Kılıçdaroğlu: Kandil’in anahtarı Erdoğan’ın cebinde

kılıçdaroğlu
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ ile görüşmesinde öne çıkan maddeleri anlattı. Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan’ın  da Cumhur İttifakı’nı desteklemesi hakkında, “Oylar kişiye gitmez. Oylar idealizme gider” dedi.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV’nin konuğu oldu. Kılıçdaroğlu’nun sorulara verdiği yanıtlardan öne çıkanlar şöyle::

ÖZDAĞ İLE NE GÖRÜŞÜLDÜ?

Ortaklaştığımız konu Türkiye’nin içinde bulunduğu durum. Sığınmacılar, terör, Anayasa’nın ilk dört maddesi, Anayasa’nın 66’ıncı maddesi ve yolsuzluklar konuşuldu.

MİLLET İTTİFAKI ADINA TEK YETKİLİ MİSİNİZ;?

Görüşme trafiği sonlanmadı. Millet İttifakı’nın diğer bileşenlerine şu konuda uzlaştık diyebileceğim tablo yarın çıkacak. Doğal olarak bilgilendireceğiz. Kamuoyu da bilecek.

Görüşmeler devam ediyor. Sayın genel başkanla 3 kez yan yana geldim. Dolayısıyla ülke çıkarları içinde bir mutabakata dönük çalışma var. Onlar da ülkenin gidişinden rahatsız biz de.

Bir anlaşma olursa kamuoyu ile paylaşacağız.



SİNAN OĞAN’IN ERDOĞAN’I DESTEKLEMESİ

Oylar kişiye gitmez. Oylar idealizme gider. Hedefe gider. Beklenti kişiye özgü değil, nelerin nasıl yapılacağına yönelik. Bu bir taahhüt olarak topluma yansıyorsa desteğimi sürdürüm. Ama bunu ifade eden kişi başka bir yere konumlanıyorsa bütün taban oraya gidecek diye bir şey yok. O zaman insanları robot olarak düşünürsünüz. Size daha önce destek verenler sizin köleniz mi? Siz onlara neler söz verdiniz daha önce? Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştireceklerin yanında durmayacağım dediniz. Şimdi değiştireceğim diyenlerin yanında duruyorsunuz. Siyaseten bir kişi durduğu yer bilmeli, her şeyden önce ahlaki bir şeydir. Şimdi vaatlerinizden neden vazgeçtiniz? Bunu bilmek isterim sade bir vatandaş olarak. Ne oldu da 180 derece değişti?

Tüm sahte maskeler düştü. Bu kadar açık. Halka farklı görünüp Saray’da farklı görünen kişi iki maske takamaz. Taktığı maske düşer, mesele biter.

MUHARREM İNCE’YE GEÇMİŞ OLSUN TELEFONU

Bir rahatsızlık geçirdi evvelki gün, aradım kendisini .Geçmiş olsun dileklerim ilettim. Kendisi farklı bir kişi değil ki, yıllar yılı bu partiye emek verdi. Hatta rahatlıkla söyleyebilirim partideki üyeliği benden çok eski olan bir arkadaşımızdır. Kendisine her yerde saygı duymak benim görevimdir.

BU SEÇİM BİR REFANDUMDUR

Bu seçimin bir ötesinde referandum. Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştirmek istiyorsanız Erdoğan’a vereceksiniz, istemiyorsanız Kılıçdaoroğlu’na. Kadın haklarının kısıtlanmasını istiyorsanız Erdoğan’a, ama hayır diyorsanız Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz. Sığınmacılar kalsın, sayıları yetmiyor daha çok gelsin vatandaşlık verelim diyorsanız Erdoğan’a ama gitsinler diyorsanız Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz. O

MECLİS’İN ÇOĞUNLUĞUNUN CUMHUR’DA OLMASI SEÇİMDE DEZAVANTAJ MI?

Tam tersine, biz ortak mutabakat metninde bütçenin denetlenmesi için ana muhalefetin kesin hesap komisyonunda olmasını istemiştik. Yani biz iktidar olarak, yaptığımız bütün harcamaları Meclis’te muhalefete hesap vereceğiz demiştik. Halkımız bizden önce davrandı. Mesele yok her türlü denetime açık olacak. Aldığımız kararlar, denetim de olacak.

İSTİKRAR BOZULUR MU?

AK Parti’yi rahatsız eden ne götüreceğiz Meclis’e? Biz halkın yararı için teklifler götüreceğiz. Ben bunlar gibi partiye göre insanları ayırmayacağım. Biz Türkiye’de siyaset anlayışını değiştirmek istiyoruz. Bir kişinin dudağından çıkan düzenlemelerden Türkiye’yi çekip çıkarmak istiyoruz.

“KANDİL’İN ANAHARI ERDOĞAN’DA. ERKEKSE KARŞIMA ÇIKSIN”

(Terör suçlamasına karşı eksik kalındı mı?) Eksik değil yanlış var. Biz hiçbir zaman bir seçim kampanyasının bu kadar kara ve lekeli olduğunu düşünmedik. İktidar tarafından bu kadar yalana dayalı kampanya olduğunu düşünmedim.

Erdoğan, dün akşam TRT’de ne söyledi? Kandil ile ortak bir şeyler yapmışsız, görüntüler… Sözde, ondan sonra da montaj diyor.

Vicdanı olan bütün yurttaşlara soruyorum. Ya nasıl olur da beni, Kandil ile suçlar? Bu kadar düzeysiz bir şeyi devleti yöneten nasıl yapar.

Sahte video üreten kişiye sahtekar denir. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan kişi nasıl sahtekarlık yapabilir? Bu kadar iftira Cumhuriyet tarihinde olmasa.

Keşke karşıma gelse de yemin et doğru olduğuna diyebilsem. İnsanda biraz ahlak olur. Bunlar da Allah’a inanç da yok. Senin ne halt ettiğini biliyorum. Kandil’in anahtarı senin elinde. Beni suçlayacaksan, erkek gibi karşıma çıkacaksın. Önüme koy kasetleri.

Çıktı devletin televizyonunda bunların montaj olduğunu itiraf etti. Sen cumhurbaşkanısın o zaman neden bu görüntüleri izlettin?

“KENDİ TOPRAĞINI KAÇIRAN ADAMDAN MİLLİYETÇİ Mİ OLUR?”

Altı okumuzdan birisi zaten milliyetçilik. Biz zaten milliyetçi bir partisiyiz. Milliyetçilik, vatanseverliktir.

Ben boşuna mı diyorum Kandil’in anahtarı Erdoğan’ın cebindedir diye.

Oradaki unsurları harekete geçiriyor. Gidip görüşüyorlar. Bütün dolaplarını biliyoruz. Ekonomik krizi bir tarafa bırakmak için, beka sorunu. Beka sorunu zaten sensin. Memleketi kuru soğana muhtaç ettin.

“AK PARTİ DEVLETİ ALGISI YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Benim ağzımdan savunma sanayi aleyhine bir şey çıktığınız duydunuz mu? Kaldı ki onlar kurmadı, devlet üretiyor silahı. Akıl var mantık var. Burada bir Ak Parti devleti algısı yaratmaya çalışıyorlar.

Bu coğrafyada Türkiye’nin savunmada güçlü olması gerekiyor. Sanki biz karşıymışız, hiçbir zaman karşı olmadık.

“SIĞINMACILARI GERİ GÖNDERECEĞİZ”

Sığınmacıları geri göndereceğiz. Türkiye Avrupa’nın sığınmacı deposu değil. Sen rahat et diye bütün sıkıntıları 85 milyona niye yıkayım? Hudut namustur tabelalarının anlamı kalmadı, kaldırsınlar. Zaten sığınmacılar değil,  Afganistan’dan Pakistan’dan gelenler… uyuşturucu baronları da doluştu. Onların da kökünü kazıyacağım.

Seçim kampanyasında devletin organların harekete geçirdiler. Ama namuslu vali ve kaymakamların başımın üstünde yeri var.

“SIĞINMACILAR HAKKINDA FARKLI BİR YAKLAŞIM YOK”

Millet İttifakı’nda sığınmacılar konusunda farklı bir yaklaşım yok. Hepsi ortak mutabakat metninde var.

Suriye’deki gelenler hadi kadın, çocuk yaşlı olsa neyse. Bakıyorsunuz hepsi 25 yaşlarında. Benim askerim Suriye’de şehit olacak onlar da elini kolunu sallayıp Türkiye’de gezecek.

“MÜŞAHİTLERİMİZİN YETERSİZ OLDUĞUNU GÖRDÜK”

Türkiye genelindeki müşahitlerimizin yetersiz olduğunu gördük. O gece bilgiler çok hızlı aktı ama bilgisayara girişte aksaklık oldu. Bine yakında sandıklara itiraz ettik. Öbür tarafta AA sanki topluma Erdoğan kazanıyormuş gibi algı yarattı. İstanbul seçimlerinde de gördük.

YSK reddetmesine rağmen İçişleri Bakanlığı, sandıklara polisi gönderip bilgi aldırdı.

Toplumun büyük kısmı, bunlar oy çalacak diyorlar. Devletin buradan çıkması lazım. Şimdi 1 milyon müşahit hedefimiz var.

KÜBRA PAR’A: GAZETECİ GAZETECİLİĞİNİ TAM YAPSIN

(Kübra Par’ın soru sorduğu Bakan Kurum’un Kılıçdaroğlu’nun YPG’ye terör örgütü demedi konuşması) YPG ile ilgili olarak devlet terör örgütü olarak görmüyordu. Nitekim YPG’nin başındaki Salih Muslim’i Türkiye’de kırmızı halı ile karşıladı. Devlet, terör örgütü olarka görmüyorsa biz de görmedik. Bizim istihbarat servimiz yok. Şimdi cımbızla seçiyorlar. Kaldı ki Erdoğan da Arınç da terör örgütü olarak değil diyordu.

Kübra hanıma buradan bir şey söyleyeyim. Yolladığımız yanıtın ikinci kısmını okumadı.  Gazeteci, gazeteciliğini tam yapmalı. Yanıtın bir bölümünü okuyup, iktidarın rahatsız edecek kısmını okumuyorsa doğru değil.

KÜBRA PAR’DAN YANIT

Kübra Par, Twitter hesabından Kılıçdaroğlu’na yanıt verdi. Par’ın paylaşımı şöyle:

“Bu akşam yayınımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili montajlanmış bir video kullanmasını Bakan Murat Kurum’a doğrudan sordum. Kurum’un terör eleştirileri üzerine Sayın Kılıçdaroğlu’nun basın danışmanı Ömer Topsakal’dan bir mesaj geldi. O sırada başka bir konuya geçmiştik. Sayın Kılıçdaroğlu birazdan yayınımızda olacaktı.

Mesajın son bölümü cümle düşüklüğü içeriyordu, ilk bölümü okudum ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun az sonra canlı yayınımızda olacağını, bu iddialara bizzat kendisinin yanıt verebileceğini özellikle belirttim.

Bunun üzerine Ömer Topsakal teşekkür mesajı attı.

Mesajı yarım okumamda kesinlikle bir kasıt yoktu.

İktidarı rahatsız etmemek gibi bir kaygım olsaydı montajlı video konusunu ısrarla sormazdım.

Kamuoyunu aydınlatmak adına Topsakal’dan gelen mesajı aşağıda olduğu gibi yayınlıyorum.

Bir yanlış anlaşılma oluştu. Buna şahsen üzüldüm.”

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir