Müsilaj bizi bozmaz abi!

manset 22
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çok sayıda vatandaş, Marmara Denizi’ni kaplayan, Ege Denizi’ni de tehdit eder hale gelen deniz salyası ile ilgili uyarıları hiçe sayarak suya girdi. Hatta uzmanlardan daha bilgili (!) olan bazıları, müsilajın zararlı olmadığını öne sürdü…

Marmara Denizi’nde ortaya çıkan, seyrek olarak Ege Denizi’nde de görülmeye başlanan deniz salyasından (müsilaj) uzak durulması gerektiği uyarıları bazı vatandaşları durduramadı. Uzmanlar, üstüne basa basa “Deniz salyası görülen yerlerde avlanan su ürünlerini de tüketmeyin” şeklinde açıklamalar yapsa da İstanbul’da müsilajlı bölgelerde yüzen vatandaşlar görüntülenmeye devam ediyor. Yetkililer deniz ekolojisine ciddi zararlar veren sorun için çözüm yolu arıyor ancak bazı vatandaşlar deniz salyasının zararlı olmadığı inancını taşıyor!.. Dünyanın en önemli haber ajanslarından Reauters’ın abonelerine servis ettiği İstanbul kaynaklı görüntüler de bazı vatandaşların ciddi tehdit ve sorunlara karşı ne denli duyarsız kalabildiğini gözler önüne seriyor.

Havaların ısınması ile birlikte müsilajlı denize giren kişi sayısı giderek artarken, bazılarının tehlikenin farkında olduğu halde risk alması dikkat çekiyor. Caddebostan sahilinde denize girenlerden Berat Bilen, “Uzmanları dinliyorum. Denize girilmemesini tavsiye ediyorlar. Ben 10 gündür bu bölgede denize giriyorum. Aksi bir durum yaşamadım. Bir zararının olmadığını düşünüyorum. Bunlar zaten deniz tabanından gelen denizin verdiği bir tepki. Kimyasal bir atık olduğunu sanmıyorum. Yosunun biraz daha yoğun hali gibi. Bir rahatsızlık da koku da hissetmedim” açıklamasını yaparken, Kenan Epöz ise “Genelde deniz salyalarının bulunduğu yerden girmemeye çalışıyorum. Burada mecbur (!) kalmadıkça kimse denize girmiyor. Zaman zaman görevliler de uyarıyor ama yapacak bir şey yok. İnsanlar daraldı, bunaldı herhalde, o yüzden ‘mecburen’ denize giriyorlar” ifadelerini kullandı.

Tüm ağır metalleri toplar

Müsilaj tabakasının denizlerde sayısı artan alg ve plantar cinsi canlılardan oluştuğunu dile getiren Medipol Mega Üniversite Hastanesi Fitoterapi ve Homeopati Uzmanı Dr. Serhat Koran, “Musilaj tabakasında kısa zamanda zararlı mikroorganizmalar ürer ve tabaka üzerinde toksinler oluşur” dedi. Koran şöyle devam etti: “Bu tabaka civa, mangan, arsenik, demir, molibden, bakır, krom, çinko, kalay, gümüş, kadmiyum, kurşun gibi ağır metalleri de mıknatıs gibi bünyesine çeker. Sonuçta karşımıza çok zararlı mikroorganizma, toksin ve ağır metalden oluşan zehir kümesi çıkar. Bu da ciltte kızarıklık, kaşıntı, şişlik gibi sorunlara neden olabilir. Egzema ve sedef gibi kronik cilt hastalıklarını da tetikleyebilir. Ağız yoluyla alınacak toksinler 24-48 saat içerisinde bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal tablolarına neden olabilir.”



Bu Yazıya Tepki Ver