Pandemi nedeniyle büyüyen çip krizi, başta otomotiv ve teknoloji sektörü olmak üzere birçok alanda etkisini hissettirmeye devam ediyor. Yaşanan kriz öyle küresel bir problem haline dönüştü ki, dünya devi şirketler de peş peşe açıklamalar yaparak konuya dikkat çekmeye başladı.
Güney Kore merkezli teknoloji devi Samsung tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, yaşanan krizin televizyon ve pek çok cihazın üretimini olumsuz yönde etkileyeceği belirtildi.
Bir diğer teknoloji devi LG’den ise durumun iç açıcı görünmediği yorumu geldi. Cenevre merkezli Fransız-İtalyan çip üreticisi STMicroelectronics ise Apple ve Volkswagen gibi devlerin üretim beklentilerini çip krizi nedeniyle düşürmesine neden olan krizin, 2023’ün ilk yarısına kadar devam edeceğini öngörüyor.
2018’den bu yana CEO koltuğunda oturan Jean-Marc Chery, “2022’de durum kademeli olarak iyileşecek ancak 2023’ün ilk yarısından önce normal bir duruma dönmüş olmayacağız” diyor.
Milliyet’ten Selçuk Bulut’un haberine göre, yaşanan krizin etkilerini ve kısa vadede bizi nelerin beklediğini değerlendiren Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Başkanı Turgay Mersin, pandemiye bağlı tedarik sorunlarının krizdeki etkisine dikkat çekti.
Mersin, özellikle otomobil piyasasının bu durumdan olumsuz etkilendiğini söyledi. Mersin, “2021 yılı başından itibaren elektronik aksamaların beyni rolündeki çiplerin üretimindeki sıkıntılar, benzer endişeleri bu yılın gündemine de taşıdı. Ancak üreticilerin geçmiş yıllardaki tecrübeleri nedeniyle çip krizi beklendiği kadar büyük bir etki yaratmadan, sadece bazı markaların bazı modellerinde geçici bulunurluk problemleri yaratarak atlatılıyor gibi görünüyor” dedi.
Yaşanan krizin 2023 yılına kadar devam edebileceğini dikkat çeken Mersin, “Son gelen haberler bu bulunurluk sorununun 2023 yılına kadar devam edebileceğine işaret ediyor. Geçtiğimiz yıl ile kıyaslandığında bu yaşadıklarımızı kriz olarak adlandırmamamız gerektiğini, geçici sorun olarak tanımlamamızın daha doğru olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
‘Ekim ayında biraz daha düzelir’
Sorunun çözümü için eylül ayının sonu ya da ekim ayının başına dikkat çeken Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Başkanı Mersin, “İyimserliğimizi koruyoruz” diyerek, “Özellikle bu yılın ilk 6 ayında pazar 1 milyon adede doğru gidecek bir seyir içindeydi. Ancak 2-3 ayda yaşanan üretimdeki aksaklıklar ve çip kriziyle diğer hammadde sıkıntılarından dolayı araç bulmakta sıkıntı çekiliyor” uyarısında bulundu.
Sonbahar aylarında bir düzelme beklentisi olduğunu paylaşan Mersin, “Biz üretim tarafında değiliz ama üreticilerle sürekli irtibat halindeyiz. Bazı üreticiler eylül sonu ya da ekim ayında bu konunun biraz daha düzeleceğini yönünde görüş bildiriyorlar. Ancak biz pazarın yılbaşında koyduğumuz o iyimser adetle iyimserliğimizi koruyor; 800-850 bin bandında biteceğini düşünüyoruz” dedi.
Krizin pazar büyüklüğünü de olumsuz etkilediğini söyleyen Mersin, şöyle devam etti:
“Özellikle Türkiye’de araç satışları, ekonominin gidişatıyla ilgili değildir. Tamamen araç bulunurluğuna bağlanan bir pazar oluştu. Bu konu ekonominin dinamikleriyle bire bir ilgili olmaktan çıktı.”
Navlun bedellerindeki artışa da işaret eden Mersin, “Hammadde ve çip bulunurluğundaki sıkıntılar ile birlikte navlun bedellerindeki artışlar da otomobil fiyatlarında belirleyicidir” ifadelerini kullandı.
‘5G çipleri stratejik olacak’
Yongatek Genel Müdürü Ali Baran ise uydu haberleşmesi ve 5G çiplerinin stratejik olduğuna vurgu yaptı. Baran, “Yakın bir zamanda ciddi miktarda yaygınlaşacak olan uydu haberleşmesi ve 5G çipleri de çok stratejik olacaktır. Bunları kendi imkânları ile üretemeyen ülkeler tam bağımsızlıktan bahsedemeyecek” dedi. Bazı önemli alanlarda kullanılacak çiplerin yerli teknolojiyle üretilmesinin önemine dikkat çeken Baran, “Ulusal kimlik kartları, pasaportlar ve savunma alanında kullanılacak çiplerin yerli teknolojilerle üretilmesinin biz ulusal güvenlik açısından kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
‘Talep daha da artacak’
Pandemi sürecinde elektronik ürünlere talebin arttığını belirten Baran, 5G ve uydu haberleşmesinin yaygınlaşması ile çiplere olan talebin daha da artacağını söyledi. Baran, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle pandemi sürecinde dünyada tablet, bilgisayar, cep telefonu ve benzeri elektronik ürünlere olan talep çok fazla arttı. Bu durum şu anda yaşadığımız krizin görülmesini bizce biraz hızlandırdı.”
Yüzde 21 arttı
Çip sektöründeki talebin artış içinde olduğunu söyleyen Baran, “Çip sektöründeki talep zaten ciddi artış içerisindeydi. Çip sektöründe yapılan bir marketing araştırmasına göre dünyada 2019 yılında üretilen çip sayısı 1 ise bunun 2023 yılında 2 olması bekleniyor” dedi ve bunu bir örnekle şu şekilde anlattı:
“Bunun en somut göstergesini de dünyanın en büyük çip üretim şirketi olan TSMC’nin üretim sayılarında görmekteyiz. 2020’de ürettiği çip sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 21 artış göstermiştir. 2021 ve sonraki yıllarda da benzer bir artış beklenmektedir.”
Çiplere olan talebin daha da artacağını söyleyen Baran, “Özellikle 5G, uydu haberleşmesi, otomotiv ve IoT sektöründe olan gelişmeler ile çiplere olan talebin önümüzdeki yıllarda daha da artmasını bekliyoruz” dedi. Bu durumu bir örnekle açıklayan Baran, “Otomotiv sektöründen bir örnek verecek olursak orta ve üst sınıf bir otomobilde şu anda yaklaşık 30-40 adet çip bulunuyor. Yaşanan gelişmelerle, sürücüsüz otonom araçlarda bu sayının daha fazla artması bekleniyor. Yine 5G ve uydu haberleşmesinin birleşmesi, yaygınlaşması ile çiplere olana talebin daha da fazla artmasını bekliyoruz” diye konuştu.
‘Ciddi tedarik sıkıntıları oluşturabilir’
“Uzun vadede çip krizindeki gelişmeler birçok ülke, sektör ve şirket için ciddi tedarik sıkıntıları oluşturabilir” diyen Ali Baran, “Tedarik sıkıntısının en somut örneğini içinde bulunduğumuz pandemi döneminde hep birlikte yaşadık. Yaşanan bu gelişmeler sonucunda Avrupa ve ABD somut önlemler alarak mevcut durumu tekrar gözden geçirdi. Örnek verecek olursak ABD, TSMC’ye yeni fabrikalarını artık ABD’ye kurmasını talep etti. Avrupa da bu kapsamdaki destekleri artırma kararı alarak ABD’ye benzer alternatif çip üretim fabrikaları için planlamalar yapmaya başladı” açıklamasında bulundu.
‘Çip fabrikası kurabilmek için 4-5 milyar dolar yatırım gerekiyor’
Çip fabrikası kurmanın ciddi maliyetleri olduğunu belirten Baran, bir çip fabrikası kurabilmek için 4-5 milyar dolarlık yatırım gerekeceğini söyledi.
Baran, “Bu tip yatırımlar ancak devlet eli veya çok büyük yatırımcılarla mümkün olabilecek. Türkiye’de olan çalışmalara her zaman destek olmaya ve öncülük etmeye hazırız. Ortalama bir çip fabrikası kurabilmek için 4-5 milyar dolarlık yatırım gerekiyor” diye konuştu.
‘Stok yetersizliği baş gösterdi’
Konuyla ilgili fikirlerini aldığımız otomobil Youtuber’ı Birkan Demir Çalışkan, çip krizinin ortaya çıkış nedenlerinin 2019 yılına dayandığını söyledi. “Kovid-19 pandemisinin yayılımıyla tüketimin azalacağı ve bu sebeple üretimin de daraltılması gerektiği düşünüldüğünden otomotivden teknolojik aletlere yayılan geniş bir alandaki çip üretiminde kısıtlamaya gidildi” diyen Çalışkan, “Özellikle Malezya gibi ülkelerdeki çip üretiminde ciddi anlamda üretim daraltıldı. Ancak pandeminin çok da yoğun yaşanmadığı ya da 2019 yılına göre tüketimin arttığı ülkelerdeki talep patlamasından kaynaklı stok yetersizliği baş gösterdi” şeklinde vurgu yaptı.
“Akıllı telefonlardan bilgisayarlara uzanan çip ihtiyacında otomobillerin çip stoklarına da ihtiyaç duyuldu” detayını paylaşan Çalışkan, bir talep patlamasının beklenmediğine dikkat çekti. Çalışkan, “Çip tedarikçileri yeterli miktarda üretim yapamayınca teknoloji bazlı hemen her sektörde kriz baş gösterdi. Pandemi etkilerinin azalmasıyla beraber oluşan talep patlamasına hazırlıksız yakalanıldı” dedi.
‘Çipler hayati önem arz ediyor’
Özellikle otomotiv üretiminde hayati öneme sahip çiplerin bu sektörü derinden etkileyeceğini belirten Çalışkan, “Her geçen gün daha fazla elektronik kullanılan ve mekanik detaylardan uzaklaşan otomobiller için çipler hayati bir önem arz ediyor. Emisyonların düşürülmesi kaygılarıyla elektrikli ve hibrit güç aktarım sistemlerinin çoğalması, bağlanılabilirlik özelliklerinin entegre edilmesi, piyasada ‘hayalet ekran’ olarak bilinen dijital ya da dokunmatik göstergelerin kullanımının artması, yazılım odaklı fonksiyonların araçlara daha fazla entegre edilmesiyle otomobiller artık yürüyen bir bilgisayar haline geldiler” sözleriyle düşüncelerini ifade etti.
‘Çipsiz otomobil üretmek mümkün değil’
Çalışkan’ın “Çipsiz otomobil üretilebilir mi?” sorusuna verdiği cevap ise bunun imkânsız olduğu yönünde. “Fizikselden dijitale doğru büyük bir ivme söz konusu. Bundan 20 yıl önce olsa, çipler olmadan da otomobil üretebilmek mümkündü” diyen Çalışkan, “Ancak günümüzde regülasyonların karşılanabilmesi adına bu teknolojik eklentiler yapılmadan bir otomobili üretip satmak mümkün değil” dedi.
“Çip bulunamama sorunu baş gösterince, üretim hatları ufacık çiplerin olmamasından kaynaklı durduruluyor” diyen Çalışkan, “Hatta bazı üreticiler üst donanımlı, daha teknolojik modellerinin üretimi yerine ‘baz versiyon’ denilen, daha basit, mekanik donanımlı modellerinin üretimlerine odaklanıyorlar. Örneğin, dijital ekranlı üst paketler yerine fiziksel fonksiyonlu multimedya sistemli otomobillerin üretimine odaklanılarak süreklilik sağlanmaya çalışılıyor” bilgisini verdi.
‘İkinci el otomobil fiyatları artabilir’
Krizin etkisi olarak birçok firmanın üst segment araçlarında üretimi durdurma kararı aldığını söyleyen Çalışkan, yaşanan krizin 2. el otomobil fiyatlarını etkileyeceğini belirtti. Bazı üst segment araçların üretiminin durdurulduğunu söyleyen Çalışkan, “Havalandırma kumandaları bile dokunmatik ekranlardan yapılan bazı üst segment araçların üretimi ise henüz belli olmayan bir sürede durdurulmuş durumda. 2021 yılı için yaklaşık 6.2 milyon daha az otomobil üretileceği iddiası, geçtiğimiz ağustos ayında 7.1 milyon otomobil olarak revize edildi” dedi.
Yaşanan krizin 2023’e kadar devam edebileceği iddiası olduğunu söyleyen Çalışkan, “Bu krizin 2022 yılına kadar devam edeceğine kesin gözüyle bakılırken 2023’e kadar da sarkabileceğine dair iddialar mevcut” ifadelerini kullandı.
Yaşanan krizin 2. el otomobil fiyatlarını da etkileyebileceğini söyleyen Çalışkan, bunun nedenini şöyle açıkladı:
“Yaşanan kriz 2. el otomobil fiyatlarını etkileyebilir çünkü piyasada 0 km olarak bulunamayan ürünlerin 2. elde bulunabilmesi halinde fiyatlarının yükselişine şahit oluyoruz. Söz konusu ürünün ne zaman bulunabilir olacağı belirsiz olduğundan, bulunacağı tarihteki fiyatı da öngörülemiyor. Bu sebeple de bazı ürünlerde karaborsa oluşuyor. Ancak ne zaman ki çip tedarikinde ideal yakalanır, o zaman fiyatlar yeniden bir dengeye girer.”