Münevver Karabulut’u katleden Cem Garipoğlu hakkında iddialar var

münevver karabulut

Simge Fıstıkoğlu’nun youtube kanalında yayınlanan Hayat Okulu’na bu hafta avukat Rezan Epözdemir konuk oldu. Dava süresince tehdit edildiğini açıklayan Epözdemir “kurşun gönderdiler, ‘seni de öldüreceğiz’ dediler, davadan çekilmem için 3 milyon euro teklif ettiler” dedi.

Cem Garipoğlu’nun yakalandığı gün, o dönem muhabir olan Nazlı Çelik, Rıdvan Bıyık, Ahmed Arpat gibi isimlerin aile üyelerini yayına almak için tartıştığını anlatan Epözdemir “Cem Garipoğlu’nun yakalandığı gün Nazlı Çelik, baba Süreyya Karabulut’un koşarak aracına atladı” ifadesini kullandı.

Cinayetin işlendiği 3 Mart 2009 gününden sonra 197 gün kaçan Cem Garipoğlu, 17 Eylül 2009 günü avukatıyla birlikte teslim olmuştu. “Çocuğa karşı, tasarlayarak, canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek” suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırılan Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde de Silivri’deki kapalı cezaevindeki koğuşunda ölü bulunmuştu. Garipoğlu hakkında internette, ‘ölmediği’ne dair çok sayıda iddia ortaya atılmıştı.

Epözdemir, Karabulut ailesinin Cem Garipoğlu’nun mezarını açtırmak istediğini söyledi.

Epözdemir’in açıklamasında şunları ifade etti:

“DAVAYI TEK ŞARTLA KABUL ETTİM”

Ailenin avukatlığını nasıl kabul ettiğini anlatan Epözdemir, “Ailenin avukatları görevden ayrılmışlar. Çok değişik iddialarla tehdit edilme durumu var. Karşı taraf çok güçlü, sosyal ekonomik durumu çok güçlü olan bir aile. Hal böyleyken kimse bu görevi kabul etmiyormuş. Münevver Karabulut’un ailesi o dönem parlamentoya “Burada bir yangın var gelin, buna sahip çıkın” diye yazı yazmışlar. O dönem İnsan Hakları Komisyonu üyesi Çetin Soysal bana ricacı olup, “Hocam böyle bir mesele var, bu aile ile ilgilenir misiniz?” dedi. İlk görüşmeden sonra bunu sosyal sorumluluk projesi olarak yaparız, hukuki mücadelemizi de veririz ama ailenin kamuoyuna açıklama yapmaması şartıyla davanın avukatlığını kabul ettim” ifadelerini kullandı.

İnsanın insan olma vasfına aykırı bir cinayetten bahseden avukat Epözdemir, “Olayın oluş şekli, canavarca hisle acı çektirmek. Ortada fotoğraf ve görüntüler var” dedi.

Epözdemir şöyle devam etti:

İnsanın insan olma vasfına aykırı bir cinayetten bahsediyoruz. Bu son derece kan dondurucu detayların olduğu bir süreç. Kafası bedeninden ayrılıyor, vücut valize, kafa gitar kılıfına konuluyor ve bir çöp tenekesine bırakılıyor.

“3 MİLYON AVRO TEKLİF ETTİLER”

“Cem Garipoğlu ile ilk göz göze geldiğiniz anı hatırlıyor musunuz?” sorusuna ise Epözdemir, “Yargılama sırasında çapraz sorguda çok soru sordum. Hatta “Avukat bey çok üstüme geliyor” dedi. Doğrudan soru sorma hakkımız var ve gözünün içine bakarak soru sordum. Soruşturma aşamasındayken göz göze geldik. Aşamalarda tehdit alıyorsunuz. Kurşun yolladılar, “Seni de öldüreceğiz” dediler, mektup yolladılar, 3 milyon euro teklif ettiler. Hepsini savcılığa bildirdim. Nazlı Çelik ise sabah aradı, “Cem Garipoğlu ölmüş” dedi. Ben inanamadım, şaka yapıyor olarak algıladım” dedi.

NE OLMUŞTU?

Tarih 3 Mart 2009’u gösteriyordu. Türkiye’de çok konuşulacak bir cinayet işlenmişti. 17 yaşındaki lise öğrencisi Münevver Karabulut, 17 yaşındaki erkek arkadaşı Cem Garipoğlu tarafından Bahçeşehir’deki villada öldürülmüştü.