Köşe yazarlarının gündemi Kılıçdaroğlu: “Demokrat Dede” çekilmiyor

kılıçdaroğlu -köşe yazarları

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a yenilen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa etmemesine yönelik eleştiriler sürüyor.

14 ve 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a kaybeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinden istifa etmemesi eleştirilere neden oldu.

Köşe yazarları, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekleyen gazetecileri de istifa etmeyen Kılıçdaroğlu’nu da eleştiri yağmuruna tuttu.

İşte o yazarlardan bazıları:

Ahmet Hakan (Hürriyet): CHP’nin tüm ekran yüzleri… CHP’nin tüm kalemşorları… Bütün bir seçim süreci boyunca… Kılıçdaroğlu’nun propaganda ekibinden daha fazla çalıştılar. Kılıçdaroğlu uğruna çeşitli manipülasyonlar yaptılar. “Kılıçdaroğlu aldı götürdü, bitti bu iş” diye güya haber verdiler. Kılıçdaroğlu kaybetti. Bırakın yenilgiden kendilerine pay çıkarmayı; şimdi çıkmış, hepsi bir ağızdan “Kılıçdaroğlu başaramadı, istifa etmeli” diye haykırıyorlar.

Abdülkadir Selvi (Hürriyet): Kılıçdaroğlu çekilmeyi düşünüyor mu? Hayır. Tam aksine CHP Genel Başkanlığı’nda kalma konusunda her zamankinden daha kararlı. Seçimlerden sonra kendisini ziyaret eden bir gruba, “10 yıl daha buradayım. İstifa etmeyeceğim” diyor. Gördünüz mü “demokrat dede”yi. Dede çekilsin diye daha çok beklersiniz. 10 yıl daha buradayım diyor. Dede sizin hepinizi siyasetten emekli edecek.

Uğur Dündar (Sözcü): CHP’de özeleştiri süreci acilen başlatılıp demokrasi ve değişim talebi de dahil olmak üzere seçmenin beklentilerine cevap verilmeli.

İsmail Saymaz (Sözcü): Ancak şu an en “Kemal Bey’ci” CHP’liler bile “Kılıçdaroğlu yeniden cumhurbaşkanı adayı olmalı mı?” sorusuna “Evet!” diyemiyor. Geriye iki olasılık kalıyor: Ya olağan kurultay süreci başlar ve İmamoğlu da dahil, adaylar yarışır. Ya da Kılıçdaroğlu, yerel seçim sonrasında partisini evlatlarına teslim edip izzetü ikbal ile sahneden çekilir.

Fuat Uğur (TV100): Kendisinin hiçbir partiyi desteklemediğini söyleyen (burada gülebilirsiniz) Sözcü TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal seçimden sonra aradan iki gün geçmeden açık çağrıda bulundu: “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, hemen istifa edin lütfen!” Aslında siyaseten doğru bir çağrı. Kılıçdaroğlu’nun da çok sık referans aldığı Batı demokrasilerinde yalnızca bir seçim kaybeden siyasi parti genel başkanları bile istifa ederler. Bu durumda 12. kez seçim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu anlayışa göre 10 yıldır yazlıktaki villasında torun torba muhabbeti yapıyor olması gerekirdi. Gel gelelim kazın ayağı öyle değil. Fatih Portakal başka bir senaryo ve seçenek olmasaydı, dahası “yükselen ve desteklenen” bir “GÜÇ” arkasında durup ona start vermeseydi bu çağrıyı yapabilir miydi sizce? Tabii ki hayır.

Hasan Basri Yalçın (Sabah):  Şimdi soruluyor. “Başta CHP olmak üzere diğer muhalefet partilerinde bir değişim olur mu?” Kestirmeden cevap verelim. “Olmaz.” Seçimden önce de söyledik. Seçimden sonra da söyleyelim..
Buna itiraz edenler, 12 seçim kaybetmiş Kılıçdaroğlu’nun artık partinin başında kalamayacağını söylüyor. Ben de ısrarla aynı cevabı veriyorum. Belki birinci kayıp ile ikinci kayıp arasında önemli bir fark vardır da on birinci kayıp ile on ikinci kayıp arasında pek fark kalmıyor. İnsanlar alışıyor. 11 kere kaybedip gitmemiş bir genel başkan, 12 kere kaybedince neden gitsin? Gitmez. Bahane mi yok? Tonlarca bulunur. Başladılar bile zaten.