Muhterem İnce bu mesajla yemin etti: “Yargı yetkisi başka herhangi bir kişiye ve organa devredilemez”

Muhterem İnce aym yemin töreni zühtü arslan

Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda Anayasa Mahkemesi yeni üyesi Muhterem İnce için yemin töreni düzenlendi. Törende konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Mahkemelere ve hakimlere ait olan bu yargı yetkisi başka herhangi bir kişiye ve organa devredilemez.” dedi.

Eski İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Anayasa Mahkemesi’nin yeni üyesi olarak yemin etti. Sayıştaş’a 29 Haziran’da üye seçilen eski İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, neredeyse hiç aktif görev yapmadan TBMM tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi. İnce AYM üyesi seçilmesi eleştirilere neden oldu.

AYM’de düzenlenen törene Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,  Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı.

İnce, AYM’de yemin etti, AYM Başkanı Zühtü Arslan İnce’nin kisvesini giydirdi.

Gazeteci Alican Uludağ, AYM’de düzenlenen törene kendisinin de davet edildiğini, daha sonra İletişim Başkanlığı tarafından yapılan müdahale ile listeden isminin çıkarıldığını duyurdu.

ZÜHTÜ ARSLAN’DAN MESAJ DOLU KONUŞMA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törende konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, şunları söyledi:

Anayasa’nın dokuzuncu maddesine göre yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Mahkemelere ve hakimlere ait olan bu yargı yetkisi başka herhangi bir kişiye ve organa devredilemez.

Anayasa Mahkemesi kararlarında da vurgulandığı üzere yargı bağımsızlığı hakimlere tanınan bir ayrıcalık değildir. Anayasa’yla sağlanan bu teminatın amacı adaletin dolaylı dolaysız her türlü etki, baskı, yönlendirme ve kuşkudan uzak şekilde dağıtılacağı yönündeki güven ve inancı yerleştirmektir.

Gerçekten de yargıya yönelik güven ve inancın sarsılması bir demokratik hukuk devletinin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. Bu nedenle hukukun üstünlüğü anlayışı yargının bağımsızlığını halel getirecek, tarafsızlığı konusunda toplumu şüpheye düşürecek, her türlü tavır ve davranıştan kaçınmayı gerektirmektedir.