Mehmet Ocaktan, başörtüsünde AK Parti’yi bekleyen tehlikeyi yazdı: “İktidarın samimiyetini sorgulayan bir sürece dönüşebilir”

esenyurt seminer başörtüsü
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Karar gazetesi yazarı ve eski AK Parti milletvekili Mehmet Ocaktan, başörtüsü meselesinde referandum ihtimaline dikkat çekerek “AK Parti, referandumda ısrarcı olursa o zaman başörtüsü meselesini sadece bir seçim malzemesi olarak gördüğü şeklinde bir kanaat ortaya çıkar ki bu iktidarın samimiyetini sorgulayan bir sürece dönüşebilir. Doğru olan, muhalefetin uzlaşma çağrılarına kulak vererek meseleyi kökünden çözmektir” ifadelerini kullandı.

Ocaktan, “Sonunda anayasa değişikliği teklifi; geçtiğimiz ay AK Parti, MHP ve BBP’den 336 milletvekilinin imzası ile birlikte TBMM Başkanlığı’na sunuldu ve Anayasa Komisyonu, teklifi dün itibariyle görüşmeye başladı. Ancak bu anayasa değişikliğinin yapılabilmesi için iktidar bloğunun oyları yeterli değil, dolayısıyla CHP ve İyi Parti’nin destek vermesiyle mümkün olabilecek. Muhalefet anayasa değişikliğine prensip olarak karşı değil, ancak iktidarın teklifinde bazı değişiklikler yapılmasını istiyorlar ve uzlaşmaya açık olduklarını da beyan ettiler. Zaten 6’lı masanın son toplantısından sonra yayınlanan bildiri metninde de bu uzlaşma çağrısı var” diye yazdı.

İşte Ocaktan’ın yazsından bir bölüm:

AK Parti için sınav zamanı… Eğer bu başörtüsü meselesini seçimde oy malzemesi olarak kullanmak değil de samimiyetle çözmek istiyorlarsa, bundan daha büyük bir fırsat olamaz.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Çarşamba günkü grup toplantısında bu konuda çok net bir çağrı yaptı: “Sayın Erdoğan sana bizzat seslenmek istiyorum; Bu konuyu Türkiye’nin gündeminden çıkaralım. Türkiye’ye yakışır bir düzenleme yapalım. Gerçekten samimiyetle ortak akıl arıyorsan, gerçekten giderayak kadınlara faydan dokunsun istiyorsan biz varız. Çalışmamız burada.”

Herhalde çözüm konusunda bundan daha net bir çağrı olamaz, Altılı Masa’nın son bildirisindeki ifadeden de anlıyoruz ki CHP de uzlaşmaya açık.



Ancak AK Parti’den şu ana kadar yapılan açıklamalardan anlaşılıyor ki pek uzlaşma niyetinde değiller. Açıklamaların satır araları dikkatle okunduğunda, sanki başörtüsü meselesini kökünden çözmekten çok seçimlerle birlikte yapılacak bir referandum hayali içinde oldukları anlaşılıyor. Galiba mesele üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek…

Esas tehlike de bu noktada başlıyor. Bir kere temel hakların referanduma götürülmesi insan hakları açısından doğru değil. Nitekim bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gerek geçmişte, gerekse bu anayasa değişikliği vesilesiyle yaptığı açıklamalarda çok net bir şekilde temel hakların halk oylamasına sunulmasının tehlikeli olduğuna işaret etmişti.

Eğer bütün bu açıklamalara rağmen AK Parti, referandumda ısrarcı olursa o zaman başörtüsü meselesini sadece bir seçim malzemesi olarak gördüğü şeklinde bir kanaat ortaya çıkar ki bu iktidarın samimiyetini sorgulayan bir sürece dönüşebilir. Doğru olan, muhalefetin uzlaşma çağrılarına kulak vererek meseleyi kökünden çözmektir.

Aksi taktirde muhalefet de, toplum da doğal olarak şöyle bir sorgulama yapacaktır:

-Madem başörtüsü meselesini bu kadar önemsiyordunuz, neden 2010 Anayasa referandumunda kalıcı olarak çözmeyi düşünmediniz?

-Diyelim o zaman unuttunuz, rejimi bile değiştirdiğiniz 2017 referandumunda başörtüsüne anayasal güvence sağlamayı neden unuttunuz?

Şimdi AK Parti için sınav zamanı… Eğer yıllardır kanayan bu yarayı samimiyetle çözmek niyetindeyseniz, muhalefetle birlikte oturun ve meseleyi Meclis’te çözün…

Yazının tamamı için tıklayın

Bu Yazıya Tepki Ver