Olağanüstü halin arzu edilen bir durum olmadığını, mecbur kalındığını savunan Özgenç, “Bu açıklamalarımla, kişilerin gelecek endişelerinin artmasına ve hatta, ülkemiz ekonomisinin zarar görmesine sebebiyet verdiysem, milletimden özür dilerim” ifadelerini kaydetti.
“Olağanüstü hâl, arzu edilen bir durum değildir”
Sosyal medya hesabından yeni bir açıklama yapan Özgenç, “Olağanüstü hâl, arzu edilen bir durum değildir. Olağanüstü hâle mecbur kalınır. Bugün bu hesaptan ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hâl bağlamında yapmış bulunduğum açıklamalar, toplumumuzun ekonomik bakımdan geleceğine yönelik endişelerin etkin bir şekilde dile getirilmesi amacına matuftur. Bu açıklamalarımla, kişilerin gelecek endişelerinin artmasına ve hatta, ülkemiz ekonomisinin zarar görmesine sebebiyet verdiysem, Milletimden özür dilerim” ifadelerini kullandı.
“Güven ve istikrar temeline dayalı şeffaf piyasa ekonomisi”
Yaşanan ekonomik sorunlardan çıkışın tek yolunun, “güven ve istikrar temeline dayalı şeffaf piyasa ekonomisi” olduğunu belirten Özgenç sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Tekraren belirtmem gerekir ki, ülkemizdeki para ve finans politikalarının belirlenmesindeki yanlışlarda ısrar edilmesinin ve özellikle, herhangi bir mal veya hizmet üretimine veya satın alınmasına bağlı olmaksızın, umut istismarımın ve Türk Lirası’ndan kaçışın bir yansıması olan sanal (kripto) para dolaşımını teşvik faaliyetleri karşısında ilgili kamu otoritelerinin duyarsız kalmasının toplumumuz bakımından telafisi güç sorunlara sebebiyet vereceği, izahtan varestedir.“