaranlar, oy verenlere oy verirseniz iki elim yakanızda olur. 14 milyon kişisiniz. Türkiye’nin büyümesinden pay almayacak bir sınıf olarak tarihe geçtiniz.
Eczacıların sorunları
“Eczacılar geçen gün yürüdüler. onların da sorunları var. toplumun elit bir kesimi, üniversite bitirmiş bir kesimi, hepimiz hayatımızın bir kesiminde onlarla karşı karşıya geliriz. bunlar sorunlarını çözmek için bu kadar uzun süredir bekliyor ve sonunda 20 bin kişi toplanıp miting yapıyorsa bir sorun var demektir. Eczacı kardeşlerime sesleniyorum, sizin sorunlarınızı biliyorum. sizin sorununuz da emeklilerin sorunu gibi çözülmesi sorunu değil. Sizin de sorunlarınızı çözeceğiz.
Fahri kuran kursu öğreticileri
“Toplumun her kesiminden talep geliyor nolursunuz bizim sorunlarımızı dile getirin diye. Fahri kuran kursu öğreticileri, neden bizden söz etmiyorsunuz dediler. Hakkımız teslim edilmiyor dediler. Biz de kadro istiyoruz dediler. 25 bin fahri kuran kursu öğreticisi var. Açıklamalarını aynen okuyorum; ‘Yılda iki kez KPSS ve din hizmetleri alan bilgi testi ile mülakat puanı istiyorlar. Kış dönemi 9 ay görev yapmak için yine aynı testlere giriyoruz mülakat yapılıyor göreve başlıyoruz 9 . ayın sonunda bize istifa et diyorlar. Yaz dönemi iki ay görev yapmak için yeniden aynı sınavlara giriyoruz, iki ay sonra yeniden istifa edin diyorlar. biz devletimize güveniyoruz neden bize kadro verilmiyor deniyor.’ Baktım pek çok siyasetçi açıklama yapmış. Aradan geçmiş yıllar hâlâ sözler sözde kalmış. Ama ben bu kardeşlerime sesleniyorum, fazla kalmadı zaten 6-7 ay sonra iktidar olduğumuzda hakkınızı size teslime deceğim.
Boğaziçi Üniversitesi
“Her şeyin başı bilgidir. Bilgisiz bir toplum olmaz. Bilgiyi üreten insanlar vardır. Bilginin üretildiği yerin adı üniversitedir. bilim insanları dünyanın her yerinde el üstünde tutulan insanlardır. bilim insanı doğru söylediği için değil bilim insanı sorulması gereken soruyu sorduğu için çok değerlidir. bilim insanı hepimize, toplumun her kesimine katkı verir. İnsanı yücelten temel faktör bilimdir. Farabi erdemlerin en büyüğü bilimdir demiş. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir’ der. Boğaziçi Üniversitesi… Bir KHK çıkardılar rektörleri ben atayacağım dendi. Üniversitelerde rektör ataması bir kişinin iradesiyle olmaya başladı. Özellikle geçmişte AKP ve MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Siz muhtarını, belediye başkanını, milletvekilini, cumhurbaşkanını seçiyorsunuz. Demokrasi! Ama dediler ki üniversite hocaları kendi rektörlerini seçemez. niçin? Demokrasiye olan yaklaşımı göstermek için bu örneği verdim. Boğaziçi Üniversitesi ciddi bir sorunla karşı karşıya. Rektör hala koltuk peşinde. O üniversitesinde bırakın rektörlük yapmayı, o üniversitede profesörlük ünvanını alamayacak kişiyi getirip rektör yaptılar. Kişi gücünü koltuktan almaz, koltuğa güç verir. Keyfi olarak görevden alıyorsunuz hocaları. Bir üniversite hocasını üç ay süreyle üniversiteye gitmeyeceksin diye karar alınıyor. Olacak şey değil! Türkiye’deki bütün üniversite hocalarıma sesleniyorum. YÖK denen 12 eylül darbe hukukunun ürünü bir kurum kaldırılacaktır. gerçek anlamda üniversiteler özel ve özerk kuruluşlar olacaktır.
“Sadece bir tekil hayata şahsım kafalarına oy istemek kitabımızda yoktur”
“Önümüzde bir vizyon toplantısı var. Vizyon zirvemiz var. Bütün milletvekili arkadaşlarımı, bütün vatandaşlarımı davet ediyorum. Bu zirvede yol arkadaşlarımıza neyi anlatacağız? Arkadaşlarımıza halkına huzuruna çıktığında ne için oy isteyeceğini anlatacağız. Arkadaşlarımız halkın huzuruna çıktığında ne için oy isteyeceğimiz halkımıza anlatacağız. Sadece bir tekil hayata şahsım kafalarına oy istemek kitabımızda yoktur. Zaten bizim arkadaşlarımız da böyle bir şeyi kabul etmezler. CHP’nin genlerine aykırıdır. O kafa malum saray kafasıdır. Ülkeyi bu hale getiren de maalesef onlardır.
“Ayınızı açıklayın” tepkilerine yanıt: Yalvarıyorlar, acınacak durumdalar.
“Bu saraylılar farklı bir şey bilmedikleri için adayınızı açıklayın diye bağırırlar. Aslında ne kadar zavallı duruma düştüklerini toplum görüyor. O kadar ki bazı köşe yazarları 200’ün üzerinde yazı yazdı; adayınız kim diye. Yalvarıyorlar, acınacak durumdalar. Geçenlerde Erdoğan çıktı ve bir vizyon açıklaması yaptı. Tek kişi.
“CHP adaya değil güç birliğine oy isteyecek; ülkemizi yapısal krizlerden koruyacak sistemi getirmek için geliyoruz”
“CHP sadece bir adaya oy istemeyecek. CHP dar bir siyasal anlayışla da oy istemeyecek. CHP bir zümrenin çıkarı için de oy istemeyecek. CHP yepyeni bir anlayışla yepyeni bir sisteme oy isteyecek. CHP adaya değil güç birliğine oy isteyecek. CHP oyları daha adil bir düzen için, yeni bir Türkiye hayali için oy isteyecek.Çünkü biz sadece ülkeyi krizden çıkarmak için oy istemiyoruz. Bundan sonra ülkemizi yapısal krizlerden koruyacak sistemi getirmek için geliyoruz. 50 yıldır ekonomik krizi bir diğeri ile değiştirdik. Bu ülke yoruldu be arkadaşlar. Türkiye’yi buradan çıkarmamız lazım. Yeni bir nefesle geliyoruz. Vatanseverlerle birlikte geliyoruz. İnanıyorum ki bu insanlarımızla bu sarayların kötülüğünü yok edip birlikte galip geleceğiz.
Dünyaya seslendi: Seninle rekabet etmeye geliyoruz.
Çok çalıştık. İnsanın mutluyum ülkemiz için, geleceğimiz için umutluyum. Umutluyum, umudumu besleyen benim mutluluğum. Umudu ve mutluluğu beraber yaşatmalıyız. Bunları gördükçe biz daha iyisini yaparız inancı ortaya çıkıyor. Bütün insanlarımızı kucaklayabiliriz. Bu ülkenin topraklarında krizi tümüyle yok edebiliriz. Sizi İstanbul’a davet ederken dünyaya da seslenmek isterim. Ey dünya insanımız senin ucuz iş gücün değildir. Ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Toprağımız sesin çöp depolama alanın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir. Bu karanlığa asla ama asla mahkum değiliz. Dünyaya seslenip şunu söyleyeceğiz; seninle rekabet etmeye geliyoruz. O vizyon toplantısında dünyaya sesleneceğiz, seninle rekabet etmeye geliyoruz. 3 Aralık’ı bekle.”
