Necati Özkan: “Ahmak davası anestezi gibiydi. Hastanın fazla kıpırdamayacağından emin olurlarsa ameliyata başlayacaklar”

ekrem imamoğlu saraçhane meral akşener canan kaftancıoğlu

Yerel seçimler döneminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun kampanya direktörlüğünü yapan yazar ve siyasi danışman Necati Özkan, “Ahmak” davasıyla ilgili çarpıcı tespitler yaptı. Özkan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ceza aldığı davasının aslında büyük ameliyat öncesindeki anestezi gibi olduğunu belirttiği yazısında, Ahmak davası büyük ameliyat öncesi yapılan anestezi gibi bir şeydi. Ameliyatı yapanlar, altılı masanın ve toplumun tavrına bakarak uyuşturmanın işe yarayabileceğini düşünüyorlar. Hastanın fazla kıpırdamayacağından emin olurlarsa ameliyata başlayacaklar yorumunu yaptı.

Özkan, yazısında şu ifadeleri kullandı:

İmamoğlu ilk günden başlayarak yargı kararlarıyla yola getirilmek istendi. Aleyhinde alınan ilk yargı kararı, 25 yıllık kirliliğin ortaya çıkmasını önlemeyi ve temizlik yapmayı amaçlıyordu. “Ahmak davası” ise aynı sürecin tersten yürütülmesini amaçlıyor. İlk kararda amaç “temizlemekti”, şimdi ise kirletmek! Eğer bu kirli oyun muhalefet tarafından açıkça teşhir edilmez, siyasetçiler ve gazeteciler işin bu boyutuna odaklanmazsa, olaylar muhtemelen şöyle gelişecek: 

İmamoğlu “ahmak davasıyla” veya sözde “terörle iltisak suç duyurusuyla” görevden alınacak, yerine gelecek AKP’li yönetim İBB ve bağlı şirketlerin elektronik tabanında her gün yeni bir şeyler “bulacak”.  FETÖ’cülerin belge üretme yöntemleriyle sözde belgeler ortaya saçılacak ve seçim atmosferi yalanlarla zehirlenecek! İçişleri bakanı da üretilmiş belgeleri göstererek İBB’nin terör örgütleriyle bağlantılı olduğunu kanıtlamış gibi yapacak. Kararsız seçmen korkutulacak, akıllar karıştırılacak.

İBB veri tabanından “ele geçirilen” kanıtlardan hareketle, başka CHP’li belediyelere de kayyum atanması için zemin oluşturulacak. Ülke seçime giderken İmamoğlu ve bütün CHP terörle iltisakı kanıtlanmış, belgelenmiş bir suç odağı olarak gösterilecek. Her gün yeni bir uyduruk kanıt ortaya çıkarılıp, “Söylüyorduk inanmıyordunuz, işte belgesi” denecek. Seçmen zihninde mağdur olmuş değil, suçsuzluğunu kanıtlamak zorunda olan bir İmamoğlu ve CHP algısı yaratılmak istenecek.  

İktidar, İmamoğlu’nu mağdur eden ve kendisine zararlı gibi görünen bu hamleleri, kendisine çok daha fazla fayda getireceğine inandığı bir başka hamlenin ilk adımı olarak yapıyor. Tıpkı İstanbul seçimlerini yenilerken yaptığı gibi. 

Ahmak davası büyük ameliyat öncesi yapılan anestezi gibi bir şeydi. Ameliyatı yapanlar, altılı masanın ve toplumun tavrına bakarak uyuşturmanın işe yarayabileceğini düşünüyorlar. Hastanın fazla kıpırdamayacağından emin olurlarsa ameliyata başlayacaklar.

Buna karşı mücadelenin ilk ve en önemli adımı, muhalefetin dirayetli birliğidir. Öyle sözde değil fiilen birleşmektir. Bu da ancak ortak adayın ve altılı masanın ülkeyi yönetme formülünün bir an önce ilan edilmesiyle mümkün olabilir. 

İktidar, İmamoğlu’nu saf dışı etmeyi ve yeniden İstanbul’u yönetmenin sağlayacağı tüm sonuçlardan yararlanmayı, seçim atmosferini zehirlemeyi hedefliyor. Bu hedeflere ulaşmak için de her adımı atmaya hazır olduğunu çekinmeden gösteriyor. 

Olağanüstü zamanlar yaşıyoruz. Ve böyle zamanlarda yapılabilecek en büyük hata, şartlar normalmiş gibi davranmaktır.  

Yazının tamamı için tıklayın