Osman Kavala savunma yaptı: “Sadece poğaça ve eczaneden alınmış maskelerle gittiğim Gezi’nin…”

osman kavala
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İstinaf mahkemesinin beraat kararlarını bozmasının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen Gezi Parkı davasında bugün karar çıkmadı, duruşma Pazartesi günü saat 10.00’a ertelendi. İş insanı Osman Kavala’nın tek tutuklu olduğu davada, sanıklar ve avukatları bugün son kez esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yaptı.

Avukat Hürrem Sönmez’in savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Mesut Özdemir duruşmayı bitirdi. Davaya 25 Nisan Pazartesi günü devam edilecek.

Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Osman Kavala, “Soyut gerekçelerle tutukluluğumun sürdürülmesi sebebiyle artık savunma yapmamaya karar vermiştim. Ancak davada karara gitmek yönünde bir irade olduğunu görüyorum. Alınacak karara etki edeceğini düşünmesem de kamuoyuna saygı gereği açıklamalar yapacağım” dedi.

Kavala, “AİHM kararının ardından davanın hızla karara bağlanmasına karar verildi. Gerekçesiz birleştirilen dosyalar ayrıldı. İkinci iddianamenin kullanım süresi sona erdi. İkinci iddianame benim tutuklanmam için hazırlanmıştı. Gezi protestoları kamuoyunun gözü önünde gerçekleştiğinden o dönem bu protestoların bir darbe girişimi olduğuna yönelik komplo teorisi tutmadı, hükümet de bu komployu benimsemedi. Yoksa Başbakan kendisini devirmek isteyenlerle görüşür müydü? Keza George Soros da 2015’te Türkiye’ye geldiğinde hükümet yetkilileri ile görüşmüştü” diye konuştu.

Kavala savunmasında ayrıca şu ifadelere yer verdi:

Gezi’nin dışarıdan yönetildiğine dair delil gösterilemedi. 80 ile yayılan protestoları yönlendirdiğim iddiası akla uygun değildir, sadece poğaça ve eczaneden alınmış maskelerle gittiğim Gezi’nin maddi ihtiyaçlarını karşıladığım iddiası saçmalıktır.



Türkiye’yi ziyaretinde vakfın çalışmalarını değerlendirdiği toplantılar dışında Soros ile hiçbir irtibatım yok. Benim dışımda hiçbir vakıf üyesiyle konuşmuş olmaması, Soros’un sanıklar arasında olmaması, bu iddiaları yazanların da iddialara inanmadığını gösteriyor.

Savcı mütalaasında, Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı için TCK’nin 312. maddesi uyarınca “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulunmuştu.

Diğer sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçundan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir