AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, “dezenformasyon ile ilgili yasal düzenleme” isimlendirmesini tercih ettikleri, internet medyasını düzenleme yasa tasarısı üzerinde Cumhur İttifakı olarak mutabakat sağlandığını belirterek, “Külliye’den taslak bize, Meclis’e geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız bu taslağı Sayın Devlet Bahçeli’ye verdi. Sayın Bahçeli de Sayın Erkan Akçay ve Feti Yıldız’ı görevlendirdiler. Salı günü bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda taslak üzerinde genel bir mutabakat sağlandı. Önümüzdeki günlerde bir toplantı daha gerçekleştireceğiz. Ondan sonra biz de hızla bu düzenlemeyi TBMM’ye sunacağız“ dedi.
Ünal, dezenformasyonla ilgili 8 aydır üzerinde çalıştıkları yasal düzenlemeye ilişkin açıklama yaptı. Ünal, bu konuda daha çok AB ve ABD hattını temel aldıklarını belirterek, temel insan haklarını, kişisel verileri, özel hayatın dokunulmazlığını koruyacak; çocuklara ve gençlere bu konuda daha güvenli, daha özgür bir internet ortamı sağlayacak hukuki düzenlemeleri bütün dünyada takip ettiklerini söyledi.
Ünal şu ifadeleri kullandı:
“AB’nin üzerinde anlaşma sağladığı Dijital Hizmetler Yasası’nı olduğu gibi kendi yasamıza aktaracağız. Nedir bunlar? AB Dijital Hizmetler Yasası, büyük teknoloji şirketlerinin kontrolsüz gücünü etkin bir şekilde frenlenmeyi amaçlıyor. Bu anlamda da Avrupa Dijital Hizmetler Yasası internette bir dönüm noktası. Bu yasanın içeriğine baktığımızda; gerçek hayatta yasa dışı olanın, internet ortamında da yasa dışı olması gerektiği ilkesi esas alınıyor. İnternet kullanıcılarının temel haklarını daha iyi korumayı hedefliyorlar. Platformlar, bildirilen yasa dışı ürün veya hizmet içeriğini hızla kaldırmak zorunda kalacak. Dijital platformlarda dezenformasyon önlenecek ve platformların algoritmalarının şeffaflığı artırılacak. Bu çok önemli. Çünkü algoritmaların şeffaflık konusu, özellikle dezenformasyonun denetiminde önemli bir nokta bizim için. Bunlarla ilgili alt düzenlemeler getirilecek”
Yasa çerçevesinde reşit olmayanlar internet ortamında daha iyi korunacak. AB’de 45 milyondan fazla kullanıcısı olan büyük dijital platformlar ve arama motorları daha sıkı kurallara uymak durumunda kalacak. Dijital platformlar, AB Komisyonu tarafından denetlenecek. Benzer bir denetlemeyi biz de düşünüyoruz. Kural ihlalinde bulunan dijital platformlara küresel cirolarının yüzde 6’sına ulaşan para cezaları uygulanacak. İhlallerin tekrarı durumunda gerekli yaptırımlar artırılacak. Çevrim içi platformların yasa dışı ve zararlı içerikle ilgili sorumlulukları artırılacak. Platformlar, sahip olduğu içerikleri sıkı biçimde denetlemek durumunda kalacak. Bu düzenleme internet kullanıcılarını daha iyi korumayı hedef alıyor. Biz de yapacağımız düzenlemede, AB’nin üzerinde anlaştığı Dijital Hizmetler Yasası’nı olduğu gibi güncelleyerek kendimize uyumlu hale getirmeyi planlıyoruz”
“İnternet medyasıyla ilgili düzenlemeye gidiyoruz”
“Biz aynı zamanda 5953 sayılı basın mesleğinde çalışanlarla, çalıştıranlar arasındaki münasebetlerin tanzimi hakkındaki kanunda da bir değişikliğe gidiyoruz. İnternet haberciliği, internet medyası ile ilgili bir düzenlemeye gidiyoruz. Diğer basın emekçilerinin sahip olduğu haklara internet medyası da sahip olacak. İnternet haber sitelerinin beklediği bir düzenleme vardı, o düzenlemeyi de burada gerçekleştiriyoruz. 5651 sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun. AB’nin üzerinde anlaşmaya vardığı Dijital Hizmetler Yasası’nı 5651 Sayılı Yasa ile birleştirmeyi düşünüyoruz” i
“Bunlardan bir tanesi terörle mücadele, bir tanesi de dezenformasyonla mücadele. AB dezenformasyonu terör kadar tehlikeli olarak görüyor. Çünkü dezenformasyon sadece yalan haber, hakaret, karalama değil. Dezenformasyon gerçekle yalanın birbirinden ayırt edilemez hale gelme durumudur. Yani sistemli, eş güdümlü bir amaca dönük yapılan bir eylemdir. Siyasi bir görüş ya da bir ideolojik angajmanla ilgisi yok dezenformasyonun. Dezenformasyondan hepimizin korunması gerekiyor. Hangi inançtan, hangi siyasi fikirden olursak olalım. O yüzden dezenformasyonla ilgili bir düzenleme yapıldığında, hemen bir dezenformasyon başlıyor; ‘Yasaklar gelecekmiş, kısıtlamalar gelecekmiş, ifade özgürlüğü engellenecekmiş, sansür oluşturulacakmış.’ Bizim amacımız herkesi dezenformasyondan korumak”