CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısının ardından Meclis’teki makam odasında bir grup gazetecinin bu konudaki sorularını yanıtladı.
OdaTV’de yer alan ahbere göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Siyasi cinayetler konusunda kaygılarım var” sözleriyle başlayan tartışma sürüyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kılıçdaroğlu’nun “korku iklimi oluşturmaya çalıştığını” savunarak, iddia sahiplerini ellerindeki belgeleri savcılığa iletmeye davet etti. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, açıklamayı “beşinci kol faaliyetine hizmet” olarak nitelendirdi, “Sorumlu bir muhalefet olsaydı, böylesi iddiaları ilgili ve yetkili adli makamlara iletir, gelişi güzel ortalığa saçmazlardı” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “Korku edebiyatını bırak, siyasi cinayet işlenebilir mesajlarını geç. Bir şey bilip de söylemiyorsan adam değilsin” diye seslendi.
“ERDOĞAN’IN SÖZLERİ BELLİ ÇEVRELERİ HAREKETE GEÇİREBİLİR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısının ardından Meclis’teki makam odasında bir grup gazetecinin bu konudaki sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu sözlerinin dayanağı ve AK Parti’den gelen savcılığa gitme çağrısıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
Normalde savcılıkların süratli bir şekilde Erdoğan’dan bilgi almaları lazım. Siz “Daha bu iyi günleriniz, başınıza şunlar gelecek” diyorsunuz, “Bunların başına daha ne gelecek” diye sormaları lazım. Bunu ben ya da sıradan bir vatandaş da söylemiyor. Devletin en tepesindeki ve devletin tüm kadrolarına hakim kişi söylüyor. Ayrıca dönüp aynı şekilde, “İktidar sevdasından vazgeçeceksiniz” diyor. Yoksa başınıza şunlar gelir… Bu ne demektir? O zaman, biz bu partileri neden kurduk? Partilerinizi kapatın, tek ben kalacağım ve ben tek başına yöneteceğim! Kapatmazsak ne olur? Eee siz bilirsiniz, diyor. Normalde eğer savcı, savcıysa derhal bakması lazım. Bu olay nedir araştırması lazım. Neden Erdoğan bunu söylüyor? Hangi gerekçeyle bunu söylüyor? Yarın da Erdoğan diyecek ki “Mahkemelere ne gerek var zaten ben karar veriyorum. Kapatın bu mahkemeleri…” Süratli bir şekilde otoriter bir yapıya doğru kayıyoruz. Erdoğan’ın onu söylemesi belli çevreleri cesaretlendirebilir. Sorun orada.
‘AKLI BAŞINDA OLAN HERKES ENDİŞELENİR’
Kılıçdaroğlu, “O zaman endişe kaynağınız Erdoğan’ın açıklamaları mı?” sorusuna, “Sadece ben değil aklı başında olan herkes endişelenir. En tepedeki adam “başınıza daha durun bakalım neler gelecek” derse ne olur bu? Ne olur?” yanıtı verdi.
“OTORİTER YÖNETİMLER HUKUK, KURAL TANIMAZ”
Kılıçdaroğlu, bazı kişilere yönelik tehdit duyumu var mı sorusuna ise, “O kadar ayrıntıya girmem” karşılığı vererek şöyle devam etti:
“Otoriter yönetimler hukuk, kural tanımazlar. Demokrasi onların zihin dünyalarında yoktur. Onlar sadece ve sadece kendilerini ve yakın çevrelerini korumakla kendilerini yükümlü hissederler ve devleti bu anlayışla yönetirler. Dolayısıyla farklı bir anlayışı, farklı bir sözü, farklı bir açılımı düşman olarak görürler. Farklı bir görüşü de düşman olarak görürler. Bu dünyada Pinochet’e bakın, Hitler’e bakın… Böyle bir sürü adam var tarihte. Benzer bir tablo içindeyiz.”
SİHİRLİ SÖZCÜĞÜMÜZ: AZ KALDI!
CHP lideri, “Seçim olmaması kaygısı yaşıyor musunuz?” sorusuna da “Hayır efendim. Seçim olacak ve göndereceğiz. Bütün bunlara rağmen…” yanıtı verdi. Kılıçdaroğlu, “Vatandaşlarımıza diyorum: Az kaldı. Sihirli sözcüğümüz o, az kaldı… Biraz sabredeceksiniz. Baskı olabilir, aç kalabilirsiniz, elektriğiniz kesilebilir, sizi gözaltına alabilirler, tutuklayabilirler, hapse atabilirler, hatta işkence yapabilirler, çıplak arama yapabilirler… Az kaldı, biraz sabır” dedi.
BAHÇELİ’YE YANIT YOK
Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik sözlerine ise “Neyse” diyerek yanıt vermedi.