Murat Ağırel, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Mogan Gölü ile ilgili açıklamasını hatırlatarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (UAB) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) arasında 15 Temmuz 2016 tarihinde imzalanan Mogan Gölü Dip Çamuru Temizlenmesi İşi Protokolü’ndeki usulsüzlüklere dikkati çekti.
Bakan Kurum’un, “Mogan Gölümüzden 3,3 milyon metreküp dip çamuru daha çıkaracağız. Çamurun önce suyunu süzdük daha sonra Gölbaşı arberetum ve botanik bahçemizdeki ağaçlarımız için, bitkilerimiz için kullandık, kullanıyoruz” ifadesini hatırlatarak “Bakan Kurum’un övünerek anlattığı olay aslında baştan aşağı rezaletle sonuçlanmış” diyen Ağırel, “Üstüne üstlük devletin milyonlarca lirası da denetimsizlik, iş bilmezlik sonucunda uçmuş gitmiş. 85 milyon liradan bahsediyorum, eski parayla 85 trilyon” diye yazdı.
Ağırel, Yeniçağ’da kaleme aldığı “Gölü değil devletin kasasını boşalttılar” başlıklı bugünkü yazısında, Sayıştay raporuna dikkati çekti. “Mogan Gölü’ne yapılan evsel ve endüstriyel atık, su deşarjı nedeniyle göl tükenme noktasına geldi. Göl neredeyse tamamen oksijensiz kaldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorunu uzun yıllar göz ardı ederek, göstermelik düzenlemeler ve açıklamalarla zaman kaybetmesi bugün milyonlarca liralık bir maliyete neden oldu” diyen Ağırel, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (UAB) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) arasında 15 Temmuz 2016 tarihinde imzalanan Mogan Gölü Dip Çamuru Temizlenmesi İşi Protokolü’ne dikkati çekerek devamında şunları kaydetti:
Sayıştay’ın Teknik Şartname ve Fizibilite Raporu üzerinde yaptığı incelemede, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (UAB) tarafından protokol hükümlerinin yerine getirilmediği tespit edilmiş. Mezkur Protokol’de işin süresi 480 takvim günü olarak belirlenmiş. Protokol kapsamında UAB’ye 2019 yılı sonuna kadar 66 milyon TL, 2020 yılında da 19 milyon TL ödenek aktarılmış. İncelemelerde tarama çalışmalarının protokol ve teknik şartname hükümlerine göre Mogan Gölü’nün tümünü kapsayacak şekilde yapılması gerekirken, gölün sadece bir kısmının tarandığı anlaşılmış.
Bakanlık tarafından tüm yüzeyde dip çamuru taraması ve susuzlaştırması yapılmış gibi UAB’ye ödenek aktarıldığı görülmüş. Yapılan incelemede, yüklenici şirket, gölün yarısından az bir kısmını tarayıp sanki işin tamamını yapmış gibi ödeme almış. Hem de milyonlarca lira.
Sonrasında kalan alanların taranması için tekrar protokol imzalanmış. Bakanlık tarafından da UAB’ye ödenek yine tam olarak aktarılmış.
Rapora göre sadece 2015 yılı hesabıyla gölün batimetri haritasının çıkarılmasının maliyeti yaklaşık 2.8 milyar TL olup bu kalem yükleniciye yapılacak ödeme kalemlerinden birini oluşturmuş.”
Ağırel ayrıca yazısının bu kısmında, “Ara bir not vereyim buradaki 2.8 milyar liranın raporlarda yanlış yazıldığını düşünüyorum. Hak edişlere göre 28 milyon lira olabilir” notunu düştü.